Edirne’nin şehir içi toplu ulaşımını sağlayan ETUS’ta bir süredir eski model araçların ulaşımda olması dikkat çekiyor. Adeta sizi 1980’li yıllara götürüyor. Hatta o kadar eski ki koltukların arkasında küllükler bile yer alıyor. Beni adeta çocukluğuma götürüyor.
ETUS’a 2016 yılında sıfır kilometre 50 adet araç alınmıştı. O günkü maliyet tutarı 14 milyon liraydı. Alınan yeni araçlarla o dönem Türkiye’nin en genç ikinci araç filosu haline gelmişti.
Türkiye’de ilk kez 24 saat kesintisiz ulaşım ve ilk kadın otobüs şoförü ETUS’taydı.
Şimdi nereden nereye…
Plakası bulunan bazı ortaklar, ellerindeki mevcut araçlarının yıpranmasından dolayı, başka illerden uygun fiyata buldukları araçlarla taşımacılığı sürdürüyor. Aldığım bilgilere göre bu araçların bazıları 2007 ve 2009 model. Kimi yeşil kimi pembe renkte olan bu araçlara bindiğinizde, adeta geçmişe bir yolculuk yapıyorsunuz.
Ha bu arada bazılarının dur butonları tavanda… bilmeyenlerin işi çok zor.
Edirne Toplu Ulaşım Sistemi (ETUS)’da Ocak ayı itibariyle nakit biniş kalktı ve QR bilet uygulaması başladı. Böylece vatandaşlar, yanında ETUS kartı yoksa, kredi kartını basarak yolculuk yapıyor. O da yoksa, aracın içinde kent kart arıyor.
Nakit biniş uygulamasının kaldırılması bir taraftan iyi bir taraftan kötü oldu. İyi olan tarafı şoför para üstü vermekle uğraşmıyor. Zaman kaybının da önüne geçiliyor.
Şehir dışından gelen bir yolcu yanında kredi kartı yoksa, otobüsteki yolculardan kendisi için kart basmasını rica ediyor ve nakit parasını veriyor.
Dün sabah ETUS’ta muhtemelen başka bir ilden gelen ve Kapıkule’ye gitmek isteyen bir yolcuyla karşılaştım. Yanında kart yok.
‘Benim için kart basar mısınız’ diyor, kimsede ‘tık’ yok.
‘Vallahi parasını vereceğim’ diyor. Sonra genç bir kadın kartını okuttu ve para mevzusu çözüldü. ‘Bahtın açık olsun gızım’ dedi yolcu.
ETUS’a her bindiğinizde bu tür muhabbetlere denk gelmeniz mümkün. O yüzden bir inisiyatif olmalı. En azından şoför, böylesine zor durumlarda yolcu için kart okutabilmeli.
Eğer kartınız yoksa ve otobüstekiler de kendi kartlarından basmak istemiyorsa, otobüse bindiğiniz gibi inmek zorunda kalıyorsunuz. Yani en kısa yolculuk için söylenen indi bindi, kartınız yoksa bindi indi oluyor.
**
Bu arada Karaağaç Mahallesi Muhtarı Agah Korkan, mahalleye elektrikli tramvay fikrini tartışmaya açmış. Karaağaç'a "Tramvay" Neden olmasın…