1361 de Edirnenin fethi ile Osmanlı Gül ile da tanıştı.Gül bahçeleriyle ünlü Edirne 92 yıl başkentlik yaptığı dönemde gül yetiştiriciliğini Balkanlara da taşıdı. Gül bahçeleri(Gülüstanlar) Gülhaneler, Gülabhaneler Osmanlı saray kültürünün birer parçası olmuştur.Yağı çıkarılan gülden ayrıca şuruplar, tatlılar...vs yapılarak gülden bir çok alanda yararlanılmıştır. Günümüzde Trakya Ünüversitesi kampüsünün bulunduğu ‘’Güllapoğlu Yerleşkesi’’ geçmişte gül bahçelerinin yer aldığı arazilerin bir bölümüdür.Osmanlının Balkanlara yayılmasıyla gül yetiştiriciliği de Bulgaristan’da daha fazla üretilmeye başlanmıştır. İstanbul’un fethinden sonra 1460 – 1478 yılları arasında inşaa edilen Topkapı Sarayı’nın gül bahçeleri de Edirne’den getirilen pembe güllerden oluşturulmuştur. İstanbul’daki Gülhane Parkının bulunduğu saha sarayın Gülhanesi olarak yüzyıllarca hizmet görmüştür. Edirne ve Balkanlarda gül yetiştiriciliği, Kazanlık merkez olmak üzere Rumeli’nin tarımı ve endüstriyel gelişiminde önemli rol oynamıştır.17. yüzyılının ortasında Edirne’ye bağlı olan Kazanlık, Filibe, Zagora, Karlıova, Sliven bölgesi Dünyanın en önemli gül yetiştiren bölgesi olmuştur. İklim ve toprak yapısıyla gül yetiştiriciliğine çok uygun Rumeli bölgesi yüzyıllarca bu endüstriyel kültürün merkezi olmuştur.19. yüzyılın sonlarına doğru Balkan topraklarının kaybedilmeye başlanmasından itibaren buralarda yaşayan Türklerin elinde olan gül yetiştirme imkanları Bulgarlara geçmiştir. 1902 yılında Anadoluya taşınan gül yetiştiriciliği sadece Isparta – Burdur – Afyon – Denizli bölgelerinde rağbet görmüştür. Günümüzde Isparta gül yetiştiriciliği konusunda çok gelişerek ülkemizin ihtiyacını karşıladığı gibi ihracat imkanıda sağlanmaktadır. Osmanlı mirası olarak Bulgaristan’da kalan gül yetiştirme kültürü çeyrek yüz yılda Bulgaristan’ın bu sektörde söz sahibi olmasını sağlamıştır. Gülde olduğu gibi Osmanlı’dan miras kalan bağcılık ve şarap üretim kültürü de Bulgaristan’ın Fransa’dan sonra Avrupa’da 2. Sırada olması imkanını yaratmıştır. Diğer önemli bir endüstriyel bitki olan Lavanta yetiştiriciliği de Bulgaristan’da çok gelişmiştir. Gül yağının üretiminin tamamlandığı Haziran – Temmuz ayları döneminden sonra Temmuz – Ağustos ayları döneminde de Lavanta yağı üretimi de aynı tesislerde yapılmaktadır. Edirne’ye 100 km mesafede olan Gül ve Lavanta üretim bölgesi olan Kızanlık bölgesi Edirne ve bölgemiz için önemli bir modeldir. İklim ve toprak yapısı olarak bölgemizle aynı özelliklere sahip bu imkanı 120 yıl önce bıraktığımız yerden tekrar Edirne’den başlatmalıyız. Gül – Lavanta – Bağcılık konusu, klasik Edirne tarımına alternatif olacak en önemli tarımsal faaliyettir. Uzun yıllar gül, bağcılık ve sebze yetiştiriciliği konusunda İstanbul’u ve Balkanları besleyip destekleyen Edirne, şimdi bu imkanı fazlasıyla yapabilir. Buna yatkın kültürü, bilgisi ve stratejik imkanları mevcuttur. Tarımsal Araştırma Enstitüsü gibi önemli bir de kuruma sahiptir. Gerisi yerel siyaset ve yönetim birimleri erkine kalmıştır.