Recep Çınar
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmasının ardından iki ittifak, 28 Mayıs'ta yapılacak 2. tur seçimlere kilitlendi. Kilitlendi ama onlar seçim derdinde, halk ise geçim derdinde!
CB Recep Tayyip Erdoğan'ın Temmuz ayında planlanan asgari ücret artışının seviyesinin erkene (28 Mayıs öncesi) çekilebileceği, konuşulsa da seçimlere iki gün kaldı bir ses çıkmadı!
En temel insan haklarından olan barınma, yanlış politikalar neticesinde patlayan enflasyon ve düşen alım gücü yüzünden hayat her geçen gün zorlaşıyor. Son günlerde enflasyonun düştüğü açıklansa da, fiyatlar sürekli artıyor. Konut fiyatlarında 1 yıllık süreçteki artış yüzde 132,8 olarak açıklandı. Döviz kurları da rekor kırıyor. Buna bağlı olarak katlanan kiralar da düşünülünce, vatandaşı daha da zor bir barınma sınavı bekliyor.
İktidarın iktisadi olmayan “ekonomi politikası”, ne söylenirse tam tersi sonuçlar vermeye devam ediyor. Geçtiğimiz sene başında açıklanan Yeni Ekonomi Modeli’nde cari fazla vereceği söylenen ekonomi, cari açık rekorları kırarken; benzer şekilde faizin düştüğü söylense de mevduat faizleri son 20 yılın rekorunu kırdı. Ortalama mevduat faizi yüzde 40’a ulaşırken, kredi faizleri de yüzde 34’e çıktı.
Sayın Erdoğan Allah’tan emir aldığını söylüyor! İyi de Allah (cc), Kuran’da; “Hâlbuki Allah alış verişi helâl, faizi ise haram kılmıştır” (Bakara:275) diyor!
Yine Allah (cc), “…Sakın zinaya da yaklaşmayın; çünkü bu son derece yüz kızartıcı, azgınca bir davranış ve çok kötü bir yoldur” (İsra:32) buyurur. Peki, zinayı suç olmaktan çıkaran kim?
Zaman zaman üzerinde durduğum konulardan biri “ölçü”! Hayatta her şey bir ölçüye bağlıdır. Ölçüyü koyan ise; Yaratan, Yaşatan ve Rızık veren ‘Allah’ (cc) tır. Yönetme yetkisini eline alan herkes kendi aklına göre ölçü koyarsa, bu gün yaşanan manzara ortaya çıkar. “Şunu şu kadar yapacağız, bunu bu kadar yapacağız” vaatleri ile adeta “sadaka toplumu” oluşturuluyor.
Geçtiğimiz Pazartesi günü TRT ortak yayınında CB Erdoğan’a sorulan soru üzerine, “Kılıçdaroğlu'nun Kandil'dekilerle video çekimleri var. Ama montaj ama şu ama bu” dedi. Seçimi kazanmak için rakiplerine her türlü iftirayı ‘mubah’ görüyorlar. Acaba bunun emrini de Allah’tan mı aldılar?
Millet İttifakı’nın ortağı, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davudoğlu, Sosyal medya hesabından yayınladığı videosunda, "Vereceğiniz oylarla bir Cumhurbaşkanını bir ittifak partisini seçmiş olmayacaksınız. Bu oylarla referandum mahiyetinde bir ‘evet’ ya da ‘hayır’ diyeceksiniz. Bir ‘evet – hayır’ oylaması karşısındayız" diyerek seçmeni uyarıyor. Davutoğlu ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve Cumhur İttifakı'nın PKK konusunda samimiyetsiz davrandığını dile getirerek, "Kırmızı bültenle aranan bir PKK’lı teröristi ekranlara çıkaran, ertesi günde terörle mücadele ettiğini söyleyen riyakâr bir siyaset mi istiyorsunuz yoksa demokratik hukuk kuralları içinde insan, hak ve özgürlüklerinden saygılı ve gerçek anlamda terörle mücadele eden demokratik bir anlayış mı istiyorsunuz?" diye soruyor.
Toplum olarak maalesef kendi medeniyet değerlerimize/ölçülerimize sahip çıkamıyoruz! Dinimiz İslam, biz de Müslüman’ız. İslam, silm kökünden gelir, bu selam demektir. Selamın ise manası ‘barış’tır, selamete ulaşmak; barışa, huzura, sükûnete ulaşmak demektir.
Rabbimiz Kuran’da; “Mü’minler ancak kardeştirler...” (Hucurat, 49/10) buyurur.
Bizim inancımızda “din kardeşliği”, kan kardeşliğinden daha kıymetlidir. İslam kardeşliğinin gerektirdiği bir takım haklar ve vazifeler vardır. Bu haklar ve vazifeler de Kur’an ve sünnetin açık “nas”ları ile belirlenmiştir. Her Müslüman’ın görevi, bunları yerine getirmek olmalıdır.
Peygamberimiz (asm) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurur: “Müslüman’ın, Müslüman üstündeki hakkı beştir: Selamını almak, hasta ziyaretine gitmek, cenazesine katılmak, davetine icabet etmek, hapşırınca yerhamükallah (Allah sana rahmetiyle muamele etsin) demektir.”
Siyasetinden ticaretine, elbette hayatın çeşitli sahalarında birbirimizle mücadele olacak. Ama bu mücadele düşmanca değil rakipler olarak olmalıdır. Birbirimizi düşman değil, sadece rakip görerek.
Yönetime talip olan bir Müslüman, “ben göreve geldiğimde/seçildiğimde milletime ve ülkeme nasıl daha iyi, daha güzel, daha faydalı… hizmet edebilirim” düşüncesine sahip olmalı.
2. tur Cumhurbaşkanı seçiminin ertesi günü 29 Mayıs! 29 Mayıs’ta İstanbul’un fethinin 570. Yıl dönümü kutlanacak. Bakalım, çifte kutlamayı hangi ittifak yapacak!
Dostça kalın…