Kimlik olgusu insanlığın var olması ile başlamıştır. Bu durum Sokrates’in “kendini tanı!” yaklaşımı zaman içinde belirli aydınlar tarafından felsefenin merkezine oturtulmuş, aynı zamanda önemli bir sorun olarak ta görülmüştür. Kimlik, bireyin sosyal çevre, dil, din, kültür, aile, sosyal gruplar gibi çeşitli faktörlerin etkileşimi ile oluşmaktadır. Bireyler kültürel, sosyo/ekonomik toplumsal konumları ve üyesi oldukları farklı gruplar içerisindeki rolleri diğer kimlikleri etkiler. Kimlik, rollere ilişkin anlamlara ek olarak davranış, kabiliyet ve donanımları içerir.
Kimlik, insanın neyi nasıl yaptığı veya yapmadığı, kendini ve diğerini nasıl gördüğü ve değerlendirdiği; sosyal ilişkilerini nasıl düzenlediği ve geliştirdiği, zaman içinde neler yaptığı, neler yaşadıkları, sevileri, kaygıları, gelecekle ilgili umutları ve umutsuzlukları ile ilgilidir. Umut veya umutsuzluk ekonomi etrafında şekillenir. Kimlik bu eksende gelişir, sosyal çevre değişimine, kültür değişiminde önemli bir faktör haline dönüşür. Kimlikler toplumsal tanıma dönüştüğünde zaman akıcılığında bulunmuş oldukları sosyal statüleri diğer kimlikler arasında sosyal ve ekonomik anlamda büyük farklılıklar yaratıyorsa, eşitsiz düzende varlıkları görünmez olmaları kaçınılmaz hale gelmektedir. Sokrates’in “kendini tanı!” ifadesi pek karşılık bulması mümkün değildir. Sosyal ve ekonomik kimlikler toplumun her zaman alt katmanlarını oluşturduğu gibi, sosyal yaşamda varlıklarından yeterli düzeyde söz edilemez.
Türkiye’de kimlikler bakımından Çingenelerin (Roman) millet mi, toplumsal bir grup mu etnik kimlik mi olduklarına yönelik sürekli değişiklik gösteren yazılara rastlanmaktadır. Sosyal toplum bilimciler, tarihçiler, akademisyenlerin gündeminde yerini korumaktadır. Romanların yaşam düzeyi, sosyal alışkanlıkları bugünün koşullarında tamamen ekonomik gelişimleri ile bağlantılıdır. Romanlar ekseninde bakıldığında toplumun yaşam standartlarının en alt grubunu oluşturmakta, müzik, eğlence dansı içinde kaybolup gitmektedir. Kimliğin öznesi müzik eğlence olarak görülmesine rağmen genel anlamda toplum huzurunu bozan kişiler olarak ta basına yansıyan görüşler bulunmaktadır. Günümüz koşullarında kimlikleri yaratan özellikler nelerdir?
Devamı haftaya