6 Şubat Pazartesi. Sabah 04: 17…
Türkiye’nin üzerine bir deprem bulutu çöktü. Öyle bir bulut ki yüzlerce can aldı, bir o kadar da yaralı. Depremin geride bıraktığı enkaz, üzerimizden yıllar geçse de gitmeyecek…
7,7 şiddetinde deprem…
Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 ili etkileyen büyük deprem… Yeni hafta yeni heyecanlar derken,
O sabah gün aymadı hiçbirimize.
Deprem haberi aldığımda aklıma ilk gelen yer 1. Murat Mahallesi oluyor. Kentin yeni yerleşiminin yaklaşık 30 yıl önce başladığı kooperatif evler bölgesi, riskli binalarla dolu. Yaptığımız haberlerden, aldığımız uzman görüşlerinden biliyorum.
Hatta yıkımına karar verilen riskli bir binanın 2 yıl önce yıkımı yapılmıştı. Yıkım sırasında iş makinesi şoförü canından oluyordu. Çalışma sırasında binanın bir kısmı çökmüştü ve makineyi kullanan sürücü, iş makinesinin üzerine devrilmesi sonucu yaralanmıştı.
O yıkılan bina diyorum… Yerinde yeller esiyor. Hala yerine yenisi yapılmadı. Hak sahipleriyle müteahhit arasında anlaşmazlık olduğu önünde iddialar var.
O bölgede yıkılan (Yenisuiş A) o bina gibi daha çok sayıda ömrünü tamamlamış yapı var. Ne olacağı belirsiz. Allah korusun kuvvetli bir sarsıntıda neler olabileceğini düşünmek bile istemiyorum.
Edirne’de hep duymuşuzdur kentsel dönüşümü, ama yerinde göremedik nedense. Özellikle 1. Murat Mahallesi hep gündemdeydi ama gel gör ki bir arpa boyu ilerleme yok. Sadece adı var kentsel dönüşümün.
Bu arada Edirne’de binaların yaşlarıyla bir çalışma var mıdır? İnşaat mühendisleri odasından edindiğim bilgiye göre, Edirne’de binaların sadece sayıları tutulmuş, yaşlarıyla ilgili bir çalışma olmamış!
Yani hayatımız pamuk ipliğine bağlı derler ya öyle bir durumdayız.
Konunun uzmanları hep söyler ‘deprem öldürmez bina öldürür’ diye…
Rap müzik sanatçısı Ceza’nın Med Cezir şarkısında söylediği gibi,
“Hayat ince bir çizgi, narin bir çalgıdır…”