M. ENİS ŞENSEVER
     Mahalle Resim Sergisi (1)
Yayın Tarihi: 08 Eylül 2021, Çarşamba
Diğer Yazıları

       30 Ağustos Zafer Bayramı kapsamında, yaşadığım mahallede resim sergisi açtım. I. Murat Mahallesi Muhtarı sayın İsmail GÜL, Zübeyde Hanım Büfe ve Çay Bahçesi adına sayın Göksel DAL’ın desteği ve iş birliği ile düzenlendi. İlgilerinden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum.

        Mahalle, köken olarak  (Fr. Etiymologie ) Arapça Mahallat, konaklama yeri, konak, durak sözcüğünden alıntıdır. Mahalle kavramı, idari açıdan bakıldığında, bir şehrin (İl) ,ilçenin, büyük bir köyün yönetimi açısından bölündüğü, resmi işlerin bir muhtar tarafından görülen yerleşim yeri demektir. Muhtar bu anlamda en küçük mülki amirdir. Yönetsel olarak planlanmış en küçük nüfus alanı.

         Aynı mahallede oturan kişilere de mahalle halkı deniyor. Mahalleli olmak demek, bir milleti tanımlarken kullanılan ortak haslet ve tasada, kıvançta bir, milli birlik ve beraberlik içinde aynı his ve duygularla bir araya gelmek demektir. Vatan toprağı üzerinde yaşayan insan topluluğuna millet diyorsak, en küçük yapısal topluluğunu da mahalle oluşturur. Mahalle halkının düğünleri, eğlenceleri , vefat yada doğal afet gibi iyi yada kötü günde bile dayanışma içinde olması buradan gelir. Mahalle olgusunda birleşen deyimler sıkça kullanılır. Mahalle arkadaşı akrabadan bile önce gelir. Mahallenin manavı, mahallenin kahvesi, mahallenin delisi, mahallenin çapkını, mahallenin en güzel kızı gibi. Sosyolojik olarak kenar mahalle, yukarı mahalle, aşağı mahalle, mütedeyyin-dindar insanları yaşadığı mahalleler( bazen mutaassıp da deniyor) gibi ayrımların yapıldığına da tanık oluyoruz.

         Mahallede yaşayan insanların içinde şairi, yazarı, ressamı, iş dünyasının insanı, esnafı, işçisi, memuru, güvenlik görevlisi, öğretmeni vb yaşıyorsa, bu en küçük yapısal topluluğun kültürel anlamda gelişiminin yansıyacağı sanatsal ve kültürel etkinliklere açık olması beklenen ve istenilen değilmidir.  Sanatsal etkinlikler, bir kentte her kese açık olmasına rağmen genellikle seçkin(Elit) ortamlarda hayat bulması nedeniyle bir araya geliniyor, organize ediliyorsa, resim, heykel ve seramik vb gibi sanatsal çalışmalar, halktan biraz uzak ve kopuk kalabilmektedir. Bu anlamda halkın gözünde ulaşılmaz mekânlar olarak algılanabilmektedir. Kurtuluştan kuruluşa, sanayi hamlelerini gerçekleştirdiğimiz yıllarda bir Nazilli Basma Fabrikası akla geliyor. Tesis sadece istihdam alanı değil, aynı zamanda çalışanların tüm sosyal aktivitelerini gerçekleştirdiği bir dünya idi. Düğünlerin, eğlencelerin, spor müsabakalarının, sergilerin, kermeslerin vb yapıldığı mekânlardı. Aslında bir fabrikada mahalle kültüründe ne varsa çoğunu bulabiliyordunuz.

        Mahalleli olarak dostluklar, küskünlükler dışında, resmiyetin olmadığı, daha rahat komşuluk ilişkileri içinde yaşam gelişiyorsa, bu ilişkiye kendine ait kılabileceği kültür ve sanatı da bir şekilde sokmak, sanki sanatın çok özel ve müstesna kişilere aitmiş gibi oluşan algıyı da kırmak anlamına gelmiyor mu?.. Mahalleliler yaz aylarında, hatta güzel havalarda kendilerine ait park ve bahçelerde bir araya gelmiyorlar mı?.. Bu ortamda sanatsal faaliyetleri ayaklarına taşımak, sanatın seçkinci bir tavır olmayıp, halkın tam da içinde olacağı eylem biçimine dönüştürmek. O çok konuşulan halkımız sanattan anlamıyor yada halkımız sanata uzak kavramını da tersine çevirmek anlamına gelmiyor mu ?

        Benim de bu mahalle resim sergisinde amaçladığım tam da bu noktada gelişti. Sanatı galerilerin yanı sıra halka açmak. Sergi açılışını da bahçenin kapalı, istenilince yanlarından açılan ortamında yaptık. 30 Ağustos ve 15 Eylül 2021, açılış saatini 18,00 olarak belirledik. Açılış günü mahalle sakinlerinden PlayStation işleten Mustafa bey. “Hocam ben öğlende gezebilir miyim?” diye sordu. “Evet, tabi” dedim. Zaten esnafın işleri var. Dedim ki, “Sabah, öğle, akşam ne zaman müsaitseniz gezin.”

 “Hocam gezdim ama size sormam gereken şeyler var” dedi.

Tamam ben bir isim listesi yaptım onu getirip okuyun, senin dükkanın önünde çay içer konuşuruz. Açılışa öğrencim, şimdi Doçent olan, emekli olduğum Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölüm Başkanı Dr. Aylin Beyoğlu da, doktor ablası, annesi ve kızıyla, çiçekleriyle geldiler. Vatan Partisi Edirne İl Başkanı Hasan Ateş ve eşi Nihal hanım da açılışta bulundular. Doç. Dr Mehtap Kodaman da eşi ve oğlu ile onurlandırdılar. Muhtarımız İsmail Gül de oradaydı. Uzunköprü’den değerli öğrencim Göknur Yavuzcan da zahmet edip geldiler. 2019 yılı muhtar adayı hanım komşumuzu da o arada gördüm. Beni görünce tebessüm etti. Tabi bahçede okey oynayan gençler de vardı, orta yaşlı ve yaşlı sakinler de çaylarını içiyorlardı. Tekrar deyinebilirim.  Zaten kimseyi zorla çağıramazsınız, gelen insanları da eğer benim bulunduğum sırada gelmişlerse peşlerinden koşturmam. Ev hanımı duymuş alış verişe çıkmış, bir kaçamak uğramış. Alışık olmadıkları için tedirgin etmekten yana değilim. Bırakın kendi iradesi ile gezsinler. İster beğenir ister beğenmez. Eğer kafasına takılan bir şey varsa zaten sizi bulup soracaktır. O zaman cevap vermek en doğrusudur. Bir şey sormuyorsa konuşmanıza pek de gerek yoktur. Zaten gelmeyecektir de.

Öğrenme edimi merakla başlar. İnsanlar ne kadar çok farklı şeylerle yüzleşmeye başlarsa önce kendine sorular soracaktır. Biz büyük şehirlerde okuyan üniversite öğrencileri ile İlçelerde MYO’da okuyan öğrenciler arasında bile bu sosyal farklılıkları görebiliyoruz. Büyük kentlerde okul çıkışı bulabildikleri müze ve galeri etkinliliklerine ilçelerde ulaşabilmek imkânları var mı?  Dolayısıyla bu tür mahalle etkinliğini sakın ayağa düşürmek gibi de algılamayalım. Emek bizden sabır da bizde olmalı.

          Edirne Yenigün gazetesi 2 Eylül 2021 günlü sayısında ‘’ Şensever’in resim sergisine ilgi’’ başlıkla haber yapıldı. ( Resim–1) Afiş de yer alan, zaman, mekân ve doğa konulu,30 x 30 cm tuval üzerine Guvaj boya resmimi de haber yapmışlar.(Resim–2) Tabi soruldu. Özel bir yapıştırıcı olan medyum ile çalıştığımı söyledim. Kendime ait özel yaptırdığım panolara yine galeri sistemi ile çalışan raylı askılıklar ile resimlerimi sergiledim.

Resim 2  Zaman, mekan ve doga  Tuval uzerine Guvaj boya

Desen, Karışık teknik (Mixmedya) çalışmlar. Kolaj ve müdahaleler. Yağlı boya işlerim. Tabi bu mütevazi sergide eski ve yeni işleri seçerek koydum. Bu konuya geleceğiz. Bir öğretici sergi olmasını hedefledim. Figüratif resim örneklerinden soyutlamaya yönelik(Abstraction) kavramsala doğru bilinçli tercihimdi. Nitekim sordular da. Yazıt adını verdiğim kolaj+ guvaj müdahale çalışmam dikkat çekeniydi. Totemik bir Asamblaj uygulaması da buna dahil. Tam da yeri gelmişken, Sabri Berkel hocanın sanatsal çizgisinin özeti olan Rumeli coğrafyasının Türk kültürüne ait peyzaj, portre, natürmortları ve model çalışmaları ile sonra ulaştığı soyutlamalarını lütfen kıyaslayınız. Figüratif alt yapınız sağlam değilse ne deformasyon, nede stilize edebilirsiniz. Yorum ve kurgulamada olmaz, temelsizdir. Bu farkı, bu gelişimi fark etsinler diye bir seyyar okul gibi sergiyi düzenledim. Ne kadar ressam varsa o kadar farklı üslupta, farklı tekniklerle resim üreten insanların da varlığını keşfetsinler diye. Bir Naif halk sanatçısını da getirip koyabiliriz. Benim resmimin özelliği hacimlere önem vermem. ‘’Köylü milletin efendisiydi’’ adlı desen çalışmam ve diğerlerinde Neşet Günal hocanın bende kalan izleri ile figür çalışmalarımı kaldırdığımda geriye salt hacimsel formlar kalıyor. Bunu üzerine gittiğimde organik formlu soyutlamalara ulaşıyorum. Çok sorulan sorunun cevabı ortaya çıkmış oluyor. Bu benim vardığım sonuç. Ancak neyin nereden geldiğini teknik olarak söyleyince iş büyük oranda çözülmüş oluyor. İlerleyen bölümde Tomur Atagök hocamızın bir tekniğinden bahsedeceğim.

       Şu Görsel Yazıt konulu çok sorulan kolaj ve müdahale edilmiş çalışmama değineyim. ( Resim–3)  

 

Resim 3  Gorsel Yazıt  Kolaj

Tabi bu bir soyutlama ve kurgusal düzenleme. Resim ile yazının ilişkisini tarih boyunca gözlemliyoruz. İnsanın var olduğundan buyana yaşama dair sadece kendini ifade etmemiş, tarihe not düşmesi adına belge niteliğinde kalıtlar bırakmıştır. Resim bir anlatım aracı olarak anlaşılır olmakla birlikte, resim-yazının( görsel yazı) bulunması ile başlayan süreç, yazının bulunuşuna doğru evrilmesini getirmiştir. Resim ve giderek stilize edilmiş bu formlar, yerini şematik biçimlere bırakır.

DİĞER YAZARLAR
Seyide ESEN
Enflasyon!
ERCAN KERMAN
İLK YAZI
Recep ÇINAR
Hoş geldin Şehr-i Ramazan!
Ahmet Acaroğlu
DOSTLUK  VE VEFA    
Selçuk Duranlar
SATILIK KONUT PİYASASI
Hüseyin Erkin
MERİÇ NEHRİ - YAĞMUR DUALARI - HARZA PROJESİ !!
Şükrü Akıllı
 'ÜLKEMİZ  VE  EDİRNE’MİZİN  SORUNLARI
TURAN ŞALLI (Roman Sivil Toplum Gönüllüsü)
DEPREM KİMLİK SORMAZ
MELTEM BABACIK (dytmeltembabacik@gmail.com) (inst: 360beslenme)
DİĞER OMEGA-3 KAYNAKLARI
Zafer Dereli
EYLÜL 1999 ÖNCESİ İŞÇİLİK HİZMETİ OLAN MEMURUN EYT İÇİN ASKERLİK BORÇLANMASI YAPMASINA GEREK VAR MIDIR?
Numan Özgür METİN
BALKAN GELENEĞİ BOCUK GECESİ
Burak Dipevliler
Görünmez Tehlike Mi Görmezden Gelinen Tehlike Mi? Edirne’nin Yok Olmaya Yüz Tutan Kültürel Mirası
NURAN İKİZ
Bir Yeni Yıl Hikâyesi
Doç. Dr. Yeliz YEŞİL
Stresle Başa Çıkmak İçin Çeşitli Tavsiyeler
MUSTAFA ÇETİN
NEVRÛZ
M. ENİS ŞENSEVER
Ressam Zafer KARAKUŞ 3  
HAMİT PUHALOĞLU
Kefenin Cebi Yok…
ŞAHVER HÖBEK
Çocuklarda Nefes Farkındalığı
Mehmet Ali ESMER
ANADOLU’DAKİ TARİHİ YAPILARININ DEPREMDEN KORUNMASI ESASLARI (2)
OLCAY DAL
Cumhuriyet nedir ?
Ertan Çekiç
İNSANLARA NE İSTEDİĞİNİ SORSAYDIM, DAHA HIZLI GİDEN AT ÜRETİRDİM
CELİL ÖZCAN
SAKARYA ZAFERİ’NİN 100. YILI KUTLU OLSUN!
İHSAN KÖSE
İZ BIRAKANLAR
ÖZCAN AYGÜN
EDİRNE GAZİ OSMAN PAŞA ORTAOKULUNUN KAZANDIĞI ULUSAL BAŞARI VE ÇANAKKALE SAVAŞLARININ 106. YIL DÖNÜMÜ
MUSTAFA ERSOY
MUHALEFET ETMEK, BOZGUNCULUK MU? İHANET ETMEK Mİ?
Tülay Çağlarer
ATATÜRK ve ÇOCUK
Teoman ÖZÇUHACI
MESAFELER VE ÖLÇÜLER - ÖLÇÜTLER
Burhan Aytekin
19 Mayıs Gençlik Bayramı Kutlu Olsun
Yener Yaveroğlu
Allah’ın otu ıspanak neden beş lira?
ÜLKÜ VARLIK
TÜYAP DİYARBAKIR KİTAP FUARI (25/30 EYLÜL 2018) VE CAHIT SITKI TARANCI
Yaver Tetik
Sıcak Sulu Kalorifer Kazanı Yakma Talimatı:(4)
NEDİM ZOBAR
BÜYÜK ve KUTLU ZAFER
Burak Dipevliler
Mehmet Ali ESMER
Hüsnü Sarıgül
ABDULLAH GÜRGÜN
ŞAHVER HÖBEK
Burak Dipevliler
Burak Dipevliler