Jane Austen, 19. yy.’da yaşamış dünyaca ünlü İngiliz bir yazardır. “Aşk ve Gurur” gibi pek çok ünlü romanı filme de çekilmiştir. Bugün size en sevdiğim yazarlardan olan Jane Austen’dan kısaca bahsedip, hayata dair bazı sözlerini yorumlayacağım.
Yaşadığı döneme ilişkin tasvirleri ve kahramanlarının karakterleri romanlarının klasikler arasında yer almasını sağlamıştır. Jane Austen bir köy papazının yedinci çocuğuydu. Babası tarafından eğitilmişti. O dönemdeki kadınlardan daha iyi bir eğitim aldığı için şanslıydı. Ebeveyni, çocukların hayal gücüne dayalı oyunlarını cesaretlendirdi. Papaz evinin ahırını, yaz tatillerinde ailelerin oyunlar sahneye koyabileceği küçük bir tiyatroya çevirdiler. Austen, 12 yaşına geldiğinde kendi hikâyelerini yazıyordu; fakat ilk romanının yayımlanması için yaklaşık 25 yıl daha geçmesi gerekecekti. Austen'in romanları, günümüzde oldukça popülerdir. İnsanların zaaflarını esprili bir anlayış ve zarif bir mizahla eserlerinde işlemiştir. Romanlarının başkahramanlarının hepsi kadındır ve romanlarının hepsi de mutlu bir evlilikle sona ermiştir. İlk olarak Sağduyu ve Duyarlılık(1811) adlı kitabı basıldı. Bunu Gurur ve Önyargı (1813), Mansfield Parkı(1814) ve Emma(1816) takip etmiştir. Northanger Manastırı ve İkna romanlarının her ikisi de Austen'in ölümünden sonra 1818'de basılmıştır. Bütün bu romanlar anonim olarak yayımlanmıştır. Austen, hiç evlilik yapmamış, bunun yerine romanlarının birçok bölümünün geçtiği Bath dahil birkaç yerde ailesiyle birlikte yaşamıştır. Mayıs 1817'de aile, Austen'in hastalığına çare aramak için Winchester'e taşınmışlardır fakat 18 Haziran 1817'de meme kanserinden ölmüştür; öldüğünde henüz 41 yaşındaydı (kaynak:https://tr.wikipedia.org/wiki/Jane_Austen).
Jane Austen’ın sözlerinden biri şudur:” Hiç unutmayın: ne kadar ileri ve zeki olursanız olun, alçak gönüllülüğü hiç elden bırakmamanız gerekir. Çünkü ne kadar çok bilgili olursanız, öğrenecek o kadar çok şeyiniz var demektir”(kaynak: https://www.kitapsozler.com/jane-austen-sozleri/). Bu söze çok katılıyorum, gerçekten insan ne kadar unvan, yaş, kıdem alsa da her zaman alçakgönüllü olmaya devam etmelidir. İnsan daha çok bilgi öğrendikçe daha çok öğrenmek ister, çünkü okuyan insan bilginin sonsuzluğunu öğrenir ve fark eder.
Jane Austen’ın diğer bir sözü şudur: “Neden bekledik sanki? Neden aklımıza gelir gelmez yapmadık? Karşımıza çıkan mutluluk anlarını hemen yakalamak gerek. Uzun uzun hazırlanıp beklemek her şeyi bozuyor çok zaman” (kaynak: https://www.kitapsozler.com/jane-austen-sozleri/). Burada yazar zamanı yakalamak, anı yakalamak, mutlulukları ertelememek, her zaman en küçük mutluluğu bile kaçırmamak gerektiğini vurguluyor.
“Okumak kadar tatlı bir şey yok! Başka her şey insanı kitaptan daha çabuk yoruyor!” (kaynak: https://www.kitapsozler.com/jane-austen-sozleri/).Burada ise yazar kitap okumanın insanı günlük olaylardan uzaklaştırarak dinlendirdiğini, sorunlardan uzaklaştırdığını ve huzur verdiğini belirtiyor. Tabi cümleler farklı şekillerde yorumlanabilir, ama önemli olan bu güzel sözlerin bizi düşünmeye sevk etmesidir. Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle…