Geçmişte birçok devlet ve milletin yaşadığı Trakya toprakları, birçok kültüre ve tarihsel olaylara şahitlik etmiş stratejik olarakta önemli bir köprü bölgesidir. Günümüzde de bu değeri giderek artan ekonomi ve de enerji köprüsü olma yolundadır. Lakin bölgemiz ve ülkemiz olarak önemli nimetleri olan Trakya’mızdan hak ettiğimiz kadar yararlanamıyoruz. Son yıllarda özellikle doğalgaz rezervleri ile basında yer alan Trakya’nın yeraltı zenginliklerine göz atacak olursak;
1960 yıllarda MTA tarafından İtalyan Consult firmasına yaptırılan su, gaz, kömür ve petrol sondajları ile Trakya’nın jeolojik formasyonu ve sondaj kuyu bilgileri belirlenmiştir. Uzun yıllar bu bilgilerden yeraltı suları dışında yararlanılmamıştır.
Gelişen doğalgazlı cihaz teknolojisi doğalgaz talebini arttırmış olup bu konuda doğalgaz arama ihtiyaçları da artmıştır. Özellikle Avrupa’da doğalgaz kullanım talebi, Rusya, Nijerya, Katar, Cezayir, ABD, Azerbaycan…gibi doğalgaz rezervlerine sahip ve üretimini yapan ülkeleri öne çıkarmıştır. Kömür ve petrole göre öncelikle çevresel açıdan büyük üstünlüğü ve kullanım kolaylığı ve transferi kolay olan doğalgazın Avrupa’ya iletiminde Trakya enerji köprüsü haline gelmiştir.
Bilindiği gibi ülkemiz yeraltı zenginlikleri coğrafyası Ortadoğu – Kafkaslar – Balkanlar hinterlandının ortasındadır. Dolayısıyla ülkemizde de topağrafya özelliğine ve yüksekliklere göre bu zenginlikler kömür – doğalgaz – petrol şeklinde 4000 m. derinliklere kadar bazı bölgelerimizde mevcuttur.(ekli harita) Bunların başında da Güney Anadolu Bölgesi ve Trakya’da rezervi daha fazla olduğundan 1980’li yıllarda bu bölgelerde sondaj çalışmaları başlatılmıştır.
2000’li yıllarda özellikle Trakya’da sondaj çalışmaları hızlandırılarak çok sayıda kuyu açılmıştır. Bu kuyuların bir bölümünün açılmasına nezaret etmiştim. Trakya ve Güney Anadolu bölgelerimizde Türk Petrolleri ortaklığında yabancı firmalarla doğalgaz sondaj kuyuları açılmıştır. Bunlardan Valeura firması diğer firmalarında haklarını ve saha ruhsatlarını alarak bölgemizde çok sayıda sondaj yapmaya başlamış ve çok olumlu veriler elde edilmiştir. Son yapılan sondajlarla Trakya’da 3 trilyon metreküp doğalgaz rezervi olduğunu beyan etmişlerdir. Özellikle 3500 – 5000 m. derinliklerde zengin sayılabilecek doğalgaz ve petrol rezervlerimiz mevcuttur.
Tabii ki bu derinliklerden üretim yapmak şimdilik biraz pahalı olsa da kendi zenginliğimiz olması açısından bu çok önemlidir. Özellikle Muratlı Hayrabolu ve Keşan hinterlandlarında bu zenginlik daha fazla hesaplanmaktadır. Edirne başta olmak üzere Trakya’da 50’nin üzerinde doğalgaz kuyusu çalışmaktadır. Tabii ki son açılan termal kuyulardan da 600C civarında mineralli sıcak su elde edilmiştir. Edirne’ye açılan iki termal kuyuda 600C sıcaklıkta 10 l/s sıcaksu elde edilmiştir.
Bilindiği gibi Azeri gazı, İran gazı, Rus gazı altı boru hattıyla İpsala Doğalgaz merkezinde toplanarak buradan Avrupa’ya pompalanacaktır. İpsala ülkemizin en büyük doğalgaz hub merkezi olmaktadır. Bundan da faydalanmayı bilmeliyiz. Bölgesel olarak bu önemli projeden faydalanacağımız projeleri geç kalmadan üretip hayata geçirmeliyiz.
