10.03.2019 Pazar günü “KIRSALIN ÜRETKEN KADINLARI”nın ürettikleri ve orada yapıp sattıkları ürünlerden almak üzere 1.Murat Mahallesinde kurulan Cumartesi pazarına gittim. Tezgâhında ıspanak, taze sarımsak ve taze soğan demetleri olan bir üreticiden alışveriş yapıyordum ki, üç veya dört kişilik bir hanım grubu gelip satılık ürünlerin fiyatlarını sordular. Satıcı kadın;
1- Sarımsak: 3.- TL 6 adet, kurşunkalem büyüklüğünde
2- Yeşil Soğan: 2.- TL 8 adet oda kurşunkalem büyüklüğünde
Ekim ayı içerisinde tek tek ekilmiştir.
3- Ispanak:Kilogramı 5.- TL dedi ve eliyle ancak kuzu ıspanağı büyüklüğünde olan o ıspanakları şöyle bir havalandırdı.
Fiyatı soran gruptan biri ‘Allahın otunu 5.- TL ye satıyorsun’ diye bir ifade kullandı. Dayanamadım ‘git meraya topla öyleyse’ dedim, grup ilerleyip başka bir satış yerine gitti.
Satıcı kadının yüzüne baktım, gözleri dolu dolu olmuştu. ‘Üzülme’ dedim, cevaben ‘Bu son ıspanak ekişim.’ dedi. Kendisine ürettiği bu ürünlerin yetiştirilmesi hakkında konuşmak istediğimi, zamanının olup olmadığını sorduğumda, ‘Beyim saat 11:30. Saat 09:00’dan beri buradayım. 3 demet sarımsak, 5 demet soğan, 3 kg da ıspanak sattım, ne sormak istiyorsan sor’ dedi. ‘Ispanak ekiminden başlayıp bu tezgaha nasıl geldiğini anlat’ dedim. Başladı anlatmaya.
“Ağustos ayı sonlarında ya da eylül ayı içerisinde sulamaya müsait olan bir tarlanın ıspanak ekilmeye karar verilen kısmı(iki dönüm diyelim) yağmurlama sistemi kurularak güzelce ıslatılır, gerekçe yabani ot tohumlarının çimlenmesini sağlamaktı. 15-20 gün içerisinde iyice yeşeren otlar kazayağı veya çampara denilen ekipmanlarla parçalanıp, tırmıkla toplanarak ekim yapılacak yerden atılır, gaye ıspanakların arasında ot çıkmasını engellemektir.
Ekilecek yer bu şekilde hazırlandıktan sonra, daha evvel ekilmiş ve tohuma bırakılmış ıspanaklardan alınan tohum buraya saçılır. Tekrar tırmıklanarak toprağa karıştırılır, üzerine sürgü çekilerek tohumun toprakla iyice karışması sağlanır. Bu aylarda toprak sıcak olduğundan 10 gün içerisinde ıspanak tohumları yeşermeye başlar, şayet yeşermezse toprağın tekrar sulanması gerekir. Bu ekilen ıspanak ekim ayının sonlarına doğru iki veya üç yapraklı olur, buna kuzu ıspanağı denir, en lezzetlisi budur. Birkaç defa toplandıktan sonra yağmur mevsimi gelir, tarla çamur olur, daha sonra da kar yağar ıspanak ya çamur içinde ya da kar altındadır.
Mart ayı içerisinde, şimdi olduğu gibi toplanıp pazara çıkartılır, bu gördüğünüz ıspanağın toplanması için ben 80 TL yevmiye verdim. Bir işçi 40 ya da 50 kg ıspanak toplayabilir. Burada 60 kg var, ben de biraz yardım ettiğim için. Büyük küfelere veya çubuktan örülmüş sepetlere toplanan bu ıspanak, sepetten duru su akana kadar yıkanıp, suyunun süzülmesi için sabaha kadar sepette bekletilecek, sabahında tüketicinin ayağına getirilecektir. Ben komşunun arabasına bir kaç litre mazot alarak getirdim. Birçok ıspanak getiren olmuş ki satılmayacak. Para verip köye geri götüreceğim, hayvanlara yem olacak.
Ürettiğimiz ürünün satış garantisi yok. Hepsinde olmamakla birlikte tüketicide üreticiye saygı yok, bir malın nasıl üretildiğini bilmeyen insanlar tarafından, yargılama çabası. Üstüne üstlük zarar. Gazete ve televizyonlarda okuyup seyrediyoruz çiftçi niye üretmiyor.”
Anladınız mı çiftçi, köylü niye üretmiyor?
Diğer ürünlerde de durum bunun gibi.