Yıldız dağlarından doğup Trakya’yı baştan başa dolanan 285 kilometre uzunluğundaki Ergene Nehri, Trakya Havzası’nı drene ederek yerüstü ve yeraltı sularını Saros Körfezi’ne deşarj etmektedir. Yılda ortalam 1,3 milyar metreküp suyu Meriç Nehri’yle birleşerek Saros’a taşımaktadır. Ergene Nehri’ni oluşturan 7 kol olan, Çorlu suyu, Sulucak Deresi, Lüleburgaz Deresi, Şeytan Dere, Teke Dere, Ana Dere ve Hayrabolu Deresi. Lüleburgaz Deresi’ni oluşturan en önemli kaynaklardan biri Kaynarca’dır. 1960’lı yıllardan itibaren yavaş yavaş Ergene’ye bağlanan derelerin üzerine göletler ve barajlar yapılarak nehri besleyen kaynaklar depolama alanları ile tutuldu. Günümüzde projelendirilen gölet ve barajlarda birkaç yıl içinde bitecektir. Uzunköprü ve Trakya için önemli bir sorun olarak kangren olan Ergene Nehri havzası kirlilik sorunu ne yazık ki milli sorun olmuştur. Hal böyle olunca hükümet yetkilileri de sorunun çözümü için “Acil Eylem Planı” adıyla Ergene kirliliğini çözmek için “Şafak Harekatı” projesi 2011 yılında resmi gazetede yayınlanarak uygulamaya konuldu. Hatta kirliliği yaratan etmenlerden biri de CHP’li belediyelerin yönettiği ilçelerden kaynaklandığı, bunun için DSİ’nin işi olmamasına rağmen ilçelere arıtma tesisi yapılarak siyasete alet edildi. Ergene eylem planı için projeye 3,2 milyar TL para ayrıldı. Geç kalınmış olsa da yöre insanları Ergene kâbusundan kurtulunacağına sevinmişti. Eylem planına göre öncelik sırasını takiben; kirliliği azaltmak için Ergene’ye bağlı olan dereler ıslah edilecek, göletler yapılacak, ağaçlandırma yapılarak erozyon önlenecek, zirai kaynaklı kirlilik kontrol edilecek, katı atık bertaraf tesisleri kurulacak, Taşkın uyarı sistemleri kurulacak, sanayi için arıtma tesisleri kurulması şeklinde lanse edilen “Ergene Eylem Planı” kapsamında ana amaç kirliliği bertaraf edecek önlem olan fabrikaların arıtma tesislerini kurmaları var olanların çalıştırılması konusunda radikal tedbirler alınması yerine gölet yapımı, dere ıslahı…vs çalışmalarına öncelik verildi. Açıklanan sevindirici “Ergenede yüzüleceği”, “Balık tutulacağı” vaadleri bir müddet sonra fos çıktı. Birçok toplantı ve açıklamalar yapıldı. Dere yatakları ıslahı, gölet yapım projeleri hep bu kapsamda değerlendirilip yüksek miktarda paralar harcandı. Giderek milli sorun haline gelen Ergene kirliliğinden kurtulmanın yolu olarak Ergene Nehri’ni Marmara Denizi’ne deşarj etme yolu seçildi. Nehrin Deşarj Projesi biterse 2018 yılı sonunda deşarj işlemi başlayacak. Ergene kirliliğini yok edelim derken Ergene Havzası’nda zaten bozulmaya başlayan ekolojik ve iklimsel dengenin bozulması daha da hızlanacak. Kısaca yaz aylarında nehir yatağında su kalmayacak. Çözüm olarak Ergeneyi besleyen dereler üzerindeki baraj ve göletlerden yeterince su bırakılması gerekecek, bu da sulama sahalarında sıkıntı ve kavgaları getirecektir. Eğer işletilebilirse Çakmak Pompa İstasyonu aracılığıyla Uzunköprü -Adasarhanlı arasında kalan nehir yatağına su pompalanma şansı olacaktır. Ama Uzunköprü’nün kuzey doğusunda kalan havzanın tamamı mağdur olacaktır.
Görünen o ki iktidarı elinde tutanlar bu işi yapamadılar, söylemini dillendiren muhalefet partilerinin Ergene sorununu çözecek projeleri var mı? Hele iktidara talip olan CHP Genel Merkezi’nin çözüm projesi var mı? Varsa acilen kamu oyuna açıklanmalı, yapılanların eksik veya yanlış olduğu analatılmalı.Hazırlanmış projeleri yoksa acilen çözüm projesi hazırlanıp kamuoyuna deklare edilip ilgili bakanlığa uygulaması için baskı oluşturmaları gerekmez mi?!.. Ya da uygulamaya çalışılan projedeki eksikler ve yanlışlar neden konuşulmaz?..
Halihazırda Ergene kirliliği çözümü için uygulanan projeyle telafisi mümkün olmayan zararlar oluşmaktadır.
‘Hele iktidara gelelim proje kolay’ anlayışını savunanların ‘Bu tarakta bezi yok’ demektir.