M. ENİS ŞENSEVER
SINIR–LI/ SIZ–BİRLİKTE-LİK GRUP SERGİSİ
Yayın Tarihi: 15 Nisan 2019, Pazartesi
Diğer Yazıları

Osman İNCİ Müzesinde, belkide bu yılın en naif ve anlatım içerikli sergisine şahit oluyoruz. Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Şehit Hasan Rıza Meslek Yüksekokulu öğretim elemanlarından oluşan bir grup sergisi. Altı kişilik ‘’Birlikte–lik,, sanat grubu, şimdi ilk kez Edirne’nin daha önce tanık olmadığı bir oluşumla izleyicilerin karşısına çıkıyor. Hani her şeyin, başta sanatında merkezi sayılan İstanbul’un dışında, sanatsal aktivite ile çağdaş sanatta felsefi temelli bir yaklaşımı Edirne’ye böylece sokmuş oluyorlar.

        Genelde bireyselliğin ağır bastığı sanat dünyasında birlikte hareket edebilmek, kolektif bir dayanışmayı da getirir. Şüphesiz her hangi bir akımı oluşturan grup değiller, ancak; gündeme dair sanatçı bakışının ortak paydası adına önemli bir tavır olarak bakmalıyız. Edirne bu anlamda aydın nitelemesine üzülerek biraz uzak olduğu için, tabanda halkına da ulaşamayan aydın zaafının temeli ise, sanatı o kadar konuşuyor olmasına rağmen gerçek anlamda sanat algısına yaklaşamıyor olmasıdır.   Yani Edirne’de aydın ve kültürlü kent tanımının biraz havada kaldığına tanık olduğum için, bu gibi oluşumların halka inmesinde, Edirneli aydın zümresinin yetersiz kaldığının da altını çizelim.

       Sanatçılar sadece sanatsal üretimde bulunmazlar. Aynı zamanda çıtayı da yükselterek, belki de zorlayarak, halkın da sanat algısını devindirirler, gelişimine katkı koyarlar. Bunu da yapmak zorundadırlar. Popülist eğilimlerle halkın gerçek sanat algısı gelişmez.

       Aybike KINALI, Berrin BAYRAKTAROĞLU, Ceren BAYKAN, H.Candan YARAŞ, H. Elçin DOKSATLI, Soner TUNA ve Ş.Gürkan UZUNKÖPRÜ’den oluşan grup üyeleri, sanatın faklı dallarında mütevazı ve içten çalışmalarını, 6–16 Nisan 2019 tarihleri arasında izleyici ile buluşturuyorlar.

      Serginin yine dikkat çekici yanı, 20. yy sanatından buyana, sanat dünyasında yer etmiş ve müzelerde yerini almaya başlayan sanat akımı ve öğretilerinin yansımalarını kendine özgü dünyalarından da kaynaklanan özgün çalışmalarla sunmuş olmalarıdır. Sergide öz ve çok boyutlu anlatım ilişkileri, aslında yeni olmayıp yakın geçmişin sanat dünyasına kattığı yaklaşımlardır.

       Ceren BAYKAN, bulunmuş nesnelerden ürete geldiği benzetmelerle (Fr.Simulation) balık imgesini farklı konsepte, basit anlatımla çok sıcak ve içten sunmasıdır. Bu gün çok yaygın hale gelen, daha çok ağaç kökleri ve dallarından yola çıkarak imgelerin oluşturulmasını Objet Trouvé (İng.Found Object ) deyimiyle tanımlıyoruz. Bulunmuş nesne anlamında Fransızca bir sözcüktür. Sanatçılar tarafından bulunmuş ya da seçilmiş estetik değere sahip doğal nesne demektir. Doğada kendiliğinden biçimlenerek bulunmuş bir çakıl taşı ya da ağaç vs, bu kapsamda ele alınır.  DADA akımı tarafından sanat gündemine getirilmiştir. Sanatsal etkinliğin keşfetme, seçme ve değerlendirme süreçlerini içerir. Baykan bu küçük çalışmalarında taş parçaları ile deseni kombine etmesi buna örnektir. Bu çalışmalar aslında Asamblaj uygulamalarıdır aynı zamanda(Fr.Assemblage) Sanat eserini çizmek yada boyamak yolu ile oluşturmak yerine, doğal ve endüstriyel nesneleri bir düzen içinde kurarak yüzeye çakarak yada yapıştırarak   monte etmektir. Kolaj da buradan doğar. Baykan’ın bir başka kombine çalışması da, ağaç parçasının üzerine, ayak tabanı şeklindeki alanı mozaik taşları ile bütünleştirmiş olmasıdır.

        Elçin DOKSATLI, Ex Libris çalışmalarını dijital baskıyla gerçekleştirmiş olmasıdır. Bilgisayar grafiği ile oluşturduğu bu çalışmalar, klasik olarak grafik sanatlarda özgün baskı, gravür, taş baskı yada serigrafi ile yapılıyor. Ex Libris bir iletişim aracıdır. Genelde kitapların iç kapaklarında yer alan özgün grafik tasarımlardır. Bu resimler, kitabın kartviziti gibidir. Kitabın tanımıdır. Daha sonra bağımsız çalışmalara dönüşen küçük boyutlu baskı resimlerdir. Mutlaka içinde Ex Libris kelimesi bulunmalıdır. Kime ithaf edilmişse o şahsında adı yazılır. Görsellerine de yer verilir.

        İngilizce karşılığı ‘’Bookplate,, olan Ex Libris için Gordon GRAİG(1872-1966) tıpkı sahibini tanıtma ve eğer kaybolursa geri dönmesini sağlama işlevi gören köpek tasmasına benzetip, “Bir kopek için Ex Libris, köpek tasması gibidir,, ifadesini kullanmıştır. 1800 yıllarına kadar, daha çok soyluların arması olarak kullanılan Ex Libris, özellikle 20.yy sonrası sanatsal değeri olan nesne anlamında ele alınmıştır. Dolayısıyla, her sanatçının Ex Libris’leri de  sanatçının imzasını taşıyan spesifik çalışmalar olarak karşımıza çıkar. Doksatlı’nın çalışmaları da geometrik tasarımlarla kendi tarzında titiz ve görselliğe hitap eden uygulamalar olarak karşımıza çıkıyor. Bu çalışmasındaki ithaf edilen Mihri hanım, Mihri MÜŞFİK, ilk kadın ressamlarımızdandır. New York’da yaşamış ve portreleriyle tanınmıştır.

        Soner TUNA’nın, çizgi roman temelli çalışmaları, illüstrasyon örneklerini oluşturmaktadır. Aslında çok iyi bir çizim ve pentür(Yağlı boya) anlayışı temele sahip olduğundan, çizgi roman karelerindeki çizimleri de karakterine uygun, estetik biçim anlayışını yansıtmaktadır. Daha önceki sergilerinde tuval resimlerinde görebildiğimiz resimlerinde son derece ışıklı, pastel tonlarda, sakin ve yumuşak renk pasajlarında, izlenimcilerde görebildiğimiz soğuk renklerle gölgelerin kullanımı, bir ölçüde de sembolist anlatımını da içermektedir diyebiliriz. Tarama ucu ya da mürekkep kalemle desen anlayışındaki çigi roman örnekleri, tam bir gravür tekniği ile üretilmiş. Çelik uçlu kalem ile kuru kazı ya da Eau Forte tekniği ile asit oymaya uygun ideal çalışmalar olarak bakılmalıdır. Kendi içinde samimi çizimler olduğundan öğretici bir yanının da olduğunun altını çizelim.

        Candan YARAŞ, üç boyutlu çalışmalarında, farklı malzemelerle ürettiği kuş figürleri ile heykel tasarımları ve figürin(küçük heykelcik) kapsamındaki çalışmaları, “engeller ve sınırlar var oluşun bizi büyüten oyunuymuş,, adlı çalışmasındaki espri ve küçük boyutlu çanta ve valizlerle girdiği bir diyalog, bir hikaye kurgusu, yeni heykel anlatımında gelinen ve 2,000’lerde karşımıza çıkan renklendirilmiş heykel formlarına birer örnek teşkil etmektedir. Aklımıza Mehmet GÜLERYÜZ’ün heykel tasarımları geliyor. Yaraş’ın çalışmaları, plastikliği içinde hicveden anlatımlarıyla sosyal meselelere göndermeler içermektedir. Yine birden çok farklı malzemeyle kombine edilmiş anlatımları onda da görmekteyiz.

       Bu grubun üç boyutlu çalışmalarda ortak olan, şamot ile seramik çamurunun karışımının fırınlanmasıdır. Şamot, daha önce pişmiş toprağın(Keramik) parçalanıp ufalanarak kullanılmasıdır. Yaraş’ın da uyguladığı bu pişmiş toprak, tüm işlerinde göze çarpıyor. Kırmızı balon da şamotlu çamurdan yapılmış. Ahşap, tel ve şamotlu çamur kombine uygulaması da çalışmalarının dikkat çekici bir başka örneği olarak karşımıza çıkmaktadır.

        Gürkan UZUNKÖPRÜ, seramik çalışmaları, hem bir form-biçim araştırmalarına dayanmakta, hem de özgün tasarımlarla resimdeki açık kompozisyon deyiminin üç boyutlu olarak uygulaması diyebileceğimiz, çoğu seramik sanatçıda görmeye başladığımız asimetrik düzenlemelerle tablo gibi seramik panolarının ortaya çıkışıdır. Form elemanlarının istifi ve dağılımı ile kompozisyon olarak oturmuş bir tat vermektedir.  Şunu söyleye biliriz, aslında grup üyelerinin hepsi aynı zamanda birer sanat eğitimcisidir. Bu açıdan bakıldığında, alt yapısı sağlam ve malzeme bilgisi geniş, sanatın dilini çözmüş eğitimcilerin, gerçek öğretici olduklarıdır. Burada bunu görmek açısından da anlamlı bir sergidir diyebilirim.

        Berrin BAYRAKTAROĞLU, sergininde afişini tasarlayan, grafik tasarımları, yazı karakterleri(font) ve görsel biçimlerin birlikteliğine dayanan grafik çalışmalarında tipografinin ve çizimlerin çok sakin ve sade kurgulanması, kişiliğinin bir yansımasıdır. Baskın ve abartılı olmayan tasarımların da sadelik öne çıkmaktadır. Daha çok mizahın anlatım dilinin egemen olması da zaten grafik sanatlarının önemli bir argümanıdır. Aslında görsel bildirişimde sanatçılar, daha çok ironik anlatımlarla dillendirdiklerinden metaforik öğeler her zaman öne çıkmaktadır.

       Aybike KINALI, takı tasarımları çokta alışılmadık olmamakla birlikte, kendi içinde saf ve estetik uyumu sağlaya bilmiş tasarımlarında belkide görsel olarak uyumlu olup malzeme seçimi ve kullanımı açısından, biçimlendirme aşamasında zorluk derecesi, pekte kolay çalışılmış olmadığını gösteriyor. Teknik ve materyalin uyumu açısından bakıldığında ustaca kotarılmış işler olduğunu görebiliyoruz. Dikkatli bakıldığında malzeme bilgisi ve metalin biçimlendirilmesi, zaten bir zanaat yetkinliğine dayandığından takdirle izlenmesini salık veririm.

       Tabii sanatçıların mutlaka insana dair söylemleri olduğundan bunu biraz da esprili bir dille yorumlamaları, daha çabuk algılamamızı sağlamaktadırlar. Yaşanmışlıklara olan göndermeler zaten sanatın ana anlatım dilini oluşturur. Yine bu sergiden bir örnekle tekrar edecek olursak çanta ve valizlerle bir yolculuktan öte, yaşanılmış kimi dramatik olaylara da bir çağrışım ve gönderme yapılmış olması gibi.  Sanatçılar kimi kez bu kadar açık bir dille de yapmazlar. Simge ve sembolik biçimler ve figürlerle de bunu oluştururlar. “Sanatçı bir metafor ustasıdır,, tabiri bu olsa gerek.

      Oldukça samimi bir serginin ardından, düşündüren ve kendimizi de sorgulamamıza neden olan bu çalışmalar, salt sanatsal ürünler değil, bizi bize anlatan görsel bir dünya sunmasıdır.

      İyi seyirler dileğimle.

DİĞER YAZARLAR
Seyide ESEN
Enflasyon!
ERCAN KERMAN
İLK YAZI
Recep ÇINAR
Hoş geldin Şehr-i Ramazan!
Ahmet Acaroğlu
DOSTLUK  VE VEFA    
Selçuk Duranlar
SATILIK KONUT PİYASASI
Hüseyin Erkin
MERİÇ NEHRİ - YAĞMUR DUALARI - HARZA PROJESİ !!
Şükrü Akıllı
 'ÜLKEMİZ  VE  EDİRNE’MİZİN  SORUNLARI
TURAN ŞALLI (Roman Sivil Toplum Gönüllüsü)
DEPREM KİMLİK SORMAZ
MELTEM BABACIK (dytmeltembabacik@gmail.com) (inst: 360beslenme)
DİĞER OMEGA-3 KAYNAKLARI
Zafer Dereli
EYLÜL 1999 ÖNCESİ İŞÇİLİK HİZMETİ OLAN MEMURUN EYT İÇİN ASKERLİK BORÇLANMASI YAPMASINA GEREK VAR MIDIR?
Numan Özgür METİN
BALKAN GELENEĞİ BOCUK GECESİ
Burak Dipevliler
Görünmez Tehlike Mi Görmezden Gelinen Tehlike Mi? Edirne’nin Yok Olmaya Yüz Tutan Kültürel Mirası
NURAN İKİZ
Bir Yeni Yıl Hikâyesi
Doç. Dr. Yeliz YEŞİL
Stresle Başa Çıkmak İçin Çeşitli Tavsiyeler
MUSTAFA ÇETİN
NEVRÛZ
M. ENİS ŞENSEVER
Ressam Zafer KARAKUŞ 3  
HAMİT PUHALOĞLU
Kefenin Cebi Yok…
ŞAHVER HÖBEK
Çocuklarda Nefes Farkındalığı
Mehmet Ali ESMER
ANADOLU’DAKİ TARİHİ YAPILARININ DEPREMDEN KORUNMASI ESASLARI (2)
OLCAY DAL
Cumhuriyet nedir ?
Ertan Çekiç
İNSANLARA NE İSTEDİĞİNİ SORSAYDIM, DAHA HIZLI GİDEN AT ÜRETİRDİM
CELİL ÖZCAN
SAKARYA ZAFERİ’NİN 100. YILI KUTLU OLSUN!
İHSAN KÖSE
İZ BIRAKANLAR
ÖZCAN AYGÜN
EDİRNE GAZİ OSMAN PAŞA ORTAOKULUNUN KAZANDIĞI ULUSAL BAŞARI VE ÇANAKKALE SAVAŞLARININ 106. YIL DÖNÜMÜ
MUSTAFA ERSOY
MUHALEFET ETMEK, BOZGUNCULUK MU? İHANET ETMEK Mİ?
Tülay Çağlarer
ATATÜRK ve ÇOCUK
Teoman ÖZÇUHACI
MESAFELER VE ÖLÇÜLER - ÖLÇÜTLER
Burhan Aytekin
19 Mayıs Gençlik Bayramı Kutlu Olsun
Yener Yaveroğlu
Allah’ın otu ıspanak neden beş lira?
ÜLKÜ VARLIK
TÜYAP DİYARBAKIR KİTAP FUARI (25/30 EYLÜL 2018) VE CAHIT SITKI TARANCI
Yaver Tetik
Sıcak Sulu Kalorifer Kazanı Yakma Talimatı:(4)
NEDİM ZOBAR
BÜYÜK ve KUTLU ZAFER
Burak Dipevliler
Mehmet Ali ESMER
Hüsnü Sarıgül
ABDULLAH GÜRGÜN
ŞAHVER HÖBEK
Burak Dipevliler
Burak Dipevliler