Kalabalık bir aile bazı işleri yapmak için evine birkaç çalışan seçip alsa....
Bu çalışanlara güvenip, evin bütün idaresini onlara bırakacak şekilde vekâlet de verse...
Vekâleti alanlar önce kendi maaşlarını artırarak mı işe başlamalıdır?
Bu çalışanlar yırtık ayakkabı ile geldikleri evde kısa sürede ev sahiplerinden daha zengin olabilir mi?
Bir adım daha ileri gidelim:
Çalışanlar kendi çocuklarını(hiç gereği yokken) danışman–manışman gibi yüksek maaşlarla kendi yanlarına alsalar ve bu yüksek maaşları da (vekaletleri sayesinde) evsahiplerine ödetseler...
İşi daha da ileri götürseler...
Ev sahipleri günden güne fakirleşirken, yanlarına aldıkları kişiler ev sahiplerinin dede yadigârı konaklarında oturmaya başlasalar...
Hızlarını alamayıp, ev sahiplerinin bankadaki paralarını kutu- kutu, bavul - bavul eş- dost akrabalarına dağıtmaya başlasalar...
Bu kadar da olur mu derken; bir de ev sahibinin hatıra ormanının ortasına Kleopatra’yı bile şaşırtacak büyüklükte tepeden tırnağa israf kokan(kaçak) bir şatafat abidesi kondurup, içine girseler otursalar ne dersiniz?
Herhalde rüyadır dersiniz.
Aralık ayının tam ortasında böyle saçma sapan bir rüya görmüştüm.
Bir hafta sonra gene aynı rüya...
Kendi kendime; – hayırdır inşallah dedim.
Ev sahibinin de bu kadar vurdum- duymazı olur mu? Olmaz elbette.
Olursa ancak böyle rüyada olur.
Bir yerlerim açıkta kalmış olmalı.