Dünya küresel nüfusun artması, besin ihtiyacını karşılamak ve bazı firmaların para kazanma amacıyla tarımsal üretimi arttırma çareleri aranmıştır. 19 .yüzyıl başlarında Karl Bosh organik ve inorganik maddeleri toprağa karıştırarak bitkilerin gelişimi amacıyla gübreleme uygulamasını denemiştir. 20 yıllık bir çalışma sonunda gübreleme çalışması yaygınlaşmaya başlamıştır. Bitkilerin gelişimi için organik(ahır gübresi, yeşil gübre) inorganik kimyasal gübrelerin kullanımı 20. Yüzyılda çok yaygınlaşmıştır. Bitkiler yaşamı için ihtiyaç olan ışık ve CO2 di yaprakları ile, su ve minarelleri de kökleriyle topraktan alırlar. Son yıllarda yapraktan da mineral beslemesi yapılmaktadır.
Bitki gelişimi için toprağa verilen kimyasal gübre ana elementleri AZOT(N), FOSFOR(F), POTASYUM(P) dir. Bunların sülfat ve nitrat bileşikleri tarımda kullanılmaktadır. N, F, P doğada zaten bulunmaktadır. Ancak bitkinin daha verimli olabilmesi için toprakta bu elementler yeterince mevcut değildir. Halen dünyada 78 milyar dolar gübre pazarı bulunmaktadır. Gübre üretimi Çin, Hindistan, ABD, Endonezya, Katar, Kanada, Rusya, Suudi Arabistan tarafından en fazla üretim yapılmaktadır.
Türkiye’de kimyasal gübre üretimi; ilk fabrika 1954 yılında İskenderun’da, ikincisi 1964 yılında İzmit’te kuruldu. Ülkemizde kimyasal gübre üretimi uzun yıllar kamu tarafından yapılmış, 2005 yılından itibaren öelleştirilmiştir. En son özelleştirme 2011’de Cengiz Holding bünyesine katılan Mardin’deki Eti Bakır A.Ş. Mazıdağı Fosfat Tesisleri’dir. Bu tesis 75 milyon ton üretim kapasitesine sahip olup gübre üretim ihtiyacının %80’ini yerli imkanlardan sağlamakta, hatta tesisin kendi elektrik ihtiyacını da karşılaması firma tarafından planlanmıştır. Türkiye’nin Fosfatlı gübre ihtiyacının büyük miktarı(%20) yılda 750 bin ton ile bu tesislerde üretilmektedir. Halen özel sektör 7 fabrika ile üretim yapıp piyasaya satmaktadır. 51 ilde 437 firma gübre ticareti yapmaktadır. Ülkemizde 2020 yılı itibarıyla 7 milyon ton civarında kimyasal gübre kullanılmaktadır. Üretim yapan firmalar yılda ortalama 1,5 milyar dolar civarında ihracat da yapmaktadır.
Kimyasal gübre üretimi ana girdileri doğalgaz, fosfat ve potasyum tuzları ve amonyak, nitrikasit, sülfürik asit..gibi ara ürünlerdir. Bunlardan doğalgaz ana girdisi ve kısmen fosfat ve potas tuzları ithal edilmektedir. Döviz fiyatlarının hızla yükselmesi tarımsal gübre fiyatlarına anormal etki yaratarak çiftçilerin kullandığı gübre fiyatları 10-12 kat artmıştır.
Doğalgaz fiyatlarına son yılda birkaç kez zam yapılmış ancak gübre fiyatlarına uygulanan fiyat artışı bundan çok daha fazla yansıtılmıştır. Diğer yandan son sekiz ayda döviz fiyatlarındaki artışlar otomatik olarak gübre fiyatlarına da yansıtılmaktadır.Halbuki üretim yapan fabrikaların doğalgaz dışında bir yıl önceki hammadde stokları ve üretim stokları depolarında kısmen mevcut olması mümkünken, bu ürünler yeni üretilmiş gibi günlük fiyat olarak piyasaya sunulduğu görülmektedir. Bu uygulama 2021 yılı sonbahar gübre kullanımında çiftçiyi çok zora sokmuştur. Tonu 15,000 TL’ye ulaşan gübre fiyatları yüzünden, orta ve küçük ölçekli birçok çiftçi gübre atamamıştır. Daha kötüsü 2022 tarımsal üretim fiyatları çok daha artacak gibi görünmektedir.
Ne yazık ki gübredeki bu anormal fiyat artışları TBMM’de ciddi manada sorgulanamamıştır.