Günümüzde bazı siyasiler Beka konusunu sık sık dillendirir. Beka sözlükte; “ölümsüzlük, kalıcılık, ölmezlik” anlamında geçer. Arapça dilinde; “kalıcı olma, artma” gibi bir anlamı var. Dini kaynaklarda ise Beka tüm âlemin yaratıcısı olan Allah’ın sonsuz bir varlığa sahip olması, Allah’ın sonsuz varlığını kabul etme anlamında kullanılır.
Allah’ın son kitabı Kur’an-ı Kerimde her konuda olduğu gibi bu konuda da bilgi veren ayetler ve örnekler var.
Mesela, “Hicr” süresinin mealini okuduğumuzda şunları görürüz;
Hz. İbrahim ile Hz. Lut aynı dönemde ve aynı coğrafyada yaşadılar. Farklı kavimlerin içinde hayat sürmelerine karşın, birbirlerinin destekçisi olmuşlar. O zamanı anlatan “Hicr” süresindeki ayetleri sizlerle paylaşmak istiyorum;
Allah (cc) tarafından insan kılığında gönderilen bir grup Melek, önce Hz. İbrahim’e uğrayarak O’na bir erkek evlat müjdeliyor. Sonra da Hz.Lut’a giderek, o zamanda yaygınlaşan “eşcinsel” toplumu helak edeceklerini haber veriyor. Konu ile ilgili bazı Ayet mealleri şöyle;
“Helak ettiğimiz hiçbir ülke yoktur ki hakkında (bizce) bilinen bir yazgı olmasın.” (Hicr:4)
“Hiçbir millet, ecelinin önüne geçemez ve onu geciktiremez” (5)
“Onlara İbrahim'in misafirlerinden (meleklerden) de haber ver.” Hicr:51)
Onun yanına girdikleri zaman, “selam” dediler. (İbrahim): Biz sizden çekiniyoruz, dedi. (52)
Dediler ki: Korkma; biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz. (53)
(İbrahim:) Bana ihtiyarlık çökmesine rağmen beni müjdeliyor musunuz? Beni ne ile müjdeliyorsunuz? dedi.(54)
"Biz sana gerçeği müjdeledik. Sakın ümitsizlerden olma" dediler. (55)
(İbrahim): “Ey elçiler! Göreviz ne. (57)
Dediler ki: “Biz, suçlu bir topluma (onları helâk etmeye) gönderildik.” (58)
“Ancak Lût ailesi hariç. Onların hepsini kurtaracağız. (Fakat Lût'un) karısı müstesna olmasını takdir ettik. (Çünkü o eşcinsellerden yana idi) (59)
Elçiler Lût ailesine gelince, Lût onlara: “Hakikaten siz tanınmayan kimselersiniz” dedi. (61-62)
Dediler ki: “Bilakis, biz sana, onların şüphe etmekte oldukları şeyi (azabı ve helâkı) getirdik.” (63)
“Sana gerçeği getirdik; biz, hakikaten doğru söyleyenleriz.” (64)
“Gecenin bir bölümünde aile fertlerini yola çıkar, sen de arkalarından yürü. Sizden hiç kimse, sakın dönüp de ardına bakmasın, istenen yere gidin.” (65)
Ona (Lût'a) şu hükmümüzü vahyettik: “Sabaha çıkarlarken mutlaka onların ardı kesilmiş olacaktır.” (66)
“Güneş doğarken onları o korkunç ses yakaladı.” (73)
“Böylece ülkelerinin üstünü altına getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık. (74)
“ İşte bunda ibret alanlar için işaretler vardır.” (75)
“Andolsun ki, biz sana tekrarlanan yedi âyeti ve yüce Kur'an'ı verdik. (Hicr:87) (7 ayet Fatiha süresi)
“Sakın bazı sınıflara verdiğimiz dünya malına göz dikme, onlardan dolayı üzülme ve müminlere alçak gönüllü ol.” (88)
De ki: “Şüphesiz ben apaçık bir uyarıcıyım.” (89)
“Nitekim biz, komplo kuranlara (azabı) indirmişizdir.” (90)
“Onlar, Kur'an'ı tutarsız parçalar olarak nitelendirenlere gelince, (91)
“Rabbin hakkı için, mutlaka onların hepsini yaptıklarından dolayı sorguya çekeceğiz.” (92-93)
“Sana emrolunanı açıkça söyle ve ortak koşanlardan yüz çevir!” (94)
“(Seninle) alay edenlere karşı biz sana yeteriz.” )95)
“Onlar Allah ile beraber başka bir tanrı edinenlerdir. (Kimin doğru olduğunu) yakında bilecekler!” (96)
Yazının başında mealini yazdığımız Hicr Süresi 4. Ayetin açıklamasında; “Gerek arazisini yere batırmak ve gerekse halkını yok etmek suretiyle veya başka afetlerle helak edilen memleketlerin hiçbiri, körü körüne, tesadüfî olarak helak edilmiş değildir. Allah tarafından tayin ve takdir edilip levh-i mahfuz’da yazılmış şaşmaz, unutulmaz ve gaflet edilmez bir yazı gereğince helak olmuşlardır. Demek ki, devlet ve milletlerin de fertler gibi takdir edilmiş belli ömürleri vardır. Fertler doğduğu, geliştiği, ihtiyarladığı nihayet öldüğü gibi, devletler de kurulur, gelişir ve nihayet Allah’ın takdir ettiği gün gelince yıkılıp tarihe karışırlar. Fertler gibi bunların da bazıları uzun ömürlü, bazıları ise kısa ömürlü olur” der.
Biz bugün LBGT (eşcinsellerin kendi haklarını(!) savunmak adına oluşturduğu bir akım)’i resmen serbest edeceğiz, Zinayı suç olmaktan çıkaracağız, Faizi günün gerçeği olarak göreceğiz, İdam cezasını da kaldıracağız… sonra da devletin “beka”sından bahsedeceğiz!!!
Dostça kalın!