Şükrü Akıllı
DOĞAYA SAHİP ÇIKMAK-KORUMAK BU MUDUR?
Yayın Tarihi: 25 Ağustos 2022, Perşembe
Diğer Yazıları

Geçen hafta bu köşemde; Kanalizasyon-Göl-Deniz başlıklı yazımda, Sarosun en yoğun tatil beldelerinden Erikli’nin atık sularının Deşarj izni olmayan arıtmaya, oradan Erikli  tuzla gölüne ve denize ulaştığını tüm detaylarıyla yazmıştım. Tuzla gölünün içler acısı durumunu da ilk fırsatta yazacağımı ifade etmiştim.

Ege’nin enfes maviliği ile buluştuğu noktada yer alan Erikli tuzla gölü binlerce yıl içerisinde oluşmuş, Osmanlının tuz ihtiyacını karşılamak üzere kullanılmış, eşsiz doğa özelliğine sahip adeta doğa anıtı diyebileceğimiz, korunması zorunlu 1. Derece doğal sit alanıdır. Doğal tuz gölü olmakla beraber pek çok yerli ve göçmen kuş için barınma mekanıdır.

2006 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile Saros körfezi ve kıyıları ”Kültür ve Turizm Koruma-gelişim Bölgesi” olarak ilan edildi. Aradan 16 yıl geçti bu konuda bir çalışma görmedik. Ortada ne bir plan var ne de Korunmaya, gelişmeye yönelik bir çalışma var! Anlaşılan siyası iktidar kararını bir kenara bırakmış, Saroz körfezini, Turizmi önemsemeyen bir anlayışla gözden çıkarmış görünüyor. Hal böyle olunca Erikli’deki tuzla gölü de kaderiyle baş başa, çevresel tehditle karşı karşıya kalmış durumda.

30-35 yıl önce Erikli’de başlayan kentleşme süreciyle lagün gölünü denizden ayıran kıyı oku tamamen betonlaşmış, özel amaçla deniz ile göl arasında açılan kanalla denizle irtibatı sağlanmıştır. Batısında yer alan tarım alanları da ikincil konutlarca işgal edilmiştir. Yirmi yıl önce Erikli yerleşim alanının atık sularını arıtmak amacıyla kurulan tesisin gölün kıyısına yapılması ile gölün doğal dengesi de bozulmaya başlamıştır.

Belli bir süre arıtmanın deşarj izinli ve kontrollü çalışması çok fazla çevresel tehdit oluşturmasa da, son yıllarda tüm sorumluluğun Kooperatiften Keşan Belediyesine devir edilmesiyle, yoğun nüfusa rağmen yıllardır deşarj izinsiz kara düzen çalışan arıtma sayesinde Azot ve fosfor konsantrasyonları sonucu göl kirlenmiştir. Aynı zamanda göl tabanının bir iki metre balçıkla kaplanmasına, maviliğin yeşile dönüşmesine, en derin noktalarında bile adacıklar oluşmasına neden olmuştur. Bunlar yetmezmiş gibi doğaya saygısı olmayan bilinçsiz insanların evsel ve inşaat atıklarını göl kıyısına dökmeleri çok çirkin bir manzara da oluşturmuştur.

Defalarca iletilmesine rağmen sorumluluk alıp göl kıyısında basit bir temizlik çalışması yapamayan Belediyeden zaten bir beklentimiz kalmamıştır. Onlar halen gölün batı kısımlarında yeni imar alanları açma peşinde. Netice itibarıyla doğa anıtı Lagün gölünün bu günkü durumu içler acısıdır. Koruyan yok,  Bakan yok, sahip çıkan yok. Yeri geldiğinde Çevre konusunda mangalda kül bırakmayanların ihmal ve sorumsuzluklarının sonucudur bu. Tüm yetkili ve sorumlulara bir kez daha sesleniyorum. Bu mudur sizin çevreye sahip çıkma, Koruma anlayışınız? Gelecek nesillere böyle bir emanet mi devir edeceksiniz? Yazıklar olsun!

Bu olumsuzlukları Erikli Çevre ve Güç birliği kurucu Başkanı olarak aylardır iletmediğim Kamu görevlisi kalmadı. Çözüm üreten yok. Sadece Trakya Üniversitesi Rektörü Sayın Erhan Tabakoğlu duyarlılık ve ilgi gösterdi. Talimatları ile kurulan komisyon çalışmalar yaptı ancak kaynak temin edilemediğinden beklenilmekte olduğunu biliyorum. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına çağrıda bulunmak istiyorum. Bazı yörelerde yaptığınız göl temizliklerini gelin Erikli tuzla lagün gölü için de yapınız.

Antik çağlardaki adı “MELAS KOLPOS” olan, Kaptan COUSTEU’nun “ Kızıl denizin kuzey versiyonu” dediği SAROS KÖRFEZİ’nin,  hemen kıyısındaki Erikli tuzla gölü için önerimdir. Doğal güzelliklerimizi korumak, sahip çıkmak istiyorsanız temizlik çalışmasından sonra göl çevresine hazırlanacak projesi ile Restaurantlar, Cafeler, Yürüyüş ve bisiklet parkurları, sportif aktivitelerin yapılacağı alanlarla turizm çekiciliği yaratılmalıdır.

O zaman belki Erikli Bodrum olmaz ama, Doğal güzelliklerimize bir nebze de olsa sahip çıkar ve yerlerde sürünen Bölge Turizmi toparlanma sürecine girebilir. Benden söylemesi.                 

                

DİĞER YAZARLAR
Seyide ESEN
Sarı gelini üzdüler
Recep ÇINAR
Nemelazım!      
Ahmet Acaroğlu
BELEDİYELER VE FESTİVALLER
ERCAN KERMAN
İKİ KAVUNA BİR BİRA
Nuri Böcekbakan
Rebîu'l-Evvel Ayı  Mevlid Kandili
Uzm. Psk. Nergis ÖZDİNÇ
ÇOCUKLARDA SORUMLULUK BİLİNCİ OLUŞTURMAK
Şükrü Akıllı
ADALET KASRININ YALNIZLIĞI
MELTEM BABACIK (inst: 360beslenme)
GENÇLİK İKSİRİ KEFİR
Numan Özgür METİN
KAVALA ALEXANDROUPOLİ (DEDEAĞAÇ)GEZİ NOTLARIM
Selçuk Duranlar
EDİRNE GÜMRÜK KAPILARINDAKİ YOLCU SAYISI
Zafer Dereli
TOPLU SÖZLEŞMEDE TEAMÜLÜN DIŞINA ÇIKILMIŞ GÖRÜNÜYOR
Burhan Aytekin
Yaşadığımız Coğrafyada Kırkpınar Yağlı Güreşleri Sarı Saltuk ile başlar
TURAN ŞALLI (Roman Sivil Toplum Gönüllüsü)
  TOGG MU AÇ MI?
M. ENİS ŞENSEVER
   Mezuniyet Sergisi
MUSTAFA ÇETİN
Alevilik ve toplumsal birlik
Doç. Dr. Yeliz YEŞİL
Asma  Ağacının Dallarının Sarılması Gibi…
ŞAHVER HÖBEK
En Son Ne Zaman İzin Verdin?
Hüseyin Erkin
MERİÇ NEHRİ - YAĞMUR DUALARI - HARZA PROJESİ !!
Burak Dipevliler
Görünmez Tehlike Mi Görmezden Gelinen Tehlike Mi? Edirne’nin Yok Olmaya Yüz Tutan Kültürel Mirası
NURAN İKİZ
Bir Yeni Yıl Hikâyesi
HAMİT PUHALOĞLU
Kefenin Cebi Yok…
Mehmet Ali ESMER
ANADOLU’DAKİ TARİHİ YAPILARININ DEPREMDEN KORUNMASI ESASLARI (2)
OLCAY DAL
Cumhuriyet nedir ?
Ertan Çekiç
İNSANLARA NE İSTEDİĞİNİ SORSAYDIM, DAHA HIZLI GİDEN AT ÜRETİRDİM
CELİL ÖZCAN
SAKARYA ZAFERİ’NİN 100. YILI KUTLU OLSUN!
İHSAN KÖSE
İZ BIRAKANLAR
ÖZCAN AYGÜN
EDİRNE GAZİ OSMAN PAŞA ORTAOKULUNUN KAZANDIĞI ULUSAL BAŞARI VE ÇANAKKALE SAVAŞLARININ 106. YIL DÖNÜMÜ
MUSTAFA ERSOY
MUHALEFET ETMEK, BOZGUNCULUK MU? İHANET ETMEK Mİ?
Tülay Çağlarer
ATATÜRK ve ÇOCUK
Teoman ÖZÇUHACI
MESAFELER VE ÖLÇÜLER - ÖLÇÜTLER
EKREM KANTUR
Devlet ihtiyaç sahiplerine destek oluyor!
Yener Yaveroğlu
Allah’ın otu ıspanak neden beş lira?
ÜLKÜ VARLIK
TÜYAP DİYARBAKIR KİTAP FUARI (25/30 EYLÜL 2018) VE CAHIT SITKI TARANCI
Yaver Tetik
Sıcak Sulu Kalorifer Kazanı Yakma Talimatı:(4)
NEDİM ZOBAR
BÜYÜK ve KUTLU ZAFER
Burak Dipevliler
Mehmet Ali ESMER
ŞAHVER HÖBEK