İş Sağlığı Güvenliği kurallarını uygulayarak, katı yakıtlı kalorifer kazanlarının yakılması işlemlerinde, yakıt tasarrufu, sağlıklı bir çevre,hava kirliliğinin en aza indirilmesi, enerji tasarrufu sağlanması ve can güvenliği amacıyla, önemli ipuçlarını sizlerle paylaşacağım.
Edirne’de konutların ısıtılması, bölgemizde doğalgaz kullanımı olmasına rağmen, merkezi ve bireysel sistemlerde katı yakıt kullanımı devam etmektedir. Katı yakıtlı kazanların kullanımından, bakımlarına kadar olan süreçte kullanıcıların dikkat etmeleri gereken kurallardan bahsedeceğim yazılarımda bu süreçte.
Siz bölgemiz insanları olarak, bu bilimsel çalışmam doğrultusunda hareket ederek, hava kirliliğini en aza indirerek, ülke ve ev ekonomisine kazanç sağlayacağınıza, yangın tehlikelerini önleyerek can ve mal güvenliğimizi koruyacağımıza, sağlıklı bir çevre oluşumuna destek vereceğinize inanıyorum.
Katı yakıtlı kazanların doğru işletilebilmesi; yakıt, kazan ve işletici üçlüsü arasındaki gerekli uyumun sağlanması ile mümkündür. Bunların herhangi birindeki eksiklik veya uyumsuzluk, yakıt tüketiminin ve bunun sonucu çevreyi kirletici emisyonların artmasına neden olacaktır.
Doğru kazan işletmeciliği; tasarımı iyi yapılmış ve binanın gereksinimine göre belirlenmiş bir kazanda, kaliteli yakıtın eğitilmiş, bilgili bir işletici tarafından yakılması ile mümkündür.
Kalorifer kazanlarını, kurallarına uygun işletilmezse patlamaya hazır bir bombaya benzetmek pek hatalı olmaz. Çevremizde buna benzer olaylar olmuş, bu da hepimizi üzmüştür. Oluşan patlamalar büyük hasarlar meydana getirmekte, her şeyden önce kendimizin ve çevremizde bulunanların can, mal kaybına neden olmaktadır.
Ülkemizde bilinen tüm enerji kaynakları ihtiyacımızın ancak sınırlı bir bölümünü karşılayabilmektedir. Bir başka deyişle, ülkemiz enerji kaynakları bakımından zengin olmayıp, tükettiğimiz enerjinin büyük bir bölümünü ithal etmek zorundadır.
Bu da bizim enerji yönünden dışa bağımlı olmamızı gerektirmektedir. Bu bağımlılığı azaltmanın en akılcı yolu, her alanda enerji savurganlığına son vererek, enerjiyi daha bilinçli kullanmakla olacaktır.
Kazanların ekonomik işletilmesiyle, yakıt tüketimi azalarak, ekonomik olarak tasarruf sağlanacak, aynı zamanda da çevreyi kirletici yanmış gazlarazalacaktır.
Fosil yakıtlar yakıldığında;karbondioksit gazı (CO2)atmosfere salınır ve atmosferde bir perde yaratarak ısının atmosfere, uzayayayılmasını engeller. Yeryüzüne bu gazlar;SERA GAZI etkisiyle geri yansıtır. Fosil yakıtların tüketilmesi, karbondioksit gazı yanında sülfürik ve sülfüroz asitleri oluşturmaktadır. Bunun sonucu; bölgesel olarak tüm canlıların sağlığı tehdit edilmektedir. İnsanlarda, öncelikle çocuk ve yaşlılarda; solunum yolu hastalığına yol açmakta, binalar üzerinde yapı hasarları doğurmakta ve ormanların yok olmasına neden olmaktadır. Ancak bu durum bölgesel olup, karbondioksit gazında olduğu gibi, tüm dünyamızı kapsayan bir tehdit oluşturmamaktadır. Bu durumda yeryüzü ısınır. Yeryüzünün ısınması arttıkça; dünyanın iklimi değişecektir. Bu da canlıların olumsuz anlamında yaşamını tehdit edecektir.
Çok uzak gelecekmiş gibi görünen bu duruma neden olabilecek hava kirliliği, ülkemizdeki ve dünyanın birçok ülkesinde, kentlerde günlük yaşamı etkiler duruma gelmiştir.
Oysa biz enerjiyi daha verimli kullanırsak, atmosfere salınan gazların, miktarının azalmasını sağlayarak, yer kürenin ısınmasını yavaşlatmaya yardımcı olabiliriz.
Yakın bir gelecekte canlıyaşamınıtehditedebilecek böylesi bir gelişmenin önüne geçilmesine katkıda bulunarak, hava kirlenmesinin getireceği çok çeşitli hastalıklardan da korunmuş oluruz.
Kazanların işletilmesiyle görevlendirilecek personel, kalorifer ile kazan donatımlarının yapısı, görevleri, çalışma esasları, çalışma basıncı ve sıcaklıkları hakkında tam yeterli bilgiye sahip olmalıdır.
Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği 1986 yılından bu güne yürürlüktedir.
Bu yönetmelikle katı fosil yakıtlı kazanların bacalarından çıkan gazlar (kükürtdioksit, karbon monoksit emisyonları) ve toz ile ilgili bazı sınırlamalar getirilmiştir. Bu sınır değerlerin korunması, başka bir deyişle yaşadığımız şehrimiz de “TEMİZ EDİRNE” olması hepimizin görevidir. Yaşadığımız kentte konunun ne denli önemli olduğu ortadadır. Yaşadığımız kentin;“TEMİZ BİR KENT” olmasını alacağımız basit önlemlerle bunu gerçekleştirebiliriz.
Katı yakıtlı kazanların ve sobaların; yanmalarının iyileştirilmesiyle, enerji ve enerjiye harcanan parasal değerden tasarruf; can ve mal zararlarının önlenmesinde, sağlıklı bir çevre sağlayabiliriz. Alacağımız basit önlemler nelerdir, siz kazan yakıcıları;yöneticiler ve okuyucularımla bunu paylaşacağım.