Omega-3 yağları ileri yaşlarda ortaya çıkan dejeneratif kronik hastalıkları ve yaşlanmayı önlemektedir. Asıl görevleri vücudumuzda bulunan bütün hücre zarlarının oluşması ve normal şekilde çalışmasını sağlamaktır. Bu yağlar hücre zarlarını kuvvetlendirir ve dış etkenlere karşı yıpranmalarını önler. Sağlıklı doğmamıza, büyümemize, ürememize ve yaşamamıza neden olurlar. Kilo alma ve obeziteyi önler, kilo vermeyi hızlandırırlar. İnsülin ve leptin direnci oluşmasını engellerler. Kan yağlarını düzenler, normal değerlere getirirler. Tip 2 diyabet hastalığını önler, tedavisini kolaylaştırırlar. Damar sertliği, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları riskini azaltırlar.
Omega-3 deyince aklımıza ilk olarak soğuk deniz balıkları olan somon, Norveç uskumrusu, palamut, hamsi, ve sardalye geliyor. Fakat diğer omega-3 kaynaklarına da şans vermelisiniz.
-Çayırlarda serbest dolaşan kuzu ve keçi hayvan etleri
-Keten tohumu
-Semizotu
-Kabak çekirdeği
-Fındık, fıstık, ceviz, badem
Omega-3 yağlarının faydaları birçok bilimsel kapsamlı çalışmada kanıtlanmıştır. O yüzden mümkün olduğu kadar doğal olarak besinlerle veya günde 1-3 gram saf omega-3 gıda takviyesi olarak alınmalıdır.