Merkezi Isıtma Sistemi Nedir?
Bir ısı santralin de hazırlanan sıcak suyun; istenilen ortama taşınmasıyla bu ortamların ısıtılması yöntemine “ Merkezi Isıtma Sistemi” denir. Merkezi sıcak sulu ısıtma sistemlerinde ısıtılan sıcak su genel olarak sıcak su kazanı, su taşıyıcı borular, ısıtıcı elemanlar, sirkülâsyon pompası, genleşme kabı, otomatik kontrol cihazları, çeşitli donatım ve ara parçalardan oluşur.
Kazanlarda enerji verimliliği, yanmanın kalitesine; yanma sonucu açığa çıkan ısı enerjisinin kazan içindeki akışkana transfer oranına, baca gazı emisyonları ise yanmanın kalitesine, ocak tasarımına, kullanılan yakıt içerisindeki kirleticilere bağlı olmaktadır.
Bu nedenle, işletme döneminde, kazanlarda termik verimin sürekli olarak yüksek tutulabilmesi ve emisyonların kontrol edilebilmesi için baca gazı analizörleri yardımıyla, baca gazı bileşenlerinin sürekli veya periyodik olarak izlenmesi ve yanmaya etki eden parametrelere zamanında müdahale edilmesi, kazanların iç soğuma kayıpları minimum seviyede tutulması önemlidir.
Yakıt tüketiminin büyük değerlere ulaştığı sıcak sulu kalorifer kazanlarında, verimli yanmanın kontrolü önemlidir. Tam modülasyonlu yakma yöntemi ve oksijen kontrol sistemleri geliştirilmiştir. Bu sistemler ile baca analizleri büyük kapasiteli kazan sistemlerinde sürekli ve otomatik olarak yapılmalıdır. Otomatik yakma sistemli tesislerde, hata tespitine olanak veren, bina otomasyon sistemlerine entegre edilebilen uygulamalar yapılmalıdır.
Katı yakıtlı sıcak sulu sistemlerin çoğunluğu atmosfere açıktır. Kazanda üretilen su sıcaklığı 90 °C değerini aşmaz. Sıcak su kazanlarında üretilen sıcak su borularla ısıtılacak hacimlere yerleştirilmiş radyatör, konvektör, sıcak hava apareyi, fancoil gibi ısıtıcı elemanlarla taşınır. Buralar da sıcak su soğuyarak ısısını oda hacimlerine bırakarak kazana geri döner.
Sıcak sulu ısıtma sistemleri aşağıda belirtilen özelliklere göre sınıflandırılabilir;
Ülkemizde tüketilen toplam enerjinin yaklaşık %35-40’ı konut, iş yeri sektöründe, binaların ısıtılmasında kullanılmaktadır.
Bu oran artışına paralel olarak, toplam enerji tüketimimizin dış alımla karşılanma oranı da artmaktadır.
Katı yakıtlı kazanların ekonomik işletilmesiyle yakıt tüketimi azalarak ekonomik anlamda tasarruf sağlanacak; çevreyi kirletici yanmış gazlar azalacaktır.
Günümüzde; Çevre Bilincinin gelişmesine paralel olarak çevre kirliliğini önleme ve insan sağlığını korumanın önemi çok büyük ölçüde artmıştır. Giderekte artacaktır.
Yapacağımız çalışmalarla; hava kirliliğini en aza indirgeyerek sağlıklı bir çevre oluşturacağımıza inanıyorum. Bunun için de; bölgemizde bulunan katı yakıtlı sıcak sulu kalorifer kazanları ve tesisatının kurallarına uygun bir şekilde işletilmesi, çevre bilincinin oluşturulması, konut sakinleri, çalışanların ve insan sağlığının korunması önemi gittikçe artmaktadır.
Katı yakıtlı sıcak sulu kalorifer kazanları ve tesisatının hangi kurallara uygun bir şekilde işletilmesi gerektiğini; bu yazı dizimde paylaşacağım sizlerle.
Katı yakıtlı sıcak sulu kalorifer Kazanlarında enerji verimliliği, yakıtın yanma kalitesine ve yanma sonucu açığa çıkan ısı enerjisinin kazan içindeki akışkana transfer olma oranına bağlıdır. Baca gazı emisyonları ise, yanmanın kalitesine, ocak tasarımına, kullanılan yakıtın cinsine ve yakıt içindeki kirletici çeşitlerine bağlıdır. Yanma sonucu oluşan ısı enerjisinden ne kadar yüksek faydalanılırsa o oranda yakıt tüketimi düşer, atmosfere atılan gazlarda bu oranda az olur.
Bu nedenle, işletme döneminde, kazanlarda termik verimin sürekli olarak yüksek tutulması ve emisyonların kontrol edilebilmesi için baca gazı analizörleri yardımıyla, baca gazı bileşenlerinin sürekli veya periyodik olarak izlenmesi ve yanmaya etki eden parametrelere zamanında müdahale edilmesi önemlidir.
Yakıt tüketiminin büyük değerlere ulaştığı büyük kapasiteli kazanlarda, verimin kontrolü daha büyük önem kazanmaktadır. Günümüz de otomasyon, modülasyonlu yakma yönetimleri, oksijen kontrol sistemleri; kazan verimlerinin arttırılması çalışmaları yapılmaktadır.
Kazanlarda verimin yüksek tutulabilmesi için, büyük tesislerde yıllık ortalama verimde kayba uğramamak için sürekli, küçük tesislerde periyodik olarak baca gazı analizörü kullanılmalıdır.
Kazan verimliliğini artırmak için; kalorifer kazanlarının baca gazı sıcaklığının yüksek olduğu sistemlerde kazan yakma sistemleri mutlaka kontrol edilmeli, bunun için kapasite kontrolü veya kazan borularına türbülatörler ilave edilmek suretiyle, baca gazı sıcaklığı düşürülmelidir.
Katı yakıtlı sıcak sulu kalorifer kazanlarında baca gazı sıcaklıklarında düşülebilecek minumun değerler, baca gazı yoğuşma sıcaklığı, yakıttaki kükürt ( S ), baca gazındaki kükürt dioksit ( SO2) ile ilgilidir.
Baca gazındaki kükürt dioksit (SO2), su buharı (H2O) ile düşük sıcaklıklarda reaksiyona girerek sülfürik asit ( H2SO4 ) oluşturarak kazanlarda korozyonla istenmeyen tahribatlara meydan vermektedir. Bu nedenle çelik katı yakıtlı sıcak sulu kalorifer kazanlarda baca gazı sıcaklığının 140 – 180 °C yoğuşmanın olmaması için uygun değerler olarak kabul edilir.
Baca gazları içinde atılan su buharının bacada yoğuşması sonucu; bacalarda çöküntü ve tahribatlara neden olur. Bacalardaki su buharı çelik kazanlarda enerji kaybı meydana getirmektedir.
Katı yakıtlı kalorifer kazanlarında radyasyon kayıpları, kapasite ve yakıt cinsine bağlı olarak kazan verimini olumsuz etkilemektedir. Baca gazında is ve kurum ile küldeki yanmamış karbon (C) dikkate alındığında, yaklaşık kazan verimini belirlerken yanma veriminden radyasyon ve kül kayıpları olarak düşülmesi gereken miktar, yaklaşık olarak, kömürlü kazanlarda %4-5 olarak kabul edilmektedir.
Yakıt tüketimin büyük değerlere ulaştığı büyük kapasiteli kazanlarda, verimin kontrolü daha büyük önem kazanmaktadır. Tam otomatik modülasyonlu yakma yöntemi ve oksijen trim kontrol sistemleri uygulanmalıdır. Oksijen trim sistemi atık baca gazlarını kontrol altında tutmak ve yakıt tasarrufu sağlamak için en güvenilir yöntemler arasındadır.