Dünyada artan ticari hareketlilik ile birlikte ulaştırma sektöründen kaynaklanan emisyonların küresel sera gazı emisyonları içeresindeki payı giderek artıyor.
Küresel alanda iklim değişikliğiyle başlatılan mücadeleyle bu payın düşürülmesi için ulaşım modları ve lojistik süreçleri sürdürülebilirlik ve çevre boyutları dikkate alınarak yeniden şekillendiriliyor. Paris Sözleşmesi, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) ve Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) hava ve denizyolu taşımacılığında emisyonların azaltılmasına yönelik aldığı yeni karalar ve Haziran 2021’de onaylanan Avrupa Yeşil Mutabakatı, yeşil lojistik ve akıllı ulaşım sistemlerini tüm dünyanın gündemine taşıdı. Yeşil lojistik ve akıllı ulaşım sistemleri küresel lojistiğe yön vermeye başladı.
Avrupa Yeşil Mutabakat ile AB ülkeleri, karbon emisyonlarını 2030 yılına kadar 1990 yılına göre yüzde 55 azaltmayı, 2050 yılına kadar ise karbon nötr ilk kıta olmayı hedefliyor. Avrupa sınırları içindeki toplam emisyonun yaklaşık yüzde 25’ini oluşturan ulaşım ve taşımacılık alanında ise 2050 yılına kadar emisyon miktarının yüzde 90 azaltılması planlanıyor. Yeni mutabakat süreci Temmuz 2021’de açıklanan “Fit for 55” paketi ile harekete geçti. 2030 için belirlenen yüzde 55 hedefine uyumlu pakette, sınırda karbon vergisinden, jet yakıtlarının vergilendirilmesine, dizel ve benzinli araçların satışının durdurulmasına kadar çok önemli maddeler yer aldı. “Fit for 55” paketi kapsamında Haziran 2022’de Avrupa Parlamentosu tarafından kabul edilen Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması ile ücretsiz karbon ödenekleri 2027’den başlamak üzere 2032’ye kadar kademeli olarak sonlandırılacak. ETS, denizcilik sektörünü de kapsayacak şekilde genişletilecek. 2024 itibariyle Avrupa içi rotaların tamamı ve Avrupa dışı rotaların yüzde 50’si ETS’ye tabi tutulacak. 2027’den itibaren, AB dışındaki ülkelerin gemileri de ETS kapsamına alınacak.
Ticari karayolu taşımacılığı sistemlerinin yenilenmesi Paris Sözleşmesi, Avrupa Yeşil Mutabakatı, ICAO ve IMO’nun emisyonları azaltmaya yönelik kararlarıyla yeşil lojistik dünya ticaretine yön vermeye başladı.
Çevre dostu taşımacılık düzeninin oluşturulması ve yaygınlaştırılması için destekler hızlandı. için yeni bir emisyon ticaret sistemi (ETS II) geliştirilecek. Havacılık sektöründe kullanılan sürdürülebilir yakıt oranı artırılacak. Karayolunda sıfır emisyonlu araçlara, denizcilikte düşük karbonlu yakıtlara geçiş hızlandırılacak.
Dünya ülkelerinde olduğu gibi 2053 yılı için sıfır karbon taahhüdünde bulunan Türkiye’de de yeni döneme uyum sağlamak adına önemli adımlar atıldı. Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanan “Yeşil Mutabakat Eylem Planı” ilk öncü çalışmalardan biri oldu. 9 ana başlık altında toplam 32 hedefi ve 81 eylemi kapsayan plan, yol haritası niteliği taşıyor. Planla, yeşil denizcilikten yeşil liman uygulamalarına, demiryolu taşımacılığının geliştirilmesinden yakıt tüketiminin ve emisyonunun azaltılmasına, mikro hareketlilik araçlarının kullanımının yaygınlaştırılmasına kadar birçok alanda hedef belirlendi. Kombine Taşımacılık Yönetmeliği yürürlüğe girdi. Avrupa Yeşil Mutabakatına uyumda kilit bir rol oynayacak yönetmelikle, ilk kez “yeşil lojistik” terimi Türkiye mevzuatında kendine yer buldu. Düzenlemeyle, kombine yük taşımacılığı ve yeşil lojistik faaliyetlerinin kapsamı belirlendi. Yönetmelikle kombine yük taşımacılığı yapan işletmelere “Yeşil Lojistik Belgesi” verilecek. Bu belgeye sahip olan şirketler çeşitli, teşvik, muafiyet, istisna ve kolaylıklardan yararlanacak. Örneğin, işletmenin taşımacı yetki belgesi eki taşıt belgesine ilave edilecek 100 taşıt için taşıt kartı ücretinde yüzde 95 indirim yapılacak. UBAK İzin Belgesi başvurularında ise işletmeye ilave 5 puan verilecek. “Yeşil Lojistik Belgesi” için şirketlerin, yılda en az 200 kombine yük taşımacılığı seferi gerçekleştirmesi, enerji tüketiminin en az yüzde 5’ini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılaması, yıllık asgari yüzde 5 yeşil paketleme faaliyeti yürütmesi, yılda en az 500 adet fidan bağışı yapması, sıfır atık yönetim sistemine ve gerekli bazı belgelere sahip olması yeterli olacak.
Ulaştırma Hizmetleri Düzenleme Genel Müdürlüğü tarafından her iki yılda bir “Yeşil Lojistik Ödülleri” verilecek. Bu yılın sonunda yayınlanması beklenen Lojistik Merkezler Yönetmeliğiyle birlikte, tüm taşıma modları içerisinde demiryolu ve denizyolu taşımacılıklarının payının artırılması ve Türkiye’nin dış ticaret strateji ve politikalarına hizmet edecek şekilde lojistik merkezlerin kurulması hedefleniyor.
Bir diğer önemli düzenleme de Ro-Ro taşımacılığına yönelik yapıldı. Yürürlüğe giren Karayoluyla Taşınan Yüklerin Denizyoluna Aktarılmasının Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik ile Ro-Ro taşımacılığına yönelik destek paketi açıklandı. Türkiye’de son yıllarda artan intermodal taşımacılığın payını daha da artırılmasına katkı sunacak düzenlemeyle, geminin sefer yaptığı her 10 deniz mili için Türk bayraklı gemilerin donatımına taşıdığı yük birimi (römork, yarı römork, tanker) başına 2 dolar karşılığı Türk Lirası ile ödeme yapılacak. Mesafenin 20 milin altında olması halinde yük birimi başına 20 dolar olarak uygulanacak. Türk bayraklı Ro-Pax gemilerinin donatanlarına ise geminin sefer yaptığı her 10 deniz mili için yük birimi (tır, dorse) başına 3 dolar ödenecek. Mevcut hatlar aylık sefer sayısını yüzde 50 artırılması halinde, destekten yararlanılabilecek.
Denizcilik alanında da bu dönemde önemli adımlar atıldı. Çevreye daha duyarlı liman tesislerinin ülkeye kazandırılması amacıyla “Yeşil Liman Projesi” hayata geçirildi. Proje kapsamında yapılacak çalışmalar neticesinde belirlenen şartları yerine getiren ve bunları Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü’ne sunan liman tesislerine “Yeşil Liman” unvanı veriliyor. Yine hazırlanan ‘Kıyı Tesislerine Yeşil Liman Sertifikası Düzenlenmesi Hakkında Yönetmelik’ taslağı ile limanlarda düşük emisyonlu teknolojilerin kullanılması, sera gazı emisyonlarının raporlanması/ doğrulanması ve enerji yönetim sistemi gibi standartların geliştirilmesi hedefleniyor. “Denizcilik Sektöründen Kaynaklanan Sera Gazı Salınımlarının Azaltılması ve Yeşil Denizciliğin Desteklenmesi” projeyle; düşük emisyonlu, alternatif yakıtlar ile çalışacak yeni gemilerin inşası veya konvansiyonel yakıtlarla çalışan mevcut gemilerin dönüştürülmesi, limanlarda sürdürülebilir enerji kaynaklarının kullanımı, LNG, Bio-LNG, methanol, yeşil hidrojen ve amonyak ile ilgili yakıt istasyonlarının kurulması gibi projelere finansal destek sağlanacak.
Havayolunda ise Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan yönetmelikle, havacılık faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının izlenmesine, raporlanmasına ve doğrulanmasına ilişkin usul ve esaslar belirlendi. “Havacılık Faaliyetlerinden Kaynaklanan Sera Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmeliğe” göre uçak işleticilerine emisyon izleme planını hazırlama ve sera gazı emisyonlarını bu plana uygun olarak izlemek yükümlüğü getirildi. Yeni başlayan uçak işleticisi ise, karbondioksit emisyon eşik değerlerinden en az birini aşmasından sonraki yıldan itibaren emisyonlarını izlemeye başlayacak. Uçak işleticisi, emisyon eşik değerlerinden en az birinin aşıldığı andan itibaren 3 ay içinde bir emisyon izleme planı hazırlamak zorunda.
Kaynakça:2022, “Yeşil Lojistik Düzenlemeleri”, Uluslararası Lojistik Dergisi UTA, Y:28 Sayı:9, s:50-51