Bir Osmanlı eğlence geleneği olan Helva Sohbetleri’nin bu ayki etkinliği geçen Perşembe günü gecesi Meriç Nehri kıyısında Emniyet Müdürlüğüne ait Polis Bahçesi Tesisleri’nde , Edirne Emniyet Müdürü Sayın Ali Kemal Kurt himayesinde ve Yerel Tarih Grubu’nun katkılarıyla yapılmıştır.
Büyük bir katılımın olduğu Edirne Helva Sohbetleri ve eğlencesi etkinliğinde konuşan Emniyet Müdürü Kurt , Edirne’deki görevlerinin yanı sıra bu kentin tarihsel değerlerine ve geleneklerine sahip çıkma anlayışları ve sorumlulukları gereği bu gecenin organizasyonunu üstlendiklerini ifade ederek, Bu geleneği yaşatma konusunda gayret sarf eden Yerel Tarih Grubuna teşekkür etmiştir.
Etkinlikle ilgili gözlem ve düşüncelerimi paylaşmadan önce, unutulmaya yüz tutmuş, halkın büyük bir bölümü tarafından bilinmeyen Helva Sohbetleri ve eğlencelerinin tarihsel işlevi konusunda bilgilendirme yapmak isterim.
Bilindiği üzere Edirne; Osmanlı’ya bir asra yakın(92 yıl) Başkentlik yapmış, sonrasında da önemini korumuş bir tarih kentidir. Bu özelliği ile zengin mutfak kültürünü de günümüze kadar taşıyabilmiştir. Helva Sohbetleri’nin Osmanlı döneminde saray gelenekleri olarak zirvede olduğu dönem Lale devridir. Kaynaklara göre Osmanlı döneminde mutfaklarda helva özel bir yere sahipti. Bunun için Saray bünyesinde kurulan teşkilatlar dahi vardı. Çalışanların başında da ‘Helvacı Başı’ bulunuyordu. Protokolde de 3. Sırada yer alıyormuş. Saray mutfağında çok çeşitli helva yapılıyormuş. Malzemeleri de Osmanlı’nın yönetiminde olan bölgelerden getirtiliyormuş.
Edirne helva sohbetleri başkentlik yıllarında, genellikle kışın en soğuk olduğu 90 günlük dönemde Sıra ve İrfane olmak üzere iki şekilde yapılıyormuş. Sıra,her zaman ve hep beraber toplananlar arasında, İrfane toplantısı da masrafları ev sahibi ve katılanlarca paylaşılan bir toplantı. Saray ve çevresinin düzenlediği toplantılar biraz resmi havada geçerken, konaklarda ve evlerde yapılan Helva Sohbetleri daha samimi ve neşeli ortamda geçiyormuş.
Akşam yemeğinden sonra başlayan toplantılarda sohbetler yapılır, türküler, maniler söylenir, karşılıklı atışmalar, yetenekli olanlarca taklitler yapılırmış. Müzik eşliğindeki oyunların yanı sıra Fincan, Yüzük, Arişna, Buğday, Şaşıranlar, Tabur Ateş Oyunu, Tezgah, Sandalye Kapma, Onsekiz Sayı Yazma gibi oyunlar da sohbet toplantılarının değişmez unsurlarıymış. Bu etkinlikler yapılırken diğer tarafta da helvaların buram buram kokusu katılanların iştahını kabartıyormuş.
Helvaların ikramını ve kahvelerin içilmesini müteakip süslü bir tabağa konulan helva müzik eşliğinde genç kızlar veya delikanlılarca gelecek sohbet toplantısını üstlenecek kişinin önüne manilerle konuluyormuş. Ardından da o günkü toplantıyı yapana teşekkür babından bir süslü tabak ta ona veriliyormuş. Sohbetin sona ermesiyle ayrılanlara, evdekilere götürmeleri için yenilen helvadan “diş hakkı” ya da” diş kirası“adıyla da bir miktar helva veriliyormuş.
Görünen o ki; beş yüz yıllık geleneğimiz olan helva sohbetleri yapıldığı yıllarda bir tür sosyalleşme ve kültürel iletişim görevini de yerine getiriyormuş. Ancak Balkan Savaşları ardından Birinci Dünya ve İstiklal Savaşı ile yaşanan acılar, göçler, ekonomik sıkıntılar nedeniyle helva sohbetlerinin yapılamadığı ve unutulmaya başlandığı da acı bir gerçektir.
Edirne’de yakın zamanda tekrar yapılmaya başlanması da sevindirici bir gelişmedir.
Şimdi bu bilgileri paylaştıktan sonra dönelim son helva sohbetleri etkinliğine. Öncelikle farklı ve katılanların da gülerek izledikleri, neşelendikleri bir toplantı oldu. Aslına uygun olarak Ercan Kerman arkadaşımızın program sunumu ile icra edildi. Sohbet toplantısı sonunda müzik eşliğinde getirilen helva Edirne Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Sayın Bilgin Özbaş’ın önüne bırakılmasıyla gelecek helva sohbetlerinin kimin tarafından organize edileceği de anlaşılmış oldu.
Edirne’nin simgelerinden diyebileceğim, unutulmuş bir geleneği gün yüzüne çıkarma konusunda gayret gösteren Yerel Tarih Grubu Başkanı Sayın Güngör Mazlum’a, emekleri için Sayın Ercan Kerman ve Cengiz Bulut’a, sohbet toplantısını organize eden Edirne Emniyet Müdürü Sayın Ali Kemal Kurt olmak üzere emeği geçen çalışanlarına teşekkür etmek istiyorum.
Bu tarihi gelenekleri ne yazık ki yeni neslimiz bilmiyor. Toplumun her kesimine tanıtılarak yaygınlaştırılması gerektiği inancındayım. Ayrıca Helva Sohbetleri ve eğlencelerinin daha da zenginleştirilerek, Valilik, Belediye, kurumlar ve STK.ların katkı ve destekleri il turizmene yönelik bir kapı açılması gerekliliğini de vurgulamak istiyorum.