Yazının başlığının muhatabı, Türkiye’deki muhalefet partileridir!
Demokrasi yönetimlerinde olmazsa, olmazı muhalefettir. Muhalefetsiz, demokrasi olmaz. İktidar kadar önemlidir. İktidarı denetler, yönetim yanlışlarını görür, doğrusunu önerir; yönetiminden iktidar kadar sorumludur. İktidarın alternatifidir. Muhalefetin uyarılarını dinlemeyen iktidarlar, burnunun doğrultusunda giderse, milletin oyları ile al-aşağı edilir.
Türkiye’de iktidarların ortalama ömrü, on yıldır. Bazı iktidar değişiklikleri, millet iradesi ile değiştirilme fırsatı olmadan, devletin iç dinamikleri(Ordu) tarafından sonlandırıldı. Bu da demokrasi ile idare olabilecek olgunluğa, erişmeden, çok partili yaşama geçtiğimizdendir.
Ham karpuzu, hemen kırmızılaşması için, sapını burarlar. Zoraki olgunlaştırılır. Karpuz kımızı olur, ama tadı olmaz. Bu nedenle demokrasimiz de zorunlu olgunlaştırılan karpuz gibi, tadı yok. Ağır-aksak gidiyor. Her şeye rağmen, yetmiş yıllık bir tecrübeyle, belirli bir olgunluğa erişmeliydi. O da mümkün olmadı.
Çok partili hayata, zoraki olarak geçtik. Çünkü;İkinci Dünya Savaşı galibi ABD, zafer coşkusu içinde, dünya hamiliğine soyundu. İnsan hakları, özgürlük, barışseverlik, demokrasi kılıfı ile ulus devletlerin, kılcal damarlarına kadar girmeyi arzuluyordu. Bu ancak, sözde demokrasi ile mümkündü. Bunu da kâh yardımsever duygular ile kâh barışsever duygularla, kâh aba altından sopa göstererek yaptı. Kendisine, yandaş devlet adamları, partiler, hatta iktidarlar yetiştirdi. Devletimizin, adliyesini, mülkiyesini, emniyetini, ordusunu ele geçirdi. İktidarı da muhalefeti de dizayn etti. İktidarda kim olursa olsun, kazanan hep ABD idi. Atatürk’ün tam bağımsız devleti, adeta, ABD’nin bir eyaleti gibi oldu. ABD’nin rahle-i tedrisatından geçmeyen, devlet adamımız yok gibi. Vatanseverler, daha yolun başında, engellenip, kenara itildi.
ABD bir altın vuruşla, tam Türkiye’de önce bir KÜRT FEDERE DEVLETİ, sonra da 36 Etnik küçük federe devletleri kurup, ülkemizi, param-parça yapmak üzere iken, 14 MART 2014 SİLİVRİ HAPİSHANESİ’NİN duvarları yıkıldı. Bu, Fransa’daki 1789 BASTİL hapishanesinin duvarlarının yıkılışı kadar önemliydi. ABD, düşmanlarını Silivri hapishanesine kapatmıştı. Ulusal bağımsızlıkçılar ve Atatürk’ün askerleri, kapatıldıkları kafesi kırıp, esaretten kurtuldu. ABD, şaşırdı!
İkinci şoku, 24 Temmuz 2015’de yaşadı. Kafesini kırıp kurtulan Türk Ordusu, ABD’nin, kara gücüm diye övdüğü, PKK’yı Hendeklere gömdü. FIRAT KALKANI, ZEYTİN DALI, BARIŞ PINARI Harekâtı ile inlerine girdi. İkinci İsrail Devletinin(Kürt Devletinin), Akdeniz’e çıkış koridorunu tıkadı.
5 000 yıllık Türk Devlet geleneği ve içinde barındırdığı dinamik güçler, kurtuluş savaşında olduğu gibi harekete geçmişti. Türk Devleti, 70 yıldır üzerine serpilen ölü toprağını, silkeledi.
ABD son kozunu da 15 Temmuz 2016 tarihinde oynadı. Yıllar boyu, böyle bir anda kullanmak üzere; besleyip büyüttüğü, eğittiği, emniyette, mülkiyede, adliyedeki FETÖ BESLEMELERİNİ(GLADYOYU), harekete geçirdi. Türk Ordusu, bu kalkışmanın da 24 saat içinde, işini bitirdi.
Bundan böyle, hiçbir şey, ABD için, eskisi gibi olmayacak. Yıllar önce İsmet Paşa, ABD Başkanı, JOHNSON’a yazdığı mektupta, dediği gibi: “Yeni bir dünya kurulur, biz de yerimizi orada alırız!” demişti. Şimdi o gerçek oluyordu.
Evet, bundan böyle, Türkiye, (AB/D) Atlantik kapıkulluğunu bırakıp, Avrasya’daki yerini, TAM BAĞIMSIZLIK şiarı ile alacak.
Türkiye yüzünü, iktidarı ile birlikte, Avrasya’ya dönmüş iken, muhalefetin gözü hala Atlantik kapıkulluğunda! Çünkü, 70 yıldır iktidarlar, Atlantik iradesi ile gelip-gitti. Muhalefet, bu dönemin kapandığını, algılayamıyor. ABD’nin yeni Başkanı BAYDIN: “Türkiye’de muhalefeti destekleyip, iktidarı değiştireceğiz!”deyişine bel bağladılar. Kendi güçlerine değil!
Onun için, AKP iktidarları, on yılda bitmedi. Yirmi yıla gidiyor. Bu AKP’nin, başarısından ziyade, muhalefetin, çok başarısız olmasındandır.
Türkiye’de muhalefet, hala ABD değirmenine su taşıyor!
- ABD’nin besleme savcıları (FETÖCÜLER) vatan severleri, komutanları Silivri hapishanesine atarken:”TÜRK YARGISINA SAYGILI OLMALIYIZ!.”
- İkinci İsrail (Kürt) Koridoru kapatılırken: “NE İŞİMİZ VAR SURİYE BATAKLIĞINDA!”
- “Vatan savaşı değil, SARAY SAVAŞI!”
- 15 Temmuz 2016 FETÖ kalkışmasına:” BU BİR TİYATRO!”
- “Suriye’deki savaşa, AKP tosuncukları gitsin!”
- “Doğu AK DENİZDE, neden ABD ve İsrail’i karşımıza alıyoruz!?”
- “AB/D’den kopamayız!”
- “HDP kapatılırsa direniriz.”
- “HDP’nin altı milyon oyu var! Nasıl kapatılır?!..”
- “Selahattin Demirtaş Neden içerde?!... Derhal serbest bırakılsın!”
- “Her türlü terörü kınıyoruz!” diyor! Terörün adını koyamıyor! HDPKK diyemiyor!
- “Tren nerede TREN?!...”
- “Aşı nerede AŞI!?...”
- “Ayranı yok içmeye, Aya gider s…………” diyorlar!...
Muhalefet, bu slogan şeklindeki eleştiriler ile, haydut ABD’ye hizmet ediyor! Bu davranışları ile iktidarla dalga geçiyor, nifak tohumları saçıyor, bozgunculuk yapıyor, hatta ülkeye ihanet ediyor!
Bu kafayla muhalefet görevi yapanlar, AKP iktidarını, sittin sene deviremez! Baydın dostlarına duyurulur!
Mustafa Ersoy