Saros kıyıları yemyeşil ormanları ve pırıl pırıl denizi ve kumu ile iç ve dış turizmi, bölgenin yükselen değeridir, diyoruz yıllardır. Bölge sorunlarını dile getiriyor, eleştirilerimizle birlikte önerilerimizi de dilimizin döndüğü ölçüde ilgili makamlara iletmeye, kamuoyuna doğru bilgiler vermeye çalışıyoruz.
Ancak ne dersek diyelim Saros Körfezi turizmini önemsemeyen bir anlayış var! 19 yıldır bu ülkeyi yöneten siyasi iktidar tarafından 2006 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile Saros Körfezi Kültür ve Turizm Koruma Bölgesi olarak ilan edildi. Bu konuda planlanan çalışmalar 17 yıldır ne acıdır ki tamamlanamadı. Yıllardır gelişmeyi, yapılaşmayı, turizme hizmet etmeyi bekleyen, ülkemin bir parçası, doğa harikası SAROS KÖRFEZİ.
İktidar biter bu planlar bitmez. Öyle görünüyor. İktidarın yapamadığını dillerine doladıkları Gönül Belediyeciliği yapıyoruz söylemi ile Keşan Belediye Başkanı, koruma planı çalışmaları başlattıklarını söylüyor. Buna da ya Nasip diyeceğiz..
İşte bu anlayış Saros sorunlarını çözmek yerine yeni sorunlar ekledi. Taş ocakları ile doğa katliamı halen devam ediyor, Sazlıdere köyünü gazlıdere yapma projesini, inadına yapacağız diyorlar. Kamuya ait olan sahillerin, kumun birilerine peşkeş çekilmesi devam ediyor. Hukuku, yargı kararlarını, halkın tepkilerini dikkate alan var mı?
O da yok. Ben yaparım olur anlayışı!
Saros Körfezi’nin bütünü böyle olunca sahil boyundaki yerleşim alanlarının de çözülemeyen sorunları had safhada.
Bu gün yine Saros’un en büyük yerleşim alanı Erikli’ye değineceğim. 1965 yılında Keşan Belediyesi’nin mücavir alanı olan, bugün yaz sezonunun yoğun olduğu dönemlerde Keşan nüfusunu aşan bu güzel belde orada yazlığı olanların emek ve katkılarıyla bu günlere geldi. Suyunu getirdiler, biyolojik arıtmasını yaptılar, su ve kanalizasyon şebekelerini tesis ettiler, yollarının tamamını kilit taşı yaptılar, denizin, uzun plajların, cadde ve sokakların bakımını, ağaçlandırılmasını, araçlarıyla gereçleriyle kısıtlı kadrosu ile 30 yıl boyunca başarıyla yürüttüler.
Bu süreçte ne devletten, ne yerel idareden hiç yardım alamadılar. Halk da artık yeter deyince 30 yıllık kazanımlarını Keşan Belediyesi’ne büyük umutlarla devir ettiler. Belediye Başkanı; ‘Erikliyi Gelin’ aldık, ona iyi bakacağız, iki sene sonra büyük değişim göreceksiniz, Trakya’nın Bodrumu yapacağız? gibi sözlerle bol keseden attı. Söyledikleri olmadı ama halka olan oldu. Daha devir işlemine başlanmadan halkın kendi harcamalarıyla getirdikleri suya, haksızca yüzde yüzü aşan zam yapıldı. Alın size Gönül Belediyeciliği.
Şimdi işin esasına biraz daha girelim. Erikli’de yaz aylarında özellikle yoğunlukların yaşandığı günlerde su sıkıntısı yaşandığı bir gerçektir.Bunu bilen kooperatif yönetimleri Mecidiye göletinden su getirilmesi projesi oldukça düşük maliyetliydi. DSİ her şeyi yapmıştı. Gerek benim de içinde bulunduğum yönetim, gerekse daha sonraki yönetimler yıllarca çok emek verdiler bu projenin hayata geçirilmesi için. Son aşamaya gelmişti ki kooperatifin de ömrü bitti. Belediye Başkanı ile geçen yıl yaptığım röportajda “Bu yıl onu halledeceğiz.” demişti. Ancak o projenin bir kenara itildiği anlaşılıyor. “Su sorununu çözün” diyen halka “Verin parayı getireyim suyu.” dendi. 50 km uzaktan Enez’den su getirmek için kollar sıvandı. İhale yapıldı, çalışmalara başlandı. Beş gün sonra su gelecek deniliyor.
Erikli girişlerine büyük bir tabela konulmuş, Erikli sahili içme suyu terfi ve şehir şebeke hattı yapım işi diye büyük puntalarla yazılmış, hemen altında da İşin bitim tarihi: 05.07.2021 ,Sözleşme bedeli:27.212.000 Tl. yazıyor. Sayın Başkanın açıklamaları da ilginç, ilginç olduğu kadar da abartılı. Efendim bu proje tarihin en büyük yatırım projesi imiş. Yahu beyler, Erikli halkı 30 yıl boyunca sizin projenizin kat kat üstünde katrilyonlara dayanan projelere imzalarını attılar. Sonra da bütün varlıklarını size bağışladılar. Lütfen bunları da görmezden gelmeyiniz.
Su getirilmesi, mevcut su-kanalizasyon şebekelerin ıslahı ve düzenleme projesi, halktan istenen katkı(Katkı demek mümkün değil) payları konusunu yasal mevzuatlar çerçevesinde doğru bilgilerle yarın daha kapsamlı işleyerek kamuoyu ile paylaşacağım.
Şimdilik hoşça kalın, sağlıkla kalın.