M. ENİS ŞENSEVER
Deniz BAYAV Atölyesi Resim Sergisi (1)
Yayın Tarihi: 07 Haziran 2022, Salı
Diğer Yazıları

Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Ana Sanat Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Deniz BAYAV hocamızın atölye öğrencilerinin sergisine tanıklık ettik. Kendisine teşekkür ediyoruz ve tebrik ediyoruz ‘’Atölye Sergisi’’, Karaağaç yerleşkesi tarihi Gar binası Fuaye Salonu Galerisinde 23 – 27 Mayıs 2022 tarihlerinde gerçekleştirildi. Güzel Sanatların ve Eğitim Fakültesi Lisans üstü öğrencilerinin Karma Resim Sergisi üzerine başlıklı yazımda değindiğim bir konuda şuydu. Tarihi Tren Garı binasının içinde yer alan  Fuaye Sanat Galerisinin adının ‘’Gar Sanat Galerisi ‘’olarak değiştirilmesiydi. Bunu buradan bir kez daha yineliyorum. Eminim tarihi kişiliğine çok yakışacaktır. Tabi çeşitli nedenlerle sergi  sürelerin de kısa olmasıdır. Hiç olmazsa en azından bir tam hafta olması ve cumartesi ve Pazar günü yakın ilçe ve şehirlerden gelenlerin için izleyebilme şansının da yaratılmasıdır. Hafta sonları Cafe ler yoğun talep görüyor. Düşünülmesini rica ediyorum.  Paylaşmak istediğim diğer konu ise, sergi haberlerinin yerel basına yansımamış olmasıdır. Facebook ve WhatsApp üzerinden mesajlaşma yolu ile yapılması çok güzel ve doğrudur. Ancak arkadaş ve akademik camia dışında geniş halk kitlelerine ulaşılamıyor olmasıdır. Basın ve medya ile de duyuruların yapılmasının da daha da iyi olacağı kanısındayım. Sergi fotoğraflarını çekmek için geldiğimde Dekanımız sayın Prof. Melihat TÜZÜN hocamızla ayak üstü konuşurken bundan bahsettim.  Şimdi Edirne Yenigün gazetesi, Güzel Sanatlar Fakültesi ve Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümünün sergi Afişlerini, sanata destek amaçlı sergiden 2 yada 3 gün öncesinde gazetenin  arka sayfasında tam sayfa yayınlayacaklar. İlkini 27 Mayıs günü ‘’ Deniz Bayav Atölye Sergisi ‘’ başlıklı Afişinizi yayınladılar. Sorumlu Yazı işleri Müdürü sayın Tarık ERYONAR a çok teşekkür ediyoruz.

Bu tablo bize sanatta üretim ve tüketim zincirini yansıtıyor. Eğer biz sergiler açıyorsak bu tabloya göre bu zincirin önemli bir ayağı olan sanat izleyicisini, tüketicisini de önemsememiz gerekiyor. Sergi salonlarına eğitimli elit kesimle birlikte halkımız da gelmelidir. Eğitim kurumlarımızda sorunumuz duyuşsal ve bilişsel davranışlar kazandırmaksa Görsel Sanatlar ve kültür derslerinde en iyi şekilde çok yönlü öğrenci yetiştirmek amacımız olmalıdır. Sanat ve kültürün yeterince önemsenmediği eğitim ortamlarından tek boyutlu teknokrat kafalı insanlar çıkar. Toplumsal gelişmenin de önünde duran en önemli sorunda bu tutum olmalıdır. Beş duyumuzdan biride % 87 gibi bir oranda görme edimi görsel düşünce ve görsel hafıza, bize analiz ve sentez yapabilme gücünü sağlar.  Bu çok önemli konu es geçildiği için halkımızın kültüründe güzel sanatlar bir gereksinim değil fantezi olarak kalmaktadır.  Tam tersi ruhsal, psişik gelişimimiz, düşünmeyi,  sorgulamayı kavramamızın da yolu, resim ve heykel gibi sanatsal aktiviteleri izlemekten geçer. Sanatsal etkinlikler, gelenekselliğin yanı sıra çağdaş

anlamda da toplumsal hafızamızda yer eder. Bu yanıyla sanat Burjuva eğilimli bir olgu değildir. İnsanlar sergilere gelecekler, kafalarında soru işaretleri oluşacak. Eğer bir beğeni ( Gusto) oluşacaksa bu yolla oluşur.

       Genellikle Çağdaş sanat sergilerini geziyoruz ama bir şey anlamıyoruz sözünü sık duyarız. Önce gezeceksiniz, soracaksınız, takip edeceksiniz.  İlerleyen zamanlarda cevaplarını bulacaksınız. Tabi birde sergi kataloglarını, broşürlerini, mümkünse sanat dergilerini en azından okuyacaksınız.  Etkili bir izleyici konumuna gelmekte çok önemli.  Eğer ekonomik şartlarda elverirse ki bu çok daha zorlaşmakta şu günlerde, izleyici konumundan satın alabilme düzeyine de gelebiliriz. Ebru Nalân SÜLÜN ün yazdığı ‘’ Türkiye de çağdaş sanat koleksiyonculuğu’’ kitabında ilginç örneklere rastlıyoruz. Genelde sanat eserlerini satın alan büyük kapitalist sermaye bilinir, çoğunlukla  orta halli hata onun da altında maaşlı kesimden geliyor. Taksitle satışların da yapıldığını söyleyelim. Sanat eserlerine türlü nedenlerle sahip olmak isteyenler var. En başta koleksiyon yapanlar. Kişisel tercihine göre yüksek sanat beğenisi için alınan eserler var. Yatırım aracı görenler var. Bir sanat piyasası ve sanat borsası da var. Değeri her zaman yükselen.  Bu açıklamalarımızı özetlersek, özünde sanat galerileri ve mekânlarında bilinçli bir izleyici kitlesine ihtiyacın duyulmasıdır.  İzleyicisi olmayan sanat etkinlikleri işlevini yerine getiremez.

      Sayın Prof. Dr. Deniz BAYAV hocamızın atölyesinin öğrencilerinin bu sergisinde öne çıkanlar, Portre ve yorumları, Manzara ve grafiksel kurgular içeren kompozisyonlarla illüstratif ve günümüz resminde alışık olduğumuz görsel yanılsamaya dayalı kavramsal çalışmalar dan oluşmaktadır. Porte, manzara ve görsel algı üzerinde bu kez her öğrenciyi tek tek ele almasak da açıklamalar içinde yer vereceğiz. Birde Sanatta dekoratif ve illüstratif olma hali nedir sorusunun cevabını resimlerin içinde bulacağız.

      Portre geleneğini belki antik Mısır sanatına kadar hatta Çin ve Mehmet Kara Kalem e kadar da indirmek mümkün. Fakat kaotik ve Şamanist göndermeler içinde bir tasvir söz konusu değildir.  En erken Roma döneminde Pompei  ve Herculaneum da ki  Misterler villası ve Dioscurides evi denilen  bu tür evlerde duvarlarda görülen  Fresko tarzı resimlerde ışık ve gölgelerinde kullanıldığı, antik Yunan sanatının idealizmine karşı naturalist tarzda  karakteristik tasvire dönük portre lere tanık oluyoruz. ( mozaikleri kısmen değerlendirebiliriz) İkonaları da tasvir sanatı içinde pek ele alamayız. Gotik dönemde portreler önemsenmemiştir. Hıristiyan lık içinde  sembolize edilen dini ritüelin bir parçası olarak tasvirden uzak durulmuştur.  Figürler oldukça naif ve anatomik değer taşımazlar. Diyalektik Hıristiyanlık düşüncesi maddeyi aşmak ister . Tanrıya ulaşmak için yüzlerin tasviri ikin planda kalmıştır. Soyut doğa üstü tanrı düşüncesiyle uyumlu maddenin fiziki durumu pek gözetilmez. Centerbury Kilisesinden bir melek figürü çizimini buna örnek verebiliriz.

      İnsan varlığının nesnel anlamda ilk ele alınışını Geç Gotik dönemde GİOTTO ve sonrası nda ( Arena Kilisesi – Padua/ Toprağa veriliş. Cenaze töreni) Masacio ile ele almaktayız.  Resim sanatında ilk gerçekçi mekân derinliği, perspektifinde yer aldığı VERGİ - (1426) adlı eserinde ( SNT. Mariadel Carmine Kilisesi. Florensa) sokakta bir araya gelen insan toluluğu. Hz İSA nın bir mucizesi anlatılıyor.Havarileriyle birlikte NAZARET den ayrılıp KAPERNAUM a giderken kralın adamları PETRUS tan sınır vergisi isterler. Tartışma bu yöndedir.  Arkası dönük sağında solunda insanlar, el ve kol hareketleri ile resmedilmiş. Yüzlerdeki tasvire dönük betimlemeler, ön sırada ki insanların arka sıradaki insanları engellemesi. Kapatan kapanan form ilişkisi. Bu bir gurup portresidir.    

      Portre, konu olarak resim sanatında insan figürünü ele alır. Baş portresi, bel portresi ( insan figürü oturuyorsa  dizlere kadar olan ) ve boy portresi, ayakta yada oturarak resmedilen insan figürüdür.  Grup portreleri de buna örnektir. ( Velasquez – Nedimler  ) RÖNESANS döneminde oldukça gelişmiş bir resim türüdür.  Portre ressamlarına, Portreci – PORTRAİTİST  denir.  

Birde Otoportreler vardır. Sanatçıların kendi portresini çalışmasıdır. Figüratif resimle uğraşan sanatçılar, kompozisyonlarında ki portreler çoğunlukla kendi yüzlerini çağrıştırır. Şehit ressam Hasan RIZA, 1898 yılında İstanbul un fethi adlı eserinde Fatih İn sol yanında ki yeniçeri olarak kendini resmetmiştir. Aslında bu resmi 1876 yılında Benjamin  CONSTANT yapmıştır. Hasan RIZA ondan esinlenmiştir. Daha sonra İtalyan ressam Fausto ZONORO da 1905 yılında H.RIZA dan kopya çekerek bir kez de o resmetmiştir. Oda kendini Fatihin yanında Yeniçeri olarak  resmetmiştir.  (devam edecek)

DİĞER YAZARLAR
Seyide ESEN
Enflasyon!
ERCAN KERMAN
İLK YAZI
Recep ÇINAR
Hoş geldin Şehr-i Ramazan!
Ahmet Acaroğlu
DOSTLUK  VE VEFA    
Selçuk Duranlar
SATILIK KONUT PİYASASI
Hüseyin Erkin
MERİÇ NEHRİ - YAĞMUR DUALARI - HARZA PROJESİ !!
Şükrü Akıllı
 'ÜLKEMİZ  VE  EDİRNE’MİZİN  SORUNLARI
TURAN ŞALLI (Roman Sivil Toplum Gönüllüsü)
DEPREM KİMLİK SORMAZ
MELTEM BABACIK (dytmeltembabacik@gmail.com) (inst: 360beslenme)
DİĞER OMEGA-3 KAYNAKLARI
Zafer Dereli
EYLÜL 1999 ÖNCESİ İŞÇİLİK HİZMETİ OLAN MEMURUN EYT İÇİN ASKERLİK BORÇLANMASI YAPMASINA GEREK VAR MIDIR?
Numan Özgür METİN
BALKAN GELENEĞİ BOCUK GECESİ
Burak Dipevliler
Görünmez Tehlike Mi Görmezden Gelinen Tehlike Mi? Edirne’nin Yok Olmaya Yüz Tutan Kültürel Mirası
NURAN İKİZ
Bir Yeni Yıl Hikâyesi
Doç. Dr. Yeliz YEŞİL
Stresle Başa Çıkmak İçin Çeşitli Tavsiyeler
MUSTAFA ÇETİN
NEVRÛZ
M. ENİS ŞENSEVER
Ressam Zafer KARAKUŞ 3  
HAMİT PUHALOĞLU
Kefenin Cebi Yok…
ŞAHVER HÖBEK
Çocuklarda Nefes Farkındalığı
Mehmet Ali ESMER
ANADOLU’DAKİ TARİHİ YAPILARININ DEPREMDEN KORUNMASI ESASLARI (2)
OLCAY DAL
Cumhuriyet nedir ?
Ertan Çekiç
İNSANLARA NE İSTEDİĞİNİ SORSAYDIM, DAHA HIZLI GİDEN AT ÜRETİRDİM
CELİL ÖZCAN
SAKARYA ZAFERİ’NİN 100. YILI KUTLU OLSUN!
İHSAN KÖSE
İZ BIRAKANLAR
ÖZCAN AYGÜN
EDİRNE GAZİ OSMAN PAŞA ORTAOKULUNUN KAZANDIĞI ULUSAL BAŞARI VE ÇANAKKALE SAVAŞLARININ 106. YIL DÖNÜMÜ
MUSTAFA ERSOY
MUHALEFET ETMEK, BOZGUNCULUK MU? İHANET ETMEK Mİ?
Tülay Çağlarer
ATATÜRK ve ÇOCUK
Teoman ÖZÇUHACI
MESAFELER VE ÖLÇÜLER - ÖLÇÜTLER
Burhan Aytekin
19 Mayıs Gençlik Bayramı Kutlu Olsun
Yener Yaveroğlu
Allah’ın otu ıspanak neden beş lira?
ÜLKÜ VARLIK
TÜYAP DİYARBAKIR KİTAP FUARI (25/30 EYLÜL 2018) VE CAHIT SITKI TARANCI
Yaver Tetik
Sıcak Sulu Kalorifer Kazanı Yakma Talimatı:(4)
NEDİM ZOBAR
BÜYÜK ve KUTLU ZAFER
Burak Dipevliler
Mehmet Ali ESMER
Hüsnü Sarıgül
ABDULLAH GÜRGÜN
ŞAHVER HÖBEK
Burak Dipevliler
Burak Dipevliler