Elif OKUMUŞ’uniki ayrı düzlemde bir portre yorumu. Mezunlar Buluşması -I sergisinde de portreler ön plandaydı. Belli ki porte üzerinde atölyelerde durulmuş. Arka plan geleneksel tasvir resminde Masaciodan bu yana perspektif derinlik için kullanılır. Derinlik algısını ortadan kaldırınca Dekoratif bir unsuru resmin bünyesinde taşımış oluyorsunuz. G. Klimt in kompozisyonları da tekstürel doku ile iç içe çözümlenmiş olduğu için, Okumuş un resimlerinde de yüzeysel, yüzeye dair arayışlar içinde kendi resminin gerçeği olma özelliğine doğru bir yönelim seziyoruz.
Arka planda, daha doğrusu fonda V.Vasarely göndermesi, kadın figürünün giysilerinde aynı dokuyu fonla iç içe kullanması Klimt, Vasarely örüntüsü içinde bir anlatımı sergilemesi, bu kompozisyon içinde hüzünlü ve melankolik kadının başının yana eğilmiş duruşu ve buna eşlik eden elinde tuttuğu elma .Resimde yeni arayışların bizede ulaştığını görebiliyoruz. Portre üzerine gerçek başarılı işler görmeye başladık. ( Resim – 3)
Derya Avcı DAYIOĞLU’nun Pentürel boya çalışması kalın boya tabakalarına dayanıyor. İtalyanca hamur demek anlamına gelen İmpasto tekniği, spatula veya geniş fırçayla kalın boya kütlelerini sıvamak olan çalışma biçimidir. Kalın boya röliyef etkisi verir. Soyutlamaya
( Abstraksiyon) dönük doğada nimajinasyonlarla hayal gücünü aktive eden fügürlerle zihnin içinde oluşturulan bir dünya sunuyor. Ara renk tonlamalarında palet gamında renkli grilere olan hakimiyetinde bir çalışma örneği. Soyut dışa vurumculuğa da kayabilecek olan ancak hem simgesel elemanlarla doğadan kopmaksızın hemde doğaya olan göndermelerin zayıfladığı imgelemden doğaya dair yorumlar. Etkili be beğeni ile izledim. Akademik çalışmaların ardından gelecek soyutlamalarda çok daha başarılı olunacağına eminim.
( Resim – 4)
Mustafa ÖRÜCÜ. İki parça çalışmasını birlikte sunması Diptik özelliğini çağrıştırdı. Yan yana birbiriyle ilintili olduğu kadar apayrı birer resim olarak da değerlendirilebilir. Sanırım Doç. Dr. Ayfer UZ BAHAR hocanın atölyesinden olduğunu hissettiriyor. Hocanın resimlerinden yola çıkarak bir değerlendirmelerde bulundum. Etkilenmeler belli oluyor. Kimi tekrarlar bize ünlü ressamımız Şadsan BEZEYİŞ i anımsattı. Teknik ve bezemeci bir anlayışla dokusal yorumlarında bunu görebiliyoruz. Öylede olsa giriş bölümünde söylediğimiz gibi etkilenmeler, kişiliğimizi oluşturma da çok önemlidir. Yinede başarılı bir yorum olmuş.
(Resim – 5)
Güray UYGUN kardeşimizin üçleme şeklinde ( triptik değil)küçük boyutlu çalışmalarında
)Pop Art ın önemli temsilcilerini içeren yansımalarından fazlasıyla etkilenmiş. Foto Gerçekçi (Hiper realist ) tavırla, özellikle 1960-1970 li yıllarda Amerikan Pop sanatında yer edinen Ralpf COİNGS ve Robert COTTİNGHAM e oldukça yakın bir göndermeler içinde olduğu çok açık. Foto Gerçekçilerin ortak özellikleri bu kadar detaylı resmetmek için daha büyük boyutlu çalışmalarıdır. Ayrıntıya hakim olmak küçük işlerde biraz zordur. Her üç resimde de ortak öğe layt motif sezinlemeleri gibi dikey biçim öğesini ya apartman pencerelerinde yada markette gazete standında görüyoruz. Etkilenme içinde özgün arayışları ilersi için önemli buluyoruz. Sabırlı işçilik ve kendine özgü eklemelerle kişiliği doğrultusunda yolu açık olsun diyoruz.
( Resim – 6)
Sedanur ŞİMŞEK .Naif bir vurgu içinde. Tılsımlı bir hikayeyi paylaşıyor sanki. İnsanların toluca bir arada oluşu sanki bir kutlama gibi çağrışım yapıyor. Genellikle çok ünlü bir cadde yada alanda olsa kent insanının kalabalığına yorabiliriz. Ancak bu insanların kimi eli belinde ve duruyorlar. Şehir peyzajı içinde olasılıkla güneş de resmedildiğinden gün batımı , akşama doğru bir atmosfer var. Ancak pastel tonlarda resmedilişi guvaş boya tonlarında bize biraz Fikret MUALLA resmini anımsatıyor. Kontırlu figürlerde T. Lautrec ede göndermeler var. İllüstratif fakat kişiliği doğrultusunda gelişmeye müsait yorum olarak değerlendirebilirim.
( Resim – 7)
Ayşe deniz ALMADIKın da çalıştığı ikili tam bir Diptik uygulaması olmuş. Bu tür çoklu düzenlemelerle yerleştirme ( Enstelasyon) kombinezonları denemek de çağdaş yaklaşımlar olarak önümüzde duruyor. Duvarı da düzenlemeye dahil ederek kavramsal düzenlemelerin de denenmesi güzel olur diye düşünüyorum. Burada resimsel açıdan plastik biçim arayışları içinde kolajın da kullanımına bir örnek vereceğim. Çünkü ben olsaydım organik formların grift örgüsünü boya gibi dekupe ederek de oluşturabilirdim. Portekizli ressam ve dekoratör Paula REGO, hazır materyaller yerine çeşitli kağıtları renklendirip dekupe ederek kolaj tasarımları oluşturmaktadır. 87 yaşında ve hayatta olan sanatçı son derece fantastik düzenlemelere yönelmiş. Pastel boyayı tuvalde de kullanan insana dair ironik anlatımlarla güçlü figüratif çalışmaları yanı sıra mizahi anlatımlarlarıda içeren çalışmaları var. Prof. Adnan ÇOKER hocamızın atölyesinde de öğrenciler renkli kağıtlar yoksa boyadıkları kağıtlarla, bu materyalleri dekupe edip kolaj uygulaması ile kompozisyonlar oluşturuyorlardı. H. Matis in kolajlarına da aklım gitti. İki boyutlu arka fon düzenlemesi üzerine organik Amorf biçimlerle oluşan kompozisyon düzenlemelerinize bir başka açıdan bakmak istedim. Kolaj esprisi böyle geldi. Sizde deneyebilirsiniz. Düzenlemenizi etkili buldum. ( Resim – 8)
İrem KOÇAN nın çalışması da günümüzde denenen uygulamalardan. Pentür ve desenin birlikteliği. Çizginin boya resmine kattığı espri olarak yorumlanır. Çocuğun resmedilişi melankolik bir anlatımı da beraberinde getiriyor. Sessiz hüznün çığlığı gibi. Ancak çocuğun ve zeminin resimsel olarsak daha çok etüt edilmesinden yanayım. Lisansüstü için daha güçlü çıkış gerekiyor. Desen de belli oturmuş bir çizgi tarzımızda olması gerek. Ama eminim genç kardeşimiz bu çalışma ile yetinmeyecektir. Çünkü zayıf bir öğrencimiz olmadığı belli.
( Resim -9)