Bebek’te Diana Tapınağı adlı şiirimi bugünlerde ilgiyle ve üzerinde konuşarak
okuyoruz. Tabii olarak biz bize, sanatseverler arasında cereyan eden bir durum ama
sizinle de paylaşmak istedim.
Tacirin Son Günü adlı kitabımdan…
Antik kalıntılar peşindeyim bugün Bebek’te
Kaldırım taşlarının, otoparkların peşindeyim
Şerit şakul, terazili cetvel, göz kararı
Diana Tapınağı’nı arıyorum
Kafelerin, barların kenarında
Dar bir sokak
Yılankavi
Geleceği kuşatıyor sarmaşık gibi
Aynı kökten çok başlı yılanın kolları
Sanki yamaca tırmanıyor
Diana Tapınağı’nı örtüyor
Sunağının üzerindeki yunus kanını da
Yılanın ağzını bulup içine girmen gerekir!
Merdivenler çıkmak içindir inmek için tapınağa
Keskin dişlerle kaplı yutağı, mideye inen basamakları
Tacıysa jiletli tel örgü, madalyonu zincirli levhası
Vakıfların temel çukurlarında yaşıyor
Batan Diana Tapınağı!
Antik kalıntılar peşindeyim bugün Bebek’te
Kaldırım taşlarının, otoparkların peşindeyim
Yıkıntıya dönecek olanların izindeyim
Diana Tapınağı’nı arıyorum
Kafelerin barların kenarında
Meryem Ana heykeli karşılıyor beni
Boğulmakta sarmaşıkların derinliğinde
Sarmaşık günlerin angaryasında büyüyor
Kim bilir kaç altın içindi mevkiinin beyaz yalanları
Yalanın başı Meryem Ana’ın ayakları altında
Diana Tapınağı’nı arıyorum ayaklar altında