Okullar, hastaneler, huzurevleri depreme dayanıklı olması gereken yerlerin başında geliyor. Bir süre önce yaşadığımız deprem felaketi bu gerçeği bize maalesef ki bedeli ağır sonuçlarla bir kez daha hatırlattı.
Edirne ölçeğinde bakacak olursak;
SSK Hastanesi olarak bilinen Edirne Devlet Hastanesi Selimiye Ünitesi, çok kısa bir süre önce depreme dayanıksız olduğu için yıkıldı.
Gazi İlkokulu…
Depreme dayanıksız olduğu için yıkıldı. Bu okulumuz için 2013 yılında depreme dayanıksız riskli yapı raporu verilmişti. Ve bu raporun düzenlenmesinden 8 yıl sonra okulun yıkımı gerçekleştirildi. 8 yıl! Ne kadar uzun bir süre değil mi?
Edine merkez Meriç İlkokulu yıkıldı…
Bu okulumuz da yine aynı şekilde riskli bina olarak tespit edildi ve yıkımı gerçekleştirildi.
Edirne Öğretmenevi…
2016 yılında depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkıldı. Ve bir daha da yenisi filan da yapılmadı. O da öylece yıkıldığıyla kaldı.
2000 yılından önce yapılan kamu binalarının bazılarında güçlendirme çalışmaları yapıldı. Hemen aklıma ilk gelenler Ayşekadındaki Eski Kütüphane ve SGK binası oldu. Bu binalar depreme karşı güçlendirildi.
Edirne, Türkiye’nin en yaşlı nüfusuna sahip illerden bir tanesi. Yeni Huzurevine ihtiyacımız var. Yeni derken hem bina olarak yeni hem de mevcudun talebe yetersiz kalması.
Edirne’ye TOKİ mevkiinde 200 yataklı yeni huzurevi inşaatı 2021 yılında başlamıştı. Sonra bir ara inşaatı durdu, tekrar ihalesi yapıldı. Sonuç itibariyle inşaat şu anda devam ediyor ve bir yıl içinde tamamlanacak.
Tam da bu noktada CHP Edirne Milletvekili Aday Adayı Fevzi Pekcanlı, önemli bir iddia ortaya attı. Mevcut Huzurevi binasının depreme karşı riskli olduğunu, hatta yıkım kararı bulunduğu iddia etti.
Edindiğim bilgilere göre; Huzurevi binası için yıkım kararı yok. Ancak güçlendirme yapılması gerektiği yönünde rapor var.
Rapor ne zaman mı verilmiş, 2007 yılında!
Yani tam tamına 15 yıl önce!