İdare menfaatlere dokunmadan, kanunları tatbik etme sanatıdır. İdareci de insandır. Gözü ile görmediği şeyin gerçeğini bilmez. Kendisine de söylenenler doğru olmayabilir. Bu sebepten dolayı her zaman haklı ile haksızı ayıramazlar. Bundan dolayı idareciler, halkla yakinen ilgilenmelidirler ki halk da onlardan ümidini kesmesin.
Sevgili dostlar, birbirlerini aldatmak ve kandırmak üzere sistemlerini kurmuş olan insanlar adam olabilirler mi?, bunlara iyi adam demek mümkün müdür?
Bu yazımda bunun açılımını yapmaya çalışacağım. Kullara teşekkürü, Allah’a şükretmeyi bilmeyen aç gözlü, karnı tok, gözü aç bir kısım insanlar, üretirken malın kalitesinden çalmayı, işçinin emeğinden çalmayı, pazarda iken vergi noktasında devletten çalmayı, imal ettikleri kalitesiz malla insanları aldatmayı marifet zanneden insan sıfatındaki çakallar ve bu çakallardan nemalanan yalakalar ve salaklar tarafından övüldükçe kendilerini adamdan sayarlar. İşçisine 150-200 lira zammı vermemek için olmadık dalavereler çevirir, adeta deveye hendek atlatırken boğazda bir gecede eğlence mekânlarına binlerce lirayı gözlerini kırpmadan öderler.
Bir muhtaca, bir fakire, bir ihtiyaçlıya bir lira vermemek için kırk takla atan münafıktırlar, üçkâğıtçıdırlar, sahtekârdırlar. Kendi aralarında sosyal etkinliklerde hava olsun diye avuç, avuç para saçarlar. Bu insanlık ve medeniyet mahrumları sırf gösteriş olsun diye ev, araba, yazlık, kışlık, yat, kat alırlar.
Maneviyat yoksunluğu da onları namuslu ve dürüst insanlara düşman yapar. Kendilerini elit ve entelektüel sayan cahil güruh, bencil, kendini beğenmişlerdir, aslında da koyu bir halk düşmanıdırlar. Halkı beğenmez ve hiç sevmezler.
Halk da onların gözünde 5. sınıf vatandaştır. Onlarda Allah korkusu, sevgi, aşk, muhabbet, saygı, doğruluk, dürüstlük ve güvenilirlik yoktur. Her şeyi günlük yaşarlar çünkü tatminsizdirler. Aslında manevi açıdan bakıldığında bunlara insan bile demek mümkün değildir.
Karşı tarafta da Müslümanlar arasında, onların değişik versiyonu sayısız insanlar vardır. Müslümanların duygu ve merhametlerini sömüren, sahtekâr acımazsız ve bencil insanlardır. Sureti haktan görünüp güzel sözler söylerler. İdealist tutum içine girip, kılık ve kıyafetiyle saf Müslümanlar la kendinin fareyle oynadığı gibi oynarlar.
İşte size örnekler, sahte hocalar, muskacılar, cinciler, sahte şeyhler vb. İyi niyetleri suiistimal edip, haybeden geçinip servet edinilirler. Dünyalıklarını yaptıktan sonra ise ya ortadan kaybolurlar ya da başka bir kılığa geçip kandırabilecekleri daha başka saf Müslümanları aralar.
Bu kesimde insan inandık dedikleri Allah’tan korkmak diye bir şey yoktur. Sevgisizdirler. Her şeyi menfaat için yaparlar, Allah’ı da sadece dilleri ile anarlar, kalpleri kap kara ve bomboştur. Bu tür insanların şerrinden Allah’a sığınırız.
Çünkü bunlar kötü insanlardır. Böyleleri hakkında düşünür, hain insan ihanet eder, adi insan iftira eder, aciz insan şikâyet eder, asil insan idare eder. İşte biz bu hainlerin kurdukları aldatmaca ve kandırma düzeninde yaşayanlar da hiçbir zaman mutlu olamamaktadırlar.
Bunlar istedikleri zaman borsayı çökertirler, istedikleri zaman döviz kurlarıyla oynarlar. Allah’a emanet yaşadığımız bu dünyada O’ndan geldik yine O’na döneceğiz, inanıyor sakta, inanmıyor sakta mutlak Allah’a döneceğiz.