Bugün Tacirin Son Günü adlı yeni kitabımdan Çayır ve Bulut adlı şiirimi sizlerle paylaşmak istiyorum, dilerim Edirneli şiir ve sanatseverlerle aramızda bir bağ kurabilir; zira çağdaş şiir üzerine konuşacak o kadar çok şey var ki… Gerçek sanatsal ve felsefi alanlarda konuşmadığımız, belli çevrelerce de konuşturulmadığımız için ülkemizin, doğal olarak yurttaşlarımızın, bizlerin hali ya hep havaî ya hep buhran; bir kısmımız hiçbir şey yokmuş gibi hayatı ballı börek yaşarken bir kısmımız ise dert küpü… Bu dönüşüm böyle olmamalı!
Çayır ve Bulut
Sevgi doluydu bakışları çocuk gibiydi/ Babasına imrenerek hayran kalan/ Annesine de öyle hayran ki/ Dostun erkeği ya da kızı ne fark eder! Seninle anlaşabiliyor mu?
Nazikti gözlerindeki sevgi/ Hamlıktan olgunlaşmaya korkarken/ Çalınabilirdi sonlu politik şerefi ansızın/ Neticesinde seni sevebiliyor mu?
Sen bilgi işçisi, sokakta yürürken/ Bir nasılsın sorusuna hasretken/ Ne fark eder ki anlamlara gidip gelişin/ Onun gibi sürüye karışabiliyor musun?
Gözlerinde hamlık ürkekliği/ Tasarım insanı olmayı başarabilme yollarında/ Kendini sonludan kurtarabilme yürekliliği yerine/ Hep kendine sonlu biriktirme derdinde/ Yalnızlığını sonlularla giderebilir misin?
Farklılık, sıkıcılık değil seninkisi/ Boyutlar içinde varoluş sebebin/ Bedel ödemek zorunda değilsin/ Devlet salonları seni çağırmasa da/ Belediye parklarında tanınmasan da/ Her türlü ruhların giriş çıkışını ayırt edebilirsin/ Ve bazı krallıkları da bilirsin: Salonlarında ve parklarında bir dal kırılır bir lira için/ Körpe körpe dallar kırılır! Senin yaşaman lazım, Hepsini derleyip Hayat Ağacına aşılayabilir misin? Anasını arayan kır çiçeğini kim kaybetmiş, Sen benim gibi onu arayıp bulabilir misin?
Topraktan söküldü yeni filizlenmiş tohum/ Mali işlerde çiğnenmek için mağaza köşelerinde/ Endamını dramalardan biçen medyatik evlatlar/ Yürekleri pak diye önerilenlerdendiler!
Ne zaman değecek tohumlara kuzeyin serin rüzgârı/ Tan griliğinde! Dönüşü olmayan yeşil çayırlarda yeniden doğmaya/ Dağların doruklarındaki kayalardan doyacak bulut, Varacak üstümüze ezelden biz yürüdükçe şimdiye/ Ve ebediyen ölümsüzlüğümüzü ata şiiriyle sulamaya (Tacirin Son Günü ‘Çayır ve Bulut’)