Sokak hayvanlarının son zamanlarda çocuklara ve bazı yetişkin kişilere saldırması, hayati derecede zarar vermesi dikkatleri onların üzerlerine çevirdi. Bu bağlamda harekete geçen Tarım ve Orman Bakanlığı da geçen aralık ayında çıkarttığı genelgeyle yasaklı türler olarak belirlenen Amerikan Pitbull Terrier, Dogo Argentino, Fila Brasilerio, Japanese Tosa, American Staffordshire Terrier ve American Bully köpek ırklarının kısırlaştırılarak kayıt altına alınmasını kararlaştırdı.
Bu yasaklara uymayanlara da ağır para cezaları getirilince ceza yememek için köpek sahipleri, çareyi, o cins köpeklerini terk etmekte veya belediyelerin ilgili birimlerine teslim etmekte buldu.
Bu gelişmeler çerçevesinde gözler bu defa evlerde bakılan evcil hayvanlara çevrildi, riskleri konuşulmaya başlandı.
Çok kişi işte veya dışarıda kaldığı zamanların ardından evine girerken köpeğinin kendisini sevgiyle karşıladığını görmekten mutlu olur değil mi?.. Hemen onlara sarılır, sevgilerini göstermekten kaçınmazlar.
Kulağa şaşırtıcı gelse de uzmanlar bunu yapmamak gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Kendisi British Columbia Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan dünyaca ünlü köpekgil davranışları uzmanı Dr. Stanley Coren, köpeklerin sahipleri kendilerine sarıldığında stres belirtileri gösterdiklerini keşfetmiş. Coren bunu şu şekilde açıklıyor:
"Köpekler teknik olarak koşucu hayvanlar. Yani hızlı bir şekilde koşmak için evrilmişler. Bu da stres veya tehlike anında köpeklerin ilk savunma hatlarının dişleri değil kaçma becerileri olduğu anlamına geliyor. Sarılma anında memnun gibi görünse de bu yanıltıcı bir durum gibi görünüyor."
Diğer araştırmacılar da köpeğe sarılmanın sakıncasını, "Sarılmak insanlar için normal bir sosyal selamlaşma olsa da köpekler için normal bir şey değil. Evcil hayvanınıza sarılırken bariz olmayan stres belirtilerini gözden kaçırabilirsiniz. Bu da negatif bir tepkiye neden olabilir... Önemli olan köpeğiniz rahatsız olduğunda bunu fark etmeniz. Aksi takdirde size zarar verebilir.” sözleriyle anlatıyor.
Uzun araştırmalar sonucunda düzenlenen raporda insanlar için şu sakınca ve tehlikelere işaret ediliyor:
“Evcil hayvanlar tenya ve kancalı kurt kapabilirler. Pirelerin yanı sıra bunlar da insan ve hayvanlarda sağlık sorunlarına neden olabilirler. Laym hastalığı gibi ölümcül sonuçları olabilen keneler de evcil hayvanlardan geçebilirler.
Kirli Köpek Patisi Testi ile ortaya çıkarılan zoonoz'ların miktarı ise daha da endişe verici. Tüylü beş dostumuzdan dördünde gıda zehirlenmesine neden olan bir bakteri E. coli çıktı. Bir köpekte zatürreye, idrar yolu enfeksiyonlarına ve hatta menenjite neden olabilen bir böcek keşfedildi; ayrıca antibiyotiğe dirençli bir bakteri olan MRSA'yı ve diğer Staphylococcus böceklerini de yayabiliyor.”
Araştırmalardan çıkan sonuçlar doğrultusunda özellikle çocukların köpeklere sarılmalarının, onlarla kucak kucağa yatmalarının ne kadar tehlikeli oluğu da gözler önüne serildi.
Öneri: “Evcil hayvanlarınıza sarılma yerine yakınlarınıza sarılın!”
GÜLÜMSEME
Tilki, köy kenarında kümese dadanmış, her gün bir tavuk kaldırıyor. Çiftçi bir tuzak kurmuş. Horoza bir sarsıntı ayarlı bomba bağlamış. Tilki saldırınca bomba patlayacak ve tilki gidecek.
Tilki o gece gelmiş. Bakmış horoz, hem de kümesin dışında dolanıyor. "Bunda bir iş var" demiş. Bir kenara çekilmiş bakıyor, çözmeye çalışıyor. O sırada kurt gelmiş.. "Ulan tilki" demiş, "Mis gibi horoz elinin altında, niye yemiyorsun?."
Tilki "Ramazandayız, unuttun mu, ben orucum" demiş.. "Sen bekle" demiş kurt, ben bir güzel yiyeyim de gör.."
Atlamış horozun üstüne.. "Booooommmmm!." Horoz bir yana uçmuş, kurt bir yana.. Tilki, horozun yanına gitmiş yemeye başlamış. Ağır yaralı kurt inlemiş.. "Ulan hani oruçtun?."
"Sağır mısın" demiş tilki.. "Top patladı, duymadın mı?."