Pandemi tüm dünyada e-ticaret pazarını tetikledi. E-ticaret çok hızlı bir büyüme sürecine girdi. 2019 yılında, dünyada gerçekleşen toplam perakende satışlar içinde e-ticaretin oranı yaklaşık %10’lardaydı. E-ticaret hacmi 4 trilyon dolar civarındaydı. Pandemi öncesinde eticaret oranları; Çin’de %20, ABD’de %14, Avrupa’da ortalama %12, Türkiye’de ise %6 civarındaydı. 2022 sonu itibariyle dünya e-ticaret hacmi 6,5 trilyon doları geçti. Çin’de tam anlamıyla e-ticaret devrimi yaşanıyor, e-ticaretin toplam ticaretin içindeki oranı %50’ye yaklaştı. Türkiye’de 2019’da %6.6’larda olan e-ticaret oranı 2022 sonu itibariyle %22’yi geçti. E-Ticaret şirketlerinin 2022 performanslarına göz attığımızda liderliği Alibaba ve Amazon’un yaptığını görüyoruz. 2022’de Alibaba’nın satışları 800 milyar doları geçti, Amazon’un satışları 750 milyar dolara yaklaştı. Çin’deki e-ticaret hacminin 1,6 trilyon doları geçtiğini görüyoruz. Amazon ABD e-ticaret pazarının %40’ını tek başına elinde tutuyor. Günde ortalama 1,29 milyar dolar satış yapıyor. Dünyanın çeşitli ülkelerinde konuşlu toplamda 50 milyon m2’nin üzerinde depolama alanı var. 100’ün üzerinde ülkede faaliyet gösteriyor. Amazon ABD’de e-ticarette harcanan her 1 doların 0,49 cent’ini alıyor. Amazon platformu üzerinden satış yapan 2 milyonun üzerinde bağımsız satıcı var. E-Ticaret, "lojistik"tir
E-Ticaretin yeni yüzü bizi iki önemli kavramla tanıştırdı:
1. Last Mile Delivery (Son kilometre lojistiği)
2. Ultra Fast Delivery (Ultra hızlı teslimat) Şimdi yeni bir kavram daha hayatımızın bir parçası olacak:
Last Mile Warehousing (Son kilometre depolama) E-Ticaret şirketleri, içerideki onbinlerce satıcının ürünlerini müşterilerine aynı kalitede ve hızda ulaştırmaya çalışırken merkezi depolardan ve doğrudan satıcılarından bu hıza ulaşılamayacağını gördüler. Sahip oldukları tüm sipariş verisini en doğru şekilde analiz edip hızlı giden malları sipariş edilen bölgelere göre konumlayarak mahalle aralarında e-ticarete özel mikro depolar kurulmasını teşvik edecekler. Satıcıların büyük kısmının ürünleri uçtan uca fulfillment hizmetleri de verebilecek bu butik depolarda verinin gücüyle tutulacak. Sipariş geldiği anda da müşteriye en fazla 3-5 km uzaktaki bu depolardan ulaştırılacak. ETicaret ile satın aldığınız bir kıyafet, telefon ya da bir saat bu depolardan size 2 saatten kısa bir sürede teslim edilebilecek. Gerçek e-ticaret devrimi bu olacak. Dünyanın en iyi malını, en uygun fiyata müşteriye sunmayı taahhüt etseniz de müşterilerinize malı beklenen hızda, beklendiği kalitede teslim edemezseniz başarısız olursunuz. Onun içindir ki e-ticaret’in %99’u lojistiktir. Müşterilerin beklentilere uygun nitelikteki malı, müşteriyi tatmin edecek hızla teslimat yapamazsanız başarılı olma şansınız yoktur. Hızlı tedarik ve dağıtım yaparken teslimat operasyonunu etkili yönetemezseniz, dağıtım yaparken akıllı bir şekilde iadeleri toplamayı beceremezseniz yine sonuç hüsran olacaktır. Özellikle giyim segmentinde satın alınan ürünlerin iade oranları %40’lara yaklaşıyor. Bu operasyonu klasik kargo sistemleriyle çözebilmenizin yolu yoktur. Mobil uygulamalarla desteklenen konum-tabanlı akıllı optimizasyon sistemleri ön plana çıkacaktır. Üretim ve tedarik zinciri son 40 yıl içinde hızla globalleşti
Küresel mal üretimi 2022’de 30 trilyon dolar civarında gerçekleşmiştir. Dünyada gerçekleştirilen toplam üretiminin 1/3’ü tek başına dünyanın fabrikası haline gelen Çin tarafından yapılıyor. Çin aynı zamanda dünyada tüketilen enerjinin %24’ünü tüketiyor.
2023’e Girerken Dünya Ekonomisi 100 trilyon dolar büyüklüğe ulaştı, dünya nüfusu 8 milyarı geçti. 1900 yılında 3,42 Trilyon ABD doları olan dünya ekonomisi büyüklüğü, 2.000 yılında 62 trilyona, 2022 yılında ise 100 trilyon dolara geldi. 1900 yılı başında 1,6 milyar olan dünya nüfusu 120 yıl içinde 8 milyarı geçti.
Dünya'nın en büyük 2 yolcu uçağı üreticisi Boeing ve Airbus'ın 80'in üzerinde ülkede 12 binden fazla birinci kademe tedarikçisi var. ABD'li Lockheed Martin tarafından üretilen, dünyanın en pahalı ve gelişmiş savaş uçağı F35'in 11 ülkede 1.500’den fazla tedarikçiye sahip. Esas çarpıcı olan ise yaklaşık 120-150 milyon dolarlık bu uçağın tedarikçilerinden 1/3'ü artık yazılım tedarikçisi. 2018’de yıllık 97 milyona kadar çıkan global otomobil üretimi, Pandemi ve tedarik sorunlarıyla birlikte 2020’de 78 milyona kadar geriledi, 2021’i yaklaşık 80 milyonla kapadı. Henüz resmi rakamlar açıklanmamış olsa da 2022’de düşüş devam etti. Global üretim 78 milyon adet civarında gerçekleşti.
Dünyanın en büyük otomobil üreticisi Toyota geçtiğimiz yıl yaklaşık 9,2 milyon otomobil üretti. Onu 8,9 milyon adetle VW takip etti. Klasik bir içten yanmalı motora sahip Toyota otomobil bağımsız 30 bin parçadan oluşurken, elektrikli motora sahip bir Tesla Model 3’te sadece 10 bin parça var. Bu teknik olarak bir devrim aslında. Tesla’nın Model S’ine 10’dan fazla ülkeden 300 tedarikçi 2.000’in üzerinde lisanslı parça üretiyor. Bu parçaların %75’i ABD, Kanada ve Meksika’da üretiliyor. İçten yanmalı bir motorda 200’ün üzerinde hareket eden parça varken, bir elektrik motorunda sadece 17 haraketli parça var.
Otomotiv dünyasında müthiş bir deneyim yaşanıyor. Elektrikli otomobiller, kamyonlar ve çekiciler düşündüğümüzden en az 20 yıl daha erken hayatımıza giriyor. Tüm büyük üreticiler üretim planlamalarını değiştiriyor. Renault’un 17 ülkede 3.500, Volvo’nun 7650 tedarikçisi var. Audi’nin 14 bin, Daimler Benz’in 60 bin, BMW’nin 70 ülkede 12 bin, VW’nin 40 bini aşkın tedarikçisi var. Toyota 50’nin üzerinde ülkeden 60 bin tedarikçi destek veriyor. Apple’ın 334’ü Çin’de, 131’i Japonya’da, 73’ü ABD’de, 36’sı Tayvan’da, 34’ü Güney Kore’de ve 108’i diğer ülkelerde olmak üzere toplamda 716 tedarikçisi var. Global elektronik devleri Samsun’un 2.500, LG’nin 700 tedarikçisi mevcut. Bosch’un 80 ülkede 23 bin, Arçelik’in 60 ülkede 2.000’in üzerinde tedarikçisi var. Son 40 yıldır hızla globalleşen dünyada “Yerli ve Milli Üretim” diye bir kavram yok artık, “Marka”, “Know How” ve “İş”in sahibi olan şirket kavramı ön planda. Elde edilen gelirlerinin zenginliğini kim paylaşıyor, kime çalışılıyor, esas olan konu bu. Tüm bu gelişmeler yaşanırken Türkiye 2023’e büyük umutlarla giriyor. Toplam ihracatının %55’ini Avrupa’ya yapan Türkiye’nin jeopolitik konumu Türkiye’yi Avrupa için yakındaki nitelikli üretici (near shore) yapabilecek mi? Önümüzdeki 10 yıl bunu birlikte izleyecek ve yaşayacağız. Türkiye'den 67 ülkeye sadece 4 saatlik bir uçuşla gidilebilmektedir. Türkiye'de ilk, orta ve yüksek öğrenime devam eden 28,5 milyon çocuk ve gencimiz var. Bu sayı bile Avrupa'da 40’ın üzerindeki ülkenin toplam nüfusundan daha fazladır.
Kaynak: www.tirport.com