İnsanların birbirlerine uyguladıkları ve masum görünen, tıynet edilen sessiz şiddetlerin en yaygını tanış olmalarına rağmen bir süre sonra birinin bir diğerini kasten görmezden gelmesidir. İnsanın insanca davranmasını askıya asar böylesine bir davranış, basit bir işlem olan selam alma verme ve geribildirimde bulunma noksanlığı kişide muammalara yol açar. Genel insanlar tarafından kabalık, hamlık olarak değerlendirilen adaba uymayan bu sessiz şiddet biçimi; uygulayan kişinin hayatla ilgili çeşitli korkularından, kibrinden, öfkesinden, ikiyüzlülüğünden doğar ve tabii bu gibi psikolojik varyasyonlar doğrudan veya dolaylı onun içine ekilmiştir; bunun da nedeni yeryüzünde insanlar insan olarak belli ideallere varamasın diyedir.
İdeal eğitim eksikliği insanı dalavere yapmaya iter! Kendince kimsenin görmediği dolaplar çevirir, işte bu dolaplar başkalarının hayatına olumsuzluk ve şiddet olarak yayılır. Sessiz şiddet biraz da dolandırıcının ahenkli terennümlerinin sessiz kalan kısmındadır, iletişimin ikinci yüzünde saklıdır. Değerli okur, bu konu çok kapsamlıdır ancak gazetedeki köşemde başlıklar halinde açabiliyorum, devam edelim…
Sıklıkla cahil veya çıkarcı amaçlar için sessiz şiddeti kullanan biri, konuşması gereken asıl konuda sessiz kalıp magazin mevzularda coşar. Kendi yargısıyla hüküm verdiği hasta eylemlerini insanların arasını açmak ve kendine bir yol tutmak için kullanır. Sessiz şiddet uygulayacak biri sessiz şiddet uygulamaya karar verdiği kişinin dikkatini seslendireceği asıl meseleler yerine hiç önemi olmayan, hatta uydurma-yalan konulara doğru çeker. Asıl konuları sessizlikte saklar, hakkında kendisine bir şey sorulduysa cevap vermek yerine başka bir şeyle ilgileniyormuş gibi görünür ve konunun değişmesini bekler. Baktı olmuyor bir bahane atar ortaya ve geribildirimden kaçar; başkalarına da sorulmasın diye doğruyu yapmak için yanıt arayan düzgün insanın ardından dedikodu, iftira yayar böylece suskun plancı bireysel sessiz şiddetini hedefe doğru tazyikli eder. Şunu yine vurgulamak gerekir ki şiddet korkudan, kibirden, nefretten, ikiyüzlülükten, fetişizmden ve böyle şeylerden doğar. Algılayışın iflası ile bu kara liste insanın zihninde canlanır, kişiyi ele geçirir.
Kitle kontrolü içinse popüler propagandalardaki asıl sessizlik anlamlıdır! İnsanın içinde bilgisel bir bedeni daha olduğunu saklayanlar, insanları ırkçı ve bedensel düşünmelerle parçalar. İnsanın başlıca ırkla ve kodlu aidiyetle yaratılan yapay (ama gerçek) korkusu bir nesneyle, uzuvla veya üniteyle bağlantıya geçer daha sonra buradaki sapkın uçlarını sessizce tatmin eder, bu tatmin uygulamaları da şiddet doğurur zira insan toplumsaldır.
Bunalımlı toplumlar daima kendi içinde çevrimli sesli ve sessiz şiddet üretir. Tabii olarak buhrana neden olan bu faaliyet kurgusu toplumun en küçük hücresini oluşturan aileyi bozmakla işe başlar. Aileler ticari işletmelere dönüştürülür ya da maddi meseleler yüzünden aile içi fertler birbirine düşmanlaştırılır; erdemlerle kurulan kaliteli yaşamın yerini maddiyat dolayısıyla alışveriş doldurur; buradan da hileli ticaretler, sahte gruplar, sahte dernekler, sahte siyasi partiler türer. Bütün bunların etkin olabilmesi için mükemmel bir yaşam biçimi olan bilmesel özgürlük çevrimdışı bırakılır, gerçek bilmesel özgürlük şarlatan yatırımcılarla, hilekâr yazarlarla ve sanatçılarla, bilim cambazlarıyla paramparça edilir.
Hasta aileler içinde ziyan olan tüm çocuklar gibi yetişkin bireyler de hasta derneklerde, partilerde, ticarethanelerde, sektörlerde sömürülür ve köleleştirilir. Tüm bu seslerin içine gizlenen sessiz şiddet ballı bir şerbet gibi insanlara içirilir.