M. ENİS ŞENSEVER
"Göç" konulu karma sergi ve düşündürdükleri (2)
Yayın Tarihi: 25 Mayıs 2022, Çarşamba
Diğer Yazıları

 Emperyalist işgale uğrayan Anadolu da işgalin acımasız yüzüne büyük bir dirençle karışı çıkışın ilk adımının atıldığı 19 Mayıs 1919 da Samsunda başlayan süreç. Birinci dünya savaşının ( paylaşımı) 1918 de sonlanışı ve SEVR Antlaşması ile teslimiyetinin ardından gelen direniş.  Birinci dünya savaşı, 17 milyon kişinin ölümüyle biten toplamda 38 milyon zaiyatın verildiği savaş. Bundan önce Çanakkale savaşında 57 bin şehit, zaiyatımız 252 bin, toplam zaiyat 502 bin. Yitirilen erkek nüfusu, dağılan aileler ve ülke içi göçler. Kurtuluş savaşı sonrası oluşan ortamda hem Yunanistan hem de Türkiye de iki toplum arasında yaşanan, yaşanacak sıkıntılar karşısında oluşacak nüfus akışına çözüm bulmak amacıyla Milletler Cemiyetinin görevlendirdiği Norveçli Dr. Fridijof MANSEN in raporları sonucu 30 Ocak 1923 de imzalanan MÜBADELE sözleşmesi ile, 450 bini aşan Türk ile 1 milyonu aşan Ortadoks Rum (İstanbul hariç tutularak) karşılıklı olarak göçe tabi tutulmuştur. Savaşın neticesinde endişelenen Rumların Yunanistan a kaçması sonucu özellikle Selanik de Türklerin yaşadığı evlerde sığınma sorunu da yaşamaları nedeniyle bu mübadeleyi tetiklemiş olabileceği de düşünülüyor. Maalesef bu arada Ortodoks Hıristiyanlığı benimseyen Karamanlı Türkleri de bu kapsamda göçe tabi tutulmuşlardır. Sorun Osmanlıya karşı Akkayunlu devletinin hükümdarı Uzun HASAN nın desteklenmesimiydi. Yunan harflerini ( Karamanlıca) kullanmaları da sanırım gönderilmelerinde neden oldu. Trakya ve Ege bölgesi başta Anadolunun muhtelif illerine dağıtıldılar. Rumları boşalttıkları evler ve araziler verildi. Yunanistan dan gelen Türkler bir gün döneceğiz beklentisi ile uzun zaman eşya denklerini bile açmadan tuttukları bilinir. Edirne nin demografik yapısını da değiştirdiler. Selanik ve Karaca ovalılar, en başta gelen mübadillerdir. Hala torunları tarafından karşılıklı gidip gelmeler özlem duyulan terk edilen evler ziyaret edilir. Bununda zor bir sürece tekabül ettiğini söyleyelim.

RESİM 1 SAİM OZGUR

     İki paylaşım savaşı yaşadı dünya. Biz bunlara emperyalist paylaşım savaşları diyoruz. Büyük ekonomik bunalımların ardından gelmesi ile giderek emperyalist işgalleri getiren savaşlar olarak tarihe geçer. İkinci büyük paylaşım savaşı, 6 yıl sürmüş ve 60 milyondan fazla can kaybına yol açmıştır. Çoğunluğunu da siviller oluşturur. Savaş sonrası çıkan kıtlık ve hastalıklar ile bu sayı 80 milyona çıkmıştır. İktisadi temelli çıkan savaşlar sosyolojik boyutuyla da soykırıma kadar da gidebilmektedir. Almanya da A. HİTLERin  Nasyonal Sosyalist hareket olarak geçen NAZİLER, Yahudi düşmanlığına varan ırkçı çehreye bürünmesinin temeli, para ve finans sisteminde bankerlerin Yahudi ( Musevi) nüfusun elinde oluşunda yatar. 1948 yılına kadar devleti olmayan Musevi cemaatler, bulundukları ülkelerde ayakta kalabilmek için iktisadi yapıyı ele geçirerek var oldular. ARİ ırk projesi asıl ekonomik sorunları perdeleyen cambaza bak oyunudur. Yahudi soykırımı HOLOKOST, toplama kampları, krematoryumlar (cesetlerin yakıldığı fırınlar) olarak karşımıza çıkar. İkinci paylaşım savaşının faşist yüzü Almanya ile sınırlı kalmadı. İtalya da MUSSOLİNİ, İspanya da FRANCO olarak karşılığını buldu. Ancak FAŞİZM denilen 20 yy ın olgusu emperyalizmin en saldırgan en baskıcı yüzü olarak karşımıza çıkar. 1933 de Türkiye birçok Yahudi kökenli Alman yurttaşı bilim adamlarını ağırladı. Üniversite reformunu böyle yaptık.  Dünya egemenliğini elinde bulundurmak isteyen bu günün küresel finansı gibi vahşi kapitalizmin dizginlenemez egosu ile kendi açmazlarının geldiği noktada ekonomik yapıya baskı kurmaya başlarlar. Kriz bunalım diye adlandırarak yükü çalışan emekçilerin sırtına yıkarak, daha acımasız iş ortamlarında uzun iş saatleri ve düşük ücretlerle faşist yüzlerini gösterirler. Büyük bunalımlar sanayileşmiş şehirlerde başlamış, işsizler ve evsizler çoğalmış ücretleri dahi alamaz olmuşlar. Üstelik daha çok çalıştırılır olmuşlar. Burada bir düzeltme de yapalım. Faşizm Milliyetçilik değil, Emperyalizmin en saldırgan yüzüdür. Emperyalist tavır kendi insanına da acımaz.  Emperyalizm, işgal ve sömürünün adıdır. Toprak ve nüfus alanı oluşturmak, sınırların değiştirilmesi ve ekonomik gelişmelere yön vermek emperyalist müdahalelerle olur. Emek sermaye çelişmesinin dışında LENİN in dile getirdiği Emperyalizm, sermaye gücü ile bir ülkenin bir başka gelişmemiş ülkeye müdahale ederek işgal etmesi ve sömürgeleştirmesidir. İşgale uğrayan ülkelerin baş kaldırması yeni çatışma alanlarını doğurmaya başlar..

Resim - 2      Prof. Melihat TÜZÜN    

      İkinci paylaşım savaşının sonucu, bu gün içinde bulunduğumuz siyasi koşulları hazırladı. 1945 Yalta Konferansı( Kırım da) Churchill, Roosevelt ve Stalin arasında geçer. Stalin in ön alması ile şekillenecek Avrupa haritasıydı. ABD nin şahin kanadı bundan rahatsız oldu. Potsdam Konferansı (17 Temmuz. 2 Ağustos 1945) Nazilerin teslim olması ile Berlin de yapıldı.  Roosevelt in şaibeli kalp krizinden den ölümü üzerine bu kez bir şahin olan Truman yer aldı ve ön aldı. Toplantı sonuç bildirgesini çıkmadan Japonya ya ( Hiroşima ve Nagazaki) iki atom bombası atma emrini vererek 1945 den beri şekillenen yeni dünyanın kötü mimarı oldu. Armağanı Berlin duvarı ve iki kutuplu soğuk savaşın simgesi Kuzey Atlantik Paktı NATO ( Brüksel ) ve Varşova Paktı oldu. Öncelikleri savunma amaçlı olmalarıydı. 1989 da Gorbaçov ile ( Prestroyka- ABD eliyle) SCCB nin yıkılışı sonucu Komünist rejim sonlanmış, bağlı Sovyet ülkeleri bağımsızlıklarını kazanmışlar. Varşova paktı dağılmıştır. Öyleyse NATO neden hala var. Amerika nın amiral gemisi NATO artık savunma değil saldırı üssü haline gelmiş olmasıdır. Sebebi küresel sermayenin hep kazanması için işgallerin sürmesi gerekmektedir.

     

 

Resim -3. Doç Ercan YILMAZ

     Güçlü ekonomi sanayi, sanayi de enerji demektir. Öyleyse enerji kaynaklarına el koymak, 20 yy işgallerinin ana nedeni bu değimli. Hala fosil yakıtlarına bağımlı dünyamızda küresel işgaller sistemin vazgeçilmezi. Orta Doğu da petrol savaşlarının özü budur. Bu çatışmalardan direk zarar görenler halklar, bu nedenle çıkan çatışma ve savaşlarda ölüyor, sakat kalıyor, göç ediyor. Söyledik, GÖÇ konulu ne tür çalışma yapılırsa yapılsın siyasi ve politik içeriklidir. 1951 de İran petrollerini İngilizlerin (Anglo - PersianOilCompany) elinden geri alan ve millileştiren M.H. MUSADDIK, 1953 de İngilizlerin ABD yi darbeye ikna etmesiyle CİA tarafından devrildi. Şah Rıza PEHLEVİ getirildi. Sonradan CİA nın açıktan darbe yapmasından rahatsız oldular. Artık vekalet savaşçıları (PROXY WAR) kullanılıyor ( PKK gibi). Bunun devamını bu günde görüyoruz. 11 Eylül 2001 de kendi adamı Usame Bin Ladin’e sipariş ettikleri ikiz kuleler saldırısı, tamamen BOP projeleri için bahaneydi. İslamo fobi yaratıldı. Öncesinde de SADDAM’ı KUVEYT e saldırtıp IRAK işgaline zemin hazırladılar. 20 Mart 2003 de saldırı başladı. Kimyasal silahlarda yalan çıktı. Slogan neydi, DEMOKRASİ götürüyoruz. 19 sene oldu Irak ve Suriye işgalleri. Yüzbinlerce insan öldü, milyonlar sakat kaldı ülkelerini terk etti. Adı SIĞINMACIYA çıktı. Amerika Kuzey Suriye de askeri üsler ve hava alanları inşa ederek binlerce TIR silah ve cephane ikmali yaptı. DEYRİZOR daki Suriye nin petrol kuyuları ABD nin işgali altındadır. Bekçiliğini de PKK yapmaktadır. Günde 420 bin dolarlık petrollerini satıyorlar.Her sene vekalet savaşçıları için (PKK-PYD)bütçesine ödenek koyuyor. Maaşlarına zam yaptığını saklamadan da söylüyor. 45 sene oldu. PKK teröründen 40 bine yakın insanımızı kaybettik. NATO ütesi olarak bu gün NATO nun saldırısı altındayız. Bu acı olaylar karşısında Irak ve Suriye halkı kaçmaya başladı.

DİĞER YAZARLAR
Seyide ESEN
Benimki de hayal işte
Recep ÇINAR
“D-8 PROJESİ”      
Ahmet Acaroğlu
EDİRNE’Yİ  HAK  ETMEK…
ERCAN KERMAN
Hamle et, ya Hamlet
Nuri Böcekbakan
‘’Mümin Camiye Vefalıdır”
Uzm. Psk. Nergis ÖZDİNÇ
AKRAN ZORBALIĞI NEDİR? NE DEĞİLDİR?
Şükrü Akıllı
ADALET KASRININ YALNIZLIĞI
MELTEM BABACIK (inst: 360beslenme)
HANGİ KESME TAHTASINI KULLANMALIYIZ?
Numan Özgür METİN
KAVALA ALEXANDROUPOLİ (DEDEAĞAÇ)GEZİ NOTLARIM
Selçuk Duranlar
ÜLKEMİZDE DEMİRYOLU VARLIĞI
Zafer Dereli
TOPLU SÖZLEŞMEDE TEAMÜLÜN DIŞINA ÇIKILMIŞ GÖRÜNÜYOR
Burhan Aytekin
Yaşadığımız Coğrafyada Kırkpınar Yağlı Güreşleri Sarı Saltuk ile başlar
TURAN ŞALLI (Roman Sivil Toplum Gönüllüsü)
  TOGG MU AÇ MI?
M. ENİS ŞENSEVER
   Mezuniyet Sergisi
MUSTAFA ÇETİN
Alevilik ve toplumsal birlik
Doç. Dr. Yeliz YEŞİL
Asma  Ağacının Dallarının Sarılması Gibi…
ŞAHVER HÖBEK
En Son Ne Zaman İzin Verdin?
Hüseyin Erkin
MERİÇ NEHRİ - YAĞMUR DUALARI - HARZA PROJESİ !!
Burak Dipevliler
Görünmez Tehlike Mi Görmezden Gelinen Tehlike Mi? Edirne’nin Yok Olmaya Yüz Tutan Kültürel Mirası
NURAN İKİZ
Bir Yeni Yıl Hikâyesi
HAMİT PUHALOĞLU
Kefenin Cebi Yok…
Mehmet Ali ESMER
ANADOLU’DAKİ TARİHİ YAPILARININ DEPREMDEN KORUNMASI ESASLARI (2)
OLCAY DAL
Cumhuriyet nedir ?
Ertan Çekiç
İNSANLARA NE İSTEDİĞİNİ SORSAYDIM, DAHA HIZLI GİDEN AT ÜRETİRDİM
CELİL ÖZCAN
SAKARYA ZAFERİ’NİN 100. YILI KUTLU OLSUN!
İHSAN KÖSE
İZ BIRAKANLAR
ÖZCAN AYGÜN
EDİRNE GAZİ OSMAN PAŞA ORTAOKULUNUN KAZANDIĞI ULUSAL BAŞARI VE ÇANAKKALE SAVAŞLARININ 106. YIL DÖNÜMÜ
MUSTAFA ERSOY
MUHALEFET ETMEK, BOZGUNCULUK MU? İHANET ETMEK Mİ?
Tülay Çağlarer
ATATÜRK ve ÇOCUK
Teoman ÖZÇUHACI
MESAFELER VE ÖLÇÜLER - ÖLÇÜTLER
EKREM KANTUR
Devlet ihtiyaç sahiplerine destek oluyor!
Yener Yaveroğlu
Allah’ın otu ıspanak neden beş lira?
ÜLKÜ VARLIK
TÜYAP DİYARBAKIR KİTAP FUARI (25/30 EYLÜL 2018) VE CAHIT SITKI TARANCI
Yaver Tetik
Sıcak Sulu Kalorifer Kazanı Yakma Talimatı:(4)
NEDİM ZOBAR
BÜYÜK ve KUTLU ZAFER
Burak Dipevliler
Mehmet Ali ESMER
ŞAHVER HÖBEK