AB’ye girme yaptırımları uyarınca tarım dosyası müktesabatı uyarınca 10 yıllık dönemde tarım nüfusu % 20 ye düşecek şartı kabul edilmişti. AKP Hükümeti çiftçilerin mağduriyeti olmaması için 2007’de çıkarılan yasayla ‘’her yılın bütçesinin gayri safi milli hasılasının % 1 ri çiftçilere tarımsal destek olarak verilecek denmiştir’’. Kanun böyle demesine rağmen AKP hükümetlerince 8 yıllık dönemde buna hiç uyulmamıştır. 2007 den 2015 yılına kadar bütçeden verilen tarımsal desteklerin oranı hep yüzde birin altındadır. 2007 de % 0,66 , 2008 de % 0,61 , 2009 da % 0,47 , 2010 da % 0,53 , 2011 de % 0,54 , 2012 de % 0,53 , 2013 de % 0,55 , 2014 de % 0,51 , 2015 de % 0,70 olarak sürekli bütçenin yüzde birinin altında destek ayrılmıştır.
2007 yılından 2015 sonuna kadar tarıma yapılan toplam destek yaklaşık 68 milyar TL’dir. Destek, kanunun amir hükmü oranında uygulanmış olsaydı bu rakamın yaklaşık 116 milyar TL olması gerekirdi. Ödenmeyen Fark 48 milyar TL dir. Yani çiftçimizin hakkı olan bu pay ödenmemiştir. Bakanlar Kurulu kararı Resmi Gazetede yayımlanan 2016 yılı bütçesinde gayrisafi yurtiçi rakamı 2 trilyon 141 milyar TL’dir. Kanun gereği 2 trilyon 141 milyar TL’nin yüzde 1’i 21 milyar 410 bin TL yapar.Tarım Bakanı yaptığı açıklamada, Tarım Kanununun emrettiği 21 milyar 410 bin TL’nin yerine yaklaşık 7 milyar eksik olan, 14.4 milyar TL destekleme miktarının 2016 yılında çiftçilere aktarılacağını ifade etti. AKP iktidarı tarım nüfusunu çok daha hızlı haklarını gasp ederek yok ettiği gibi ülke tarımını da çıkılmaz bir yola sokmuştur.Çiftçilerin tarımsal girdileri sekiz yıl boyunca sürekli artarken üretim gücü sürekli düşmüştür. Kısaca çiftçi AKP hükümetlerinden duble tokat yemeye devam etmektedir. Çiftçi ailesi başına ortalama sekiz yıl boyunca 10 bin 650 TL ortalama kayıp olmuştur. Bu uygulama sayesinde Edirneli çiftçilerimiz sekiz yılda yaklaşık 426 milyon (eski parayla trilyon) TL eksik para almıştır.
Gelirinin büyük çoğunluğu tarıma dayalı Edirne’nin, İller arasındaki sıralaması hızla 37. Sıraya gerilemiştir. Şimdilik hükümetin bu uygulamalarından kurtulamayacağımaza göre, acilen ilimiz de var olan tarımsal nimetleri ‘Lavanta’ gibi katma değeri yüksek ürünler yetiştirerek yerel projelerle bertaraf etmek zorundayız.