Orta Koridor, bir ucu Londra diğer ucu Çin'de olan demiryolu ağına verilen isim. Bu güzergah aradaki ülkelerin kendi demiryolu ağlarını rehabilite ederek sisteme entegre hale getirmesi üzerine kurulu. Yaz aylarında bu kapsamda İstanbul ile Çin arasında tren seferleri de başladı. Güney Koridor ismi, mevcut Süveyş gemi rotasını, Kuzey Koridor ise Rusya üzerinden Avrupa ile Çin'i bağlayan demiryolu hattını temsil ediyor.
Orta Koridor, Avrupa ile Asya arasında bir ticaret yolu olarak Kuzey Koridoruna oranla daha hızlı ve daha ekonomik, 2.000 km daha kısa, iklim koşulları bakımından da daha elverişli olup, deniz yoluna kıyasla ulaşım süresini 1/3 nispetinde (15 gün) kısaltmaktadır.
Uluslararası taşımacılıkta özellikle Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte önemli bir alternatif güzergah olarak öne çıkan Orta Koridor’un güçlendirilmesi için Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan arasında çalışma grubu kurulması, lojistik sektöründe büyük memnuniyet yarattı.
Türkiye’nin girişimleri ile Orta Koridor’a yönelik çalışma grubu kurulmasının çok değerli ve heyecan verici bir girişim. Orta Koridor’un işlerlik kazanmasının, canlandırılmasının ülkemiz için pek çok ekonomik, sosyal ve kültürel değeri var. Son 2-3 yılın zorlu şartları, başta Çin olmak üzere Uzak Doğu ülkeleri ile yeni taşımacılık koridorlarının sadece ülkemiz için değil, beraberinde Avrupa hatta kuzey Afrika ülkeleri için de ne kadar gerekli olduğunu gösterdi. Orta Koridor artık sadece bir alternatif olmaktan çıkıp, olmazsa olmaz bir ihtiyaç konumunda.
Ancak gerek sınır geçişlerindeki sorunlar gerekse de Hazar Denizi geçişleri sorunları, beklemeler, hem demiryolu hem de karayolu faaliyetlerimizi oldukça fazla sekteye uğratmakta. Sadece Hazar Denizi geçişlerini hızlandırarak, feribot ve vagon kapasitelerini artırarak, Kuzey Koridoru’ndan en az yüzde 15’lik bir payın Türkiye üzerinden geçmesi sağlanabilecek. İskenderun ve Mersin limanları üzerinden Kuzey Afrika’ya yeni koridorlar açma imkânı sağlanabilir. Tam bir üretim ve lojistik üssü olmayı başarabiliriz.
Çin-Avrupa hattında önemli geçiş ülkeleri olan Ukrayna ve Rusya’nın, savaş nedeniyle riskli hale gelmesi, alternatif güzergah ihtiyacı doğurdu. Bu durum, Türkiye’nin de dahil olduğu Orta Koridor’un önemini artırdı. Ancak Türkiye için önemli fırsatlar yaratan bu gelişmenin önünde altyapı eksikliğinden kaynaklanan bazı engeller var. Sektör yetkilileri, her fırsatta fırsatı kaçırmamak için mevcut güzergahtaki sorunların ivedilikle çözülmesi gerektiğini vurguluyordu.
Çin’den Avrupa’ya doğru yola çıkan bir yük treni, Orta Koridor ve Türkiye’yi tercih etmesi halinde 7 bin kilometreyi 12 günde kat ediyor. Aynı trenin Rusya Kuzey Ticaret Yolu’nu tercih etmesi halinde 10 bin kilometrelik bir mesafe ve en az 15 günlük seyir süresi söz konusu. Güney Koridor’u tercih etmesi durumunda ise gemiyle Süveyş Kanalı üzerinden 20 bin kilometre seyrederek ancak 45 ile 60 günde Avrupa’ya ulaşabiliyor.
Orta Koridor’un küresel ticarette, Asya ve Avrupa arasında ne kadar avantajlı olduğu ortaya konmaktadır.