Geçen haftaki yazımda sizlere bisiklet tutkumdan ve tutkunu olduğum bisikletin tarihçesinden bahsetmiştim. Bu hafta da bisikletten bahsetmeye devam.
Çalışmaktan arda kalan vaktimde biraz spor, biraz aktivite ve sosyalleşme adına bisikletle gezmeye vakit ayırmaya başladığımda farkettim ki küçük de olsa guruplar halinde bisikletseverler bir araya geliyor.
Bunlardan Ebidost’ta (Edirne Bisiklet ve Doğa Sporları Topluluğu) akşamları gezilere çıkan arkadaşlarım vardı. Bir deneyelim, akşam bir tur atalım derken kendimi gurubun içinde buluverdim.
Her akşam o köy senin, bu köy benim geziyoruz. Bir de öyle zevkli sohbetler, muhabbetler anlatılacak gibi değil, yaşamak lazım.
Günümüzde neredeyse herkesin bilgisayar başında, masasında günün en az altı saati hareketsiz geçirdiğini düşünürsek haftanın iki gecesi bisikletle spor yapmak hiç de azımsanmayacak bir etkinlik.
Guruplar kalabalıklaştıkça verilen molalarda muhabbetler de bir hayli koyu oluyor. Bu arada köy kahvesinde içilen çayın da tadı bir başka...
Biraz Tebessüm..
Meksikalının biri bisikletiyle Amerika’dan ülkesine dönüyormuş, elinde bir torba, ağır ağır sınır kapısına gelmiş. Kapıdaki görevli Meksikalının elindeki torbadan şüphelenmiş. Torbayı açınca kum dolu olduğunu görmüş. Araştırmış, karıştırmış ama kumdan başka hiçbir şeye rastlayamamış ve Meksikalı’nın geçmesine izin vermiş, Aradan iki hafta geçince aynı Meksikalı yine bisikletle ve elinde bir torbayla sınır kapısından geçmek istemiş. Aynı görevli yine torbadan şüphelenip aramış ve yine kumdan başka hiçbir şey bulamamış.
3 böyle 5 böyle. Her seferinde aynı şekilde geçen bu adamda hiçbir şey bulamamak görevliyi çıldırtıyormuş. Ama bulabileceği bir şey yokmuş. Bir yıl sonra devlet memuru emekli olur, bir yerde alışveriş yaparken sınırda durdurduğu Meksikalı’ya rastlar. Hemen yanına gider ve “Artık sana bir şey yapamam. Çok iyi biliyorsun ki sen sınırdan bir şey kaçırıyordun. Bir yıldır içim içimi yiyor. Lütfen bana ne kaçırdığını söyle” demiş.
Meksikalı hafifçe kafasını çevirip umarsızca mırıldanarak, “Bisiklet” demiş.
Not: Yazıyı okudunuz. Bisikletle ne ilgisi var diye düşünüyorsunuz?
Hadi sizi fazla meraklandırmayım!
Meksikalı Amerika’ya her geçişinde eski bisikletiyle geçiyor. Ama Amerika’dan ise yeni bisiklet getiriyor.