Biliyorsunuz uzun zamandan beri bisiklet tutkum oldu. Bulduğum her fırsatta sürmeye çalışıyorum. İşyerime gelirken, hafta sonu bulduğum bir boşluk da. Hatta önceden de yazmıştım; geceleri guruplar halinde köy gezileri yapıyoruz.
Uzun zamandır yolum üniversitenin Balkan Yerleşkesi’ne düşmemişti. (Aman düşmesin de.) Geçen hafta arkadaşlardan duydum, gidip gözümle de göreyim dedim.
Yazımda fotoğraflarıyla paylaşmak istedim. Tam da biz bisikletseverlerin hayal ettiği yollar. Anlattıkları kadar da varmış. Hiçbir cadde, bir sokak, bir geçit atlanmamış hem de. Bilmem dikkatini çeken okuyucularım var mı? Fakülte Hastanesi’ne yolu düşmeyen yoktur ama belki de bisikletle işi olmayanlar da bu yazımdan sonra geçerken dikkatli baksınlar. İşte olması gereken tam da bu.
Avrupa ülkelerine gitmiş, orada yürümüş, bisiklet sürmüş arkadaşlar var, onların tam da anlattığı gibiymiş.
Eğer bir yol yapılıyorsa yalnızca motoru olan araçlar için yapılmamalı, yayalar ve bisikletliler için de yollar kesinlikle şart olmalı.
Belki de ben spor yapmak istiyorum ve yakın mesafedeki bir yere yürüyerek ya da bisikletimle gitmek istiyorum. Ama beni düşünen yok. Kendime ait bir yolum olabilmesi için illa ki 250 bin liralık araba mı almam gerek?
İnşallah bu paylaştığım fotoğraftaki gibi Edirne, hatta Türkiye mavi bisiklet ve yanında yürüyüş yolları ile donanır.
Belediyemizin de hakkını da yemeyelim, birkaç caddede buna benzer girişimler oldu ama, mavi yolumuzu ya otoparka çevirdiler ya da çöplüğe. Kimse de buna ses çıkarmadı. Bunu da buradan kaçıncıya yazıyorum. Ve buradan Balkan Yerleşkesi’nde bu yolların düzenlemesinde kimin emeği geçtiyse hepsine bisikletseverler adına teşekkür ediyorum ve tüm şehrime örnek olmasını diliyorum.
Hadi kalın sağlıcakla…