Organize sanayi bölgelerinin (OSB) 1960-1970’li yıllardan itibaren Türkiye sınırlarında yaygınlaştığı görülmektedir. OSB’lerinin kuruluş ve daha sonraki yapılanma süreçlerine bakıldığında yatırımların hareketlenmesinde, istihdam olanaklarının artırılmasında, yerel ve bölgesel kalkınmanın sağlanmasında, düzenli sanayileşme ve kentleşmeye geçilmesinde, çok önemli görevler üstlendiği görülmektedir.
Serbest piyasa ekonomisinin yaygınlaşması ve 1995 yılında gümrük birliğine girilmesi ile birlikte piyasalardaki rekabet artmış ve özel sektörün daha fazla öne çıktığı bir ekonomik yapı oluşmuştur. Özel sektörün artan rekabete dayanabilmesi için çeşitli düzenlemelere gidilmiştir. Bunların başında da OSB’lerin etkinliklerinin artırılması ve oraların cazip hale getirilmesi için çeşitli teşviklerin yapılması gelmiştir.
Organize Sanayi Bölgelerinin ülke, bölge şehir ve küçük yerleşim yerlerine sağlamış olduğu çok çeşitli faydaları bulunmaktadır. Organize sanayi bölgelerinin sağladığı faydalar şunlardır (Saikku, 2006, 5).
• Firmaların ortak çevre politikalarının oluşturulmasına katkı sağlar.
• Firmaların iletişim materyallerinin ve planlarının oluşturulmasına katkı sağlar
• Firmaların düzenli olarak bir araya gelmelerine katkı sağlar.
• Uygulamaya dönük eylemlerin güçlendirilmesi için pratiklerin yapılmasına yardımcı olur.
• Farklı üretim yapan firmalar arasında projelerin başlatılmasına ve onların devam ettirilmesine katkı sağlar.
• İşbirliği içerisinde ortak kararların alınmasına yardımcı olur.
• Malzeme ve enerji verimliliğini artırmak için firmalar arasında işbirliğini geliştirir.
• Çevre kirliliğinin azaltılmasına yardımcı olmak.
• Ölçek ekonomilerinin, oluşturulmasına önayak olmak.
• Sürece, bölge içerisinde çalışan personelin daha aktif katılımının sağlanmasına yardımcı olmak.
• Firmaların rekabet güçlerinin artırılmasına katkı sağlamak.
• Ülke doğal kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağlamak.
• Kurulduğu şehrin ve bölgenin kalkınmasına katkı sağlamak. Organize sanayi bölgelerinin tanımının içerisinde yer faydaları ise, şu şekilde sıralamak mümkündür (Çam ve Esengün, 2011, 55-63).
• Planlı yerleşim,
• Altyapının planlılığı, gerçeklere uygunluğu,
• Ortak hizmet kuruluşlarının sağlanması,
• Standardizasyondur.
OSB’ler ülkelerin, bölgelerin ve şehirlerin ekonomik yapılarının gelişmesinde önemli görevler üstelenmektedir. Bunların başında sanayileşmenin yol açtığı olumsuz etkilerin üstesinden gelinmesi; çevreye duyarlı düzenli kentleşmenin sağlanması gelmektedir. İkinci olarak üretim faaliyetlerinin verimli bir şekilde yürütülmesi ve sürekli kalkınmanın sağlanması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ve diğer kamu hizmetlerinin girişimcilere ulaştırılması görevleri vardır. Diğer taraftan imar ve altyapı bağlantıları tamamlanmış arsalara erişim, izin ve ruhsatların verilmesi, altyapı hizmetlerinin nitelikli ve ucuz olarak sağlanması OSB’nin görevleri arasındadır. OSB’lerin Üçüncü görevi olarak, benzer faaliyetlerde bulunan firmaların aynı coğrafi yerleşke içinde bulunması sonucu birbirleri üzerinde olumlu etki yaratmalarıdır. Kümelenme yaklaşımıyla açıklanacak bu etki sonucu firmalar gerek aynı sektördeki firmaları arasında gerekse farklı sektör firmaları arasındaki etkileşimlerin olmasından dolayı hem firmaların işlem maliyetlerini düşürücü, hem de sinerji yaratarak bir arada bulunmanın vermiş olduğu avantajı verimliliğe çevirmeleri söz konusudur (Çam ve Esengün, 2011, 55-63).
Kaynakça:
Çam, H., Esengün, K., (2011), “Organize Sanayi Bölgeleri ve Uygulanan Teşvik Politikalarının İşletmeler Üzerindeki Etkilerinin İncelenmesi: Osmaniye Organize Sanayi Bölgesinde Uygulama”, KMÜ Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi 13 (21): ss, 55-63.
Koç S., Bulmuş C.,(2014) “Organize Sanayi Bölgelerinin Bölge Ekonomilerindeki Etkinliklerinin Karşılaştırılması: Kayseri Ve Sivas Örneği” Cilt: 4 Sayı: 1 / Ocak 2014