Parayı ve insanı ne kadar çok seviyorsunuz?
Para sevgisinden paragöz olmakla insan sevgisinden her kadını veya erkeği yatmak için düşleyen bir sapık olmak arasında derin bir ilişki vardır. Varlıklı, şaşaalı, makamlı birileriyle çeşit çeşit fukaraları aynı zihni mekânda toplayan bu aynılık hâlini nasıl açıklayabiliriz?
Köpekler ve kediler için mama ithal edenler veya üretenler hayvan sevgisi maskesi altında mamalarını satıp volileri vururken üreyen ve çoğalan sokak hayvanlarının gerçek haklarının ihlal edildiğini kim açıklayacak? Mama ticaretinin hayvanların daha fazla mama tüketmesi için üremelerini teşvik ettiğini böylece birilerinin hayvan sırtından kanlı para kazandığını kim halka anlatacak ve bu gibi sorunlara nasıl bir çözüm önerecek? Sokak hayvanlarının doğal hallerini kendi akıllarınca sirk ‘maymununa’ çeviren, birbirlerini sevmekten aciz olan insanların hayvanları asla sevemeyeceğini; hatta bu davranışın bir nevi uyuşturucu olduğunu ve insanlarla sokak hayvanları ilişkisinde mama satıcılarının, hatta oyuncak diye hayvan satanların kirli bir rantın cici sayılan tacirleri olduklarını ilgililere vurgulayalım artık.
İnsanlar neden yerel kıyafetler yerine genellikle ithal moda tasarımlarına ait elbiseler giyiyor? Kim, kim olduğunu düşünerek kime benzemek istiyor? Akıl yürütün… Güreşin, ciridin ya da halayın horonun üzerine konuşmak da gerekir lakin beylik laflarla değil; bir iki satır bir şeyler okuyup aşırmakla kendini bilirkişi ya da işin piri sayanlarla değil.
Herkesin işini layıkıyla yaptığı ve işin layıkıyla yaptırıldığı; işler üzerine açıkça konuşturulduğu ve mevcut işlerin daha yeni idealinin üretildiği bir ülke ütopya değildir; sağduyulu yaşamın sesini dinlemekten ibarettir. Bu ses doğalın ve insanın lehinedir, insanlığın ve çevrenin yararınadır. Peki kadim bir düsturken bu yöntem neden böyle işletilmez de bu işlerdeki köşe başlarına düzgün insanlar yerine adi insanlar kondurulur? Doğan bebeklerin bir muammaya doğduğunu sağırlar bile işitti artık! Küresel olarak kurgulanan kapan ideolojilerin elinde acı çekecekler ve bu tabii acıların çırpıldığı yayıkta üretilen yağ birilerini besili hale getirecek!
Kasaya bakan yok mu?
Bugünlerde bozuk para ve küsurat üzerine konuşmakta da fayda var. Kimler bu konuda konuşturulur da dalavere yaptırılır, bilen bilir bu işleri iyi yapmayı. Yine kârlı ve hastalıklı sponsorluk, reklam işlerinde işleyenler Okyanusya’dan Asya’ya dünyadaki tüm halkları çürütür durur: Ölüler dirileri işitmez, öldürmek ister! Müşteri memnuniyeti ve personel ilişkisine iyice bakın. İnsanlar temel ihtiyaçlarını karşılasın diye marketlerde gece gündüz çalışan gençlere iyi bakın! Pazarlamacıların çevirdiği etiket hilelerinin vebalini çekerlerken aynı zamanda reyon işleri onlarda, temizlik işleri onlarda, kasa işleri onlarda, mal indir mal yükle işleri onlarda; topu topu iki ya da üç kişiler… “Kasaya bakan yok mu?” Var ama hiç düşündün mü nerede? Düşünemiyorsun diyelim, gözün de mi yok? Mal indiriyor, buzdolabı temizliyor; üç kuruşluk artistliğini yerinde ve adabında karacamın arkasına yapabiliyor musun, o zaman insansın! Vah ki zengin ya da züğürt paradır bahtiyar ölülerin gözleri; ne hayvan görür ne çiçek ne de insan, bu gözler başta kendi çocuklarını ölü görür…