Bu unutulmaz filmde Judy Garland’ın canlandırdığı ana karakter Dorothy vardır. Karakterin isminin bu olmasının sebebi ise kitabın yazarı L. Frank Baum’un küçük yeğeni Dorothy’nin ölümüdür. Yazar, yeğenini bu şekilde ölümsüzleştirmek ister. Hikâyede Dorothy halası ve amcasıyla birlikte Kansas’ta bir çiftlikte yaşar. Ancak film ilk sahne görüntülerinden de anlaşılacağı üzere yaşam renksizdir. Bu masal-film, aslında bir kendinin farkına varma, büyüme rüyasıdır. Evde uykuya dalan Dorothy, bir fırtınanın onu ve evini başka bir dünyaya götürmesiyle maceraya başlar. Hiçbir şeyin farkında olmadan kapıyı açar ve renkli bir dünyayla karşı karşıya kalır. İzleyici de filmin bu yeni dünyasını renkli görür. Bilinmeze doğru yola çıkılır, bu renkli dünyaya, Oz Büyücüsü’nün diyarına merakla atılır (kaynak: https://filmhafizasi.com/ev-gibisi-yok-wizard-of-oz/).
Foto Kaynak: https://filmhafizasi.com/ev-gibisi-yok-wizard-of-oz/
Bu diyarda periler, uçan maymunlar, cüceler, renk renk bahçeler, sarı tuğlalı yollar gibi tuhaf ve eğlenceli şeyler vardır. Ancak Dorothy’nin, her yolculuk hikâyesinde olduğu gibi bir eve dönüş süreci geçirmesi gerekir. Bu sebeple Dorothy, Oz Büyücüsü’ne gidip bunu nasıl başaracağını sorar. Bu yola koyulurken ona üç kişi eşlik eder. Bunlar kendisine bir beyin arayan Korkuluk, kendisine bir kalp arayan Teneke Adam ve kendisine cesaret arayan Korkak Aslan’dır. Birlikte cadıları, engelleri, korkuları aşarlar ve Dorothy’nin köpeği Toto dâhil her karakter birbirlerine yardım ederek hikâyenin sonuna kadar bir dönüşüm yaşar. Dorothy ve arkadaşları Oz Büyücüsü’nü bulsa da onun, dertlerini çözemeyeceğini anlarlar. Çünkü Dorothy ve arkadaşlarının sorunlarına çözüm getirmek için bir sihir ya da büyü gerekmez. Onlar, perinin de Dorothy’e söylediği gibi, bu işin üstesinden ancak kendileri gelebilir ve öyle de olur (kaynak: https://filmhafizasi.com/ev-gibisi-yok-wizard-of-oz/).
Ayrıca karakterler arasındaki konuşmalar şöyle geçer:
"Bana beyin veremez misin?" diye sordu Korkuluk. "Buna ihtiyacın yok. Her gün yeni bir şey öğreniyorsun. Bir bebeğin beyni vardır, ama fazla bir şey bilmez. Bilgiyi sağlayan tek şey deneyimdir ve dünyada ne kadar uzun kalırsan o kadar deneyim elde edersin." ----- "Benim cesaretim ne olacak?" diye sordu Aslan endişeyle. "Bol bol cesaretin olduğuna eminim," diye yanıtladı Oz. "İhtiyacın olan tek şey kendine güvenmek. Tehlikeyle karşılaştığında korkmayan canlı yoktur. Gerçek cesaret, korkmana rağmen tehlikeye göğüs gerebilmektir ve bu türden cesaret de sende bolca var." ----- "Ya benim kalbim?" diye sordu Teneke Adam. "O meseleye gelince," diye söze girdi Oz, "bence kalp istemen yanlış bir şey. Kalp çoğu insanı mutsuz eder. Bir kalbin olmadığı için ne kadar şanslı olduğunu bir bilsen..." "Bu senin görüşün," dedi Teneke Adam. "Bana bir kalp verirsen yaratacağı bütün mutsuzluğa hiç söylenmeden katlanırım." (kaynak: https://1000kitap.com/kitap/oz-buyucusu--33919/incelemeler).
***Filme ana fikir olarak baktığımızda şu çıkarımları elde edebiliriz:
Bir dahaki yazımda görüşmek dileğiyle…