1924 ve 1961 Anayasalarıyla düzenlenmiş bir çok hakların, büyük çoğunlukla kabul edilen 1982 Anayasasıyla ortadan kaldırıldığı anayasamız yürürlüktedir. Bu anayasanın en büyük zararı yeni siyasi partiler kanunu ve seçim kanunları düzenlemesiyle yaşanmıştır. Seçmen temsil kabiliyeti gittikçe eritilerek milyonlarca seçmenin tercihi yok sayılan seçimler yapılmaktadır. Yapılan yasal düzenlemeler ile siyasetin finansmanı sürekli artış göstererek yükselmiştir. Devlet hazinesinden seçim barajını geçen siyasi partilere sandalyesine bağlı olarak yüksek paralar verip gereksiz şatafatlı seçim kampanya masrafları yapılmasına, lüks parti binaları inşa edilmesine zemin hazırlanmıştır. Siyasi partilerin bu harcamaları, vekil adaylarından yüksek başvuru ücreti alınmasını, adayların çok para harcamasını da körüklemiştir.
Zaman zaman her hükümet döneminde iktidar partileri ve muhalefet partileri de siyasi partiler kanununu ile seçim kanununun mutlaka değişmesi gerektiği ve siyaset kurumu ve siyasetçilerin harcamalarının disiplin altına alınarak bir çok ülkede olduğu gibi sınırlanması gerektiği dillendirilmesine rağmen bu konuda hiçbir yol alınmamıştır. Çünkü meclise giren parti ve vekillerimiz kendi dönemlerinde bu değişikliklerin yapılmasını istememektedir. Halen de bu yasaların değişmesi ile ilgili meclisteki partilerden ses çıkmamaktadır. Kamuoyunda gündem yaratıp sanki vatandaş anayasa yapıyormuş gibi çağrı ve toplantılar yapılarak mevcut anayasanın değiştirilmesi arzulanmaktadır. 1987 yılından 2010 yılına kadar 133 maddesi değişen anayasanın değişmesi gereken maddeleri neden aynı yöntemle Mecliste değişmez? Meclis iç tüzüğü 93 ve 94’ncü maddelerinde anayasanın değiştirilmesi usulü tanımlanmış ve bu yetki TBMM’ye verilmiştir. Ayrıca anayasanın 69. Maddesinin değiştirilen son fıkrasıyla …siyasi partilerin ve adayların seçim harcamaları ve usulleri anayasal çerçevede kanunla düzenlenir denmektedir. Bu iki kuralda zikredildiği gibi anayasayı Meclis düzenler ve değiştirir, seçim harcamaları kanunla düzenlenir denmektedir. Her konuda gereksiz harcama yapıldığı gibi anayasa platformu adı altında bir çok masraf ve politika yapılmaktadır.
Bir çok maddesi değiştirilen anayasamızın uyum kanunları, üzerinden uzun zaman geçmesine rağmen düzenlenmemiştir. Son birkaç yıldan beri sürekli dillendirilen anayasa değişiklikleri bir türlü tamamlanamamış, hatta birkaç kez referandum dahi yapılmıştır. Maalesef gene uyum yasaları yapılamamıştır. 12 Eylül ile ilgili referandum maddelerinin hangilerinin düzenlendiği ortadadır. Halka sorulmasına rağmen Cumhurbaşkanımızın görev süresi 5 yıl değil, 7 yıl olması gerekir diye yasal düzenleme yapılmıştır. Fotoğrafa bu haliyle bakıldığında Anayasa Platformu çalışmaları ne anlam taşıyacaktır? Yapılan masraf, gündem oluşturmadan öte gitmeyeceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Ben de herkes gibi SİYASİ PARTİLER ve SEÇİM KANUNLARINDA, acilen değişmesi gereken düzenlemelerin yapılmasını arzu ediyorum. Bu gerçekleştiği takdirde, siyaset mecrasında akacak ve demokrasi ve anayasa da arzu edilen doğrultuda oluşacaktır. Ancak, iktidar çoğunluğu bu değişikliği yapamaz.