Dikkat ettiniz mi son zamanlarda trafik kazalarında artış var.
Kazalar hep oluyordu ama bu kadar düz yolda, bu kadar basit hatalarla ve bu kadar şehir içinde olmuyordu.
Anlamsız yere kazalarla karşılaşır olduk.
Bakıyorsunuz dümdüz yol, ya da kontrollü bir kavşakta bile maddi hasarlı ya da küçük de olsa yaralanmalı kazalarda artış oldu. Şaşırıp kalıyorsunuz.
Daha önce de yazmıştım; belli noktalardaki yaya geçitlerinde, dalgın olan sürücüler yayalara yol vermeyi unutabiliyorlar. Ya da yanyana seyreden iki araçtan biri dururken diğeri dalgınlıkla sürmeye devam ediyor ve hiç istemediğimiz o kazalar meydana gelebiliyor. Hatırlarsanız geçtiğimiz aylarda şehrimizde de 1-2 örneği oldu. Hatta biri ölümle sonuçlanmıştı.
Daha da vahim olanını anlatayım size; eminim bir çok yerde denetimler yapılıyordur ama, ben sürekli kullandığım güzergah olan Ayşekadın bayırından örnek vereceğim. Hiç durmuyorsa haftada en az iki gün sabahları Bulgaristan Konsolosluğu önündeki cepte denetleme için sivil bir polis aracı duruyor. O aracın orada olduğunu belirten ve oldukça da görünür şekildeki üçgen tabelayı da Balta Hotel’in önüne koyuyor. Bunu minibüslerle yolculuk eden ben bile farkederken yanına ve arka koltuğa 2-3 kişi daha almış ve aracın direksiyonunda farkedemeyen bir çok insan var. Bu kişiler de bir ilerideki Orduevi durağındaki cepte uygulama yapan memurları görüp de araçları durdurulunca olayın farkına varıyorlar.
Tamam da nedir insanlarımızı bu kadar dalgın yapan?
İşte bence yazımın başlığındaki konu burada çok önemli bence. Yapılan bir çok araştırmada araç kitine bağlanmış bir telefon ile yapılan görüşmede bile kaza riskinin 20-25 kat arttığı vurgulanıyor. Bir de mesaj atanlar, gelen mesaja cevap verenler, direksiyon başında video seyredenler var.
Ha bir de yarım saatte iki kez gelen internet alışveriş sitelerinin indirim bildirimleri var. Direksiyon başındayken baksan bir türlü, bakmasan bir dert; acaba birinden bir mesaj mı geldi diye.
Benim telefon üreticilerine bir önerim var. Nasıl ki cep telefonlarında “Uçak Modu” var, “Araç Modu” da olmalı. En azından sürücü koltuğunda oturan kişinin bu modu etkinleştirmesi de zorunlu olmalı. Adına ister “Araç modu” ister “Sürüş modu” diyelim, bu mod açık değilken araç kullanan sürücülere cezai yaptırım uygulanmalı.
En azından benim düşüncem; bu basit kazalara sürücülerin ellerindeki cep telefonları ile araç kullanmalarının sebep olması. Birilerinin bir an önce buna bir çözüm bulması gerekli.
Bu haftalık da bu kadar. Hadi kalın sağlıcakla…