Irk, Din, Dil… ayırımı yapmaksızın üç kıtada bin yıl insanlığa hizmet etmiş bir toplumun devamı olarak bizler bugün geldiğimiz noktada içinde yaşadığımız hayattan çoğunlukla memnun değiliz.
Peki, bu hale neden ve nasıl geldik? Peygamberimiz (sav) 14 asır önce hayatımızı tanzim eden Kur’an ile bizi uyarmış ve yol haritamızı çizmiştir. Daha sonra, “Basiret*” sahibi insanlar da uyarmaya devam etmişlerdir! Bu basiret sahibi insanlar ne diyorlar?
TOPLUMDA ÜÇ SINIF İNSAN VARDIR;
ŞU HALDE;
Ebu Bekir Verrak (ks) kimdir?
Belh diyarından bir Allah dostu. Adı Muhammed bin Ömer, künyesi Ebu Bekir, lakabı ‘Varrak’tır. Aslen Tirmizli olup, Belh’de yaşamıştır. Vefatı miladi 917 yılıdır.
Ebû Bekir Verrak kuddise sırruh hazretleri muamelede ve edepte emsalsizdi. Bu yüzden kendisine “Müeddib-i evliya” (evliyâ’nın mürebbîsi) denilmiş.
O, ilim ve hikmet hazinesi idi. Hikmet ile nübüvvet arasında şöyle bir ilgi kurardı: “Ehl-i hikmet peygamberlerin halefleridir. Nübüvvetten sonra hikmetten başka bir kapı kalmamıştır. Hikmet, işi sağlam yapmaktır. Hikmetin ilk işareti dile sahip olmak ve sükûttur; ihtiyaç olmadıkça konuşmamaktır.”
Gelelim günümüze;Parayı bulunca ahlakını kaybetmeyen, Gücü bulunca adaleti kaybetmeyen, Makamı bulunca merhametini kaybetmeyen, Kalabalığı bulunca kardeşliğini kaybetmeyen… İnsanlara/Topluma ihtiyacımız var!
Yapmamız gereken önce kendimizi düzeltmek! Ahlakımızı düzelterek yaradılış gayemize uygun yaşamak! Rabbimiz, Zariyat Suresi 56. Ayette; “Cinleri ve insanları ancak bana kulluk etmeleri için yaratmışımdır” buyurur. Günümüz Müslümanları olarak bu emre uygun yaşıyor muyuz?
Kişi veya Parti seçerken ölçümüz ne? Bugün birçoğumuz adeta domatesi metre ile ölçer bir durumdayız!
Hal bu ki, domatesin ölçüsü metre değil Kilo’dur. Peki, kişi veya parti seçerken ölçümüz ne olmalı?
Ahlak, Hak, Adalet, Merhamet, Kardeşlik... Bir toplumda bunlar olmadan Allah’a gereği gibi kulluk yapılmış olamaz! Dostça kalın…