Kazanma hırsı, üretimin kontrolsüz ve plansız yapılması, insani değerler ve sosyal adaletin giderek unutulması, eşitsizlik, gelir paylaşımındaki adaletsizlik, gelişen teknoloji, neoliberalizmin çöküşünü ve kapitalizmin sonunu getirmiştir. Görülmektedir ki gelişmiş ülkelerdeki patronlar kazanmanın, para hırsı balonunun patlamak üzere olduğunu, bu patlamadan öncelikle kendilerinin zarar göreceğini dillendirmeye başlamışlardır.Ülkemizde de yakın geçmişte bu tehlikeyi işaret eden iş adamları sayısı artmaya başlamıştır.
Unutulmasın ki savaşlar ve ülkeler arası geçimsizlikler, daha büyük olalım, daha fazla kazanalım, hegoman olalım duygu ve yönetimlerinden ortaya çıkmaktadır.
Ülkeleri yöneten totaliter yönetimlerde de aynı ego vardır. Bu kazanımlar için planlama ve uzun vadeli program yapan ülke ve yönetim gurupları, amaçlarına ulaşmak için yarattıkları senaryolarla hedeflerine ulaşmaya çalışmaktadırlar.Bu senaryolar; tarımda, endüstride, enerjide, çevre, iklim, sağlık, bilim ve fen konularında ortaya atılarak kamuoyu yaratılmaktadır. Zaman zaman bu senaryolarda birer düşman ve korku ortaya çıkarılarak bununla mücadele edilme uyutmasıyla hedefe varılmaktadır.
Senaryolardan bazIlarını hatırlarsak; bağışıklığı yüksek tohumlar yok edilerek hibrid tohum üretimiyle (gübre, ilaç kullandırma zorunluğuda oluşturulmuştur) belli sermayedarlar ve tekeller oluşmuştur. Burada söylenen veydi? Dünya nüfusu artıyor, bunu beslemek için birim alandan daha çok ürün alma iddiası vardı. Sonucu ortada; çok ürün alan çiftçi traktörüne mazot alamıyor ..tarım kesimi yok oluyor. Daha kötüsü bizim gibi ülkelerde kontrolsüz gübre ve tarım ilaçları sayesinde sağlığa harcanan paralar artmaktadır. Enerji konusunda da rezervuarları zengin olan ülkelerin bu kaynaklarını yönetmek için tehlikeli senaryo ve düşmanlar yaratılmıştır. Orta doğunun petrolü için Saddam, Orta asya için Taliban yaratılmış, daha ileri gidilerek Amerika’da binlerce insan İslam saldırısı adıyla öldürülerek Müslüman terörizmi yaratılmıştır. Son zamanda İŞİD yaratılarak bu senaryo daha da korkutucu hale gelmiştir. Diğer alanlarda da senaryoları maalesef işletmektedirler. Dünyada sermaye giderek daha az sayıda gurupların eline geçmeye başlayınca kapitalizmin küçük yavruları ve paydaşları bu tehlikeyi görmeye ve hissetmeye başlamışlardır. Yaratılan kapitalizm canavarı artık önce küçük yavrularını yemeye başlamış ve giderek büyüyerek patlayacak hale gelmiştir. Bu tehlikeyi, başta bunun yaratıcısı olan Avrupa ülkeleri görmeye başlayarak çıkış yolunun sosyal demokraside ve sosyalizmde olduğunu görmeye başlamışlardır. Birçok ülkede sol rüzgar esmeye başlamış ve yakın gelecekte sosyal demokrat ve sosyalist partiler ülkelerini yöneteceklerdir. Şayet yakın gelecekte kapitalizimden vazgeçiş tesis edilmezse bilinmelidir ki, 1. ve 2. Dünya savaşlarının yarattığı sebebler fazlasıyla 3’üncüsünü hazırlamakadır. Gelecek yüz yılın yıldızı parlak ülkelerinden biri olacak olan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sahip olduğu imkanları çok iyi yönetecek sosyal demokrat kadrolar iyi oluşturulduğu takdirde, bize oynatılmak istenen rollerin çoğu boşa çıkacaktır.