Günümüzde yaşanan hızlı nüfus artışının etkisiyle daha da kalabalık hale gelen kent nüfusu 3 milyarı geçerek ve toplam nüfusa oranı %47’ye kadar gelmiştir. Bu rakam, Türkiye’de %65’ler civarında iken Batı Avrupa ülkelerinde %80’lere kadar yükselmektedir.
Kent merkezlerinde yoğunlaşan bu nüfus, kentlerin ulaşım ve altyapı gibi konularda birçok sorunu da beraberinde getirmiştir. Kent yaşamının küresel sorunları arasında yer alan konuların başında ulaşım, yönetim, su, atık, kirlilik, arazi kullanımı gibi konular yer almaktadır. Kentsel sistemlerin çevre ve insan sağlığına olumsuz etkileri, kent yaşamını farklı bir açıdan tartışılır duruma getirmiştir.
Kalabalıklaşan kentlerde yolcular için mevcut sistemlerin hareketliliği, özellikle başarılı bir optimizasyonun olduğu kentsel sistemlerde organize bir altyapıya ihtiyaç duyulmaktadır. Artan talebin karşılanabilmesi için büyük altyapı yatırımlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Pandemi dönemine kadar yolcu eğilimleri ise yolculukların özel araçlardan toplu taşıma araçlarına geçiş yönünde olur iken, idareler de toplu taşıma payını önemli ölçüde artırmak üzere yatırım yapmaya yönelmişlerdir. En çok kullanılan toplu taşıma türleri ise metro, tramvay veya otobüs gibi taşıtlardan oluşmaktadır. Bu tür ulaşım, genellikle merkezi bir hizmetin optimum şekilde çalışmasını sağlamak için son yıllarda geliştirilen akıllı ulaşım sistemleri teknolojilerini kullanan bir yönetim ile mümkündür. Ne yazık ki, Toplu Taşıma sistemlerinin esnek olmaması, toplam seyahat süresinin uzun olması ve yetersiz hizmet kapsamı gibi nedenler ile çoğu metropolde, bazı yolcular için daha düşük kullanım oranlarına doğru ilerlemektedir. Bu yolculuk talebi için toplu taşımanın tam tersine, ticari taksi taşımacılığı daha uygun bir mod olarak öne çıkmaktadır.
Ticari taksilerin tanımına ilişkin pek çok farklı kaynaktan bilgi alınabilir. Bunlar içinden en güvenilir olanı devlet dili ile yapılmış olan tanımlamalardır. 28.11.1980 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2343 sayılı kanunda Taksi tanımı şu şekilde yapılmıştır; “Taksimetre, tarife, pazarlık veya sair şekillerde tespit olunan ücretle yolcu taşıyan otomobil, kaptıkaçtı, panel ve arazi taşıtıdır.” Bu tanıma göre taksi için belirlenmiş bir tarife ile yolcu taşıma işi yapan belirli araç türleri işaret edilmiştir.
Bir başka tanımlama ise İBB “Ticari Taksi ve Taksi Dolmuş Yönergesi” içinde yer almaktadır. Bu yönergede Taksi için; “Yapısı itibariyle şoförü dâhil en fazla 9 (dokuz) oturma yeri olan, insan taşımak için imal edilmiş bulunan ve taksimetre ile yolcu taşıyan ticari motorlu aracı” tanımlaması yapılmıştır.
Ticari Taksi taşımacılığında noktadan noktaya taşıma vardır ve 24 saat esaslı hizmet verilmektedir. Taksi yolcu taşımacılığı esnekliği yüksek bir toplu taşıma sistemi olarak da tanımlanabilir. Trafik yoğunluğu veya beklenmedik bir duruma karşı dinamik olarak rotalama yapabilir. Bu özellikleri ile kalabalık kentlerde yolcular tarafından tercih edilen bir ulaşım aracıdır.
Dünya genelinde taksi hizmeti konusunda farklı uygulamalar mevcuttur. Uygulama farklılıkları işletme yapısı ve türüne göre farklılık göstermektedir. Bu farklılıkları uygulama detayı olarak kabul ettiğimizde, ticari taksi sistemini genel olarak iki kategoride değerlendirmek mümkün olacaktır. Bu kategorilerden ilki İstanbul’da da olduğu gibi sınırlı taksi sayısı ile hizmet veren kentlerdir. Ülkemizde tahdit olarak bilinen bu modelde kamu otoritesi çalışacak taksi sayısını kendi yönetmelik ve yasalarına göre sınırlandırmaktadır. Londra ve Newyork gibi kentlerde taksi sayıları İstanbul’da olduğu gibi kamu otoritesi tarafından sınırlandırılmıştır. İkinci kategoride ise taksi sayısını sınırlandırmayan kentler bulunmaktadır. Serbest piyasa koşulları hakim olan bu sistemde lisanslı şirketler ihtiyaca göre taksi sayısını artırmakta veya azaltmaktadır.
Avrupa geneline baktığımızda Kuzey ve Batı Avrupa’da çoğunlukla şirketler taksi işletmeciliği yapar iken Doğu ve Güney Avrupa’da şahıslar tarafından işletme yapılan taksi hizmeti olduğu gözlemlenmektedir.
Avrupa ülkelerinde taksi ve nüfus sayıları ile taksi yoğunlukları yer almaktadır. Avrupa’da refah düzeyinin ve turizm hareketliliğinin yüksek olduğu seçilen ülkelerde taksi yoğunlukları 1,7 ile 0,4 olarak değişmektedir. İstanbul özelinde bakıldığında ise yoğunluk değeri 1,12 olduğu bilinmektedir. Türkiye geneline bakıldığında ise bu konuda net bilgiler içeren bir çalışma olmamasına karşın ülke genelinde yaklaşık 97.000 taksi olduğu ve yoğunluk değerinin de yaklaşık 1,15 olduğu tahmin edilmektedir. Taksiler, kent içi ulaşım sistemi içinde özgün taşıma yapısı nedeniyle kolaylıkla toplu taşımanın bilinen formundan ayrılmaktadır. Daha eski bir yolcu taşımacılık sistemi olan taksi hizmeti, İngiltere’de 1847 yılından beri yasal olarak tanımlanmış, lisanslı bir şekilde çalışır iken ABD’de ise 20.yüzyılın başlarından itibaren varlığını sürdürmektedir. Taksi sistemi için yapılmış yasal düzenlemeler, doğrudan hizmet sunum şekillerini etkiler iken özellikle lisanslama ve sektördeki araç sayısı sınırlaması, sistemin en çok eleştirilen tarafını oluşturmaktadır. Taksi sayısının kamu otoritesi tarafından sınırlandırılması, sektörde tekelleşmeye neden olmakta, hizmet kalitesini de düşürmektedir.
Kaynakça:
ENGİN T., (2022),“İstanbul Ticari Taksi Hizmeti Üzerine Ulaşım Politikası Çözümleri” Akıllı Ulaşım Sistemleri ve Uygulamaları Dergisi Cilt:5 – Sayı:1, s:36-47