...İstanbul'da sağanak yağış nedeniyle son 3 günde 1432 ev ve iş yerini su bastı. Sebep; dere yataklarında yapılaşma.10. 09. 2009
...Yaz ortasında Samsun’u vuran sağanak yağış, felakete neden oldu. Dere yatağına yapılan TOKİ konutlarında 10 kişi hayatını kaybetti. Kirazlık’ta 2 çocuk ve 1 kadının cesedi bulundu. Kayıp 2 kişi aranıyor.4 Temmuz 2012 Çarşamba
......Ordu'nun Fatsa ilçesinde etkili sağanak nedeniyle ev ve iş yerlerini su bastı, araçlar su altında kaldı. Ancak sel baskınını yaşayan sadece Ordulular değildi. Samsun'un Salıpazarı ilçesinde sağanak nedeniyle Terme Deresi taştı, su seviyesi köprülerin üzerine çıktı.22 Kasım 2014
****
Bu örnekler çoğltılabilir. Ancak her felaketten sonra yetkililerin yaptığı açıklama pek değişmiyor.
“-(...) Bu bir doğal afettir, gereken yapılacaktır.”
Sonrası koca bir hiç...
Ne verilen sözler tutuluyor, ne de doğanın tahribinden vazgeçiliyor.
***
Çok yakında Hopa’da yaşanan ve 8 kişinin boğularak ölümüyle sonuçlanan afetten sonra TMMOB Şehir Plancıları Odası tarafından yapılan basın açıklamasında şu cümle yer almıştı: yaşanan bu felaketler ne tesadüf, ne de 500 yılda bir ...yaşanan beklenmedik bir doğa olayıdır. Bu felaket, Karadeniz`in dağlar arasında derin vadiler ve yüksek debili akarsularla şekillenen bu özgün coğrafyasının oluşturduğu klimatolojiyi göz ardı ederek; dere yataklarını doldurularak daraltanların, doldurulan alanları yapılaşmaya açanların, dereleri beton kanallara alanların, bunlar yetmiyormuş gibi tüm bu akarsuların önüne adeta tıpa gibi Karadeniz Sahil Yolunu yapanların eseridir.
Demek ki yaşadığımız doğal felaketlerin sebepleri doğal değilmiş. Doğal olan: zaman zaman aşırı yağışların olması... Bunun önüne geçemeyiz elbette. Ama doğal olmayan; dere yataklarının doldurulması ve daraltılması, bir de bu alanlardaki hatalı yapılaşma. CAN KAYIPLARI BU YÜZDENYAŞANIYOR.
Şimdilerde EDİRNE BELEDİYESİ’NİN DE benzer bir hataya imza atacağına dair haberler geliyor.
Fatih ve Kocasinan mahallelerinden geçen Helvacı Deresi’nin doldurularak üzerine yol yapılması planlanıyormuş.
Çevreye duyarlı olarak tanıdığımız Belediye Başkanımızın bu tür yanlışlara düşmekten kaçınacağını ümit ediyoruz. Ayrıca tüm çevrecileri, çevreci kuruluşları, sivil toplum örgütlerini ve Edirne’yi seven herkesi bu ve benzeri doğayı tahrip etmeye, değiştirmeye yönelik planlama ve uygulamaların karşısında olmaya, açık tavır göstermeye çağırıyorum.
Edirneliler tahrip edilen doğa’nın yaratacağı felaketlere kurban edilmesin!
Belediye başkanlarımız da; icraatları sebebiyle gelecekte lanetle değil, sevgi ve rahmetle anlasınlar.