4355 sayılı kanunla kurulan Ticaret ve Sanayi Odaları, illerin en önemli sivil toplum kurumları olmuşlardır. Özellikle ilin ekonomisinde ve ticaretinin gelişmesinde amiral gemileri olarak görev yapmaktadırlar. Kanunun verdiği yetki ve mevzuatı gereği, (Madde: 3 - Tacir sıfatını haiz bilcümle hakiki ve hükmi şahıslar ile Devletin, Hususi İdarelerin ve Belediyelerin sermayesiyle kurulmuş veya bunların iştirakleri olan hükmi şahsiyeti haiz müesseseler ve şubeleri bulundukları yerin ticaret ve sanayi odalarına) kayıt olma mecburiyeti getirilmiştir. Bu odaların icra heyetleri, meslek komiteleri, Oda meclisleri ve İdare heyetleri olarak demokratik bir yönetim tarzıyla görev yapmaktadırlar. Ticaret ve Sanayi Odaları 5590 sayılı kanunla TOBB çatısı içinde yer almıştır. Günümüzde büyük bir holding haline gelen TOBB bünyesinde hizmet yürüten Ticaret ve Sanayi Odaları’nın görev ve konumları da çok genişlemiştir. Öyle ki illerin ekonomi ve ticaretinin gelişmesi ve yönetimi bu odalar sayesinde olmaktadır. Yani illerin lokomotifi konumuna gelmişlerdir. Hele ihracat ve ithalat yapan veya gümrük kapıları ve terminalleri bulunan iller bu odalar sayesinde çok gelişmişlerdir. Maalesef dört sınır kapımız ve gümrüğümüz olmasına rağmen bu nimetlerden bir türlü arzu edilen düzeyde faydalanamadığımız gibi son yıllarda gümrük kapılarımızdan dolayı yerel olarak zarar görmekteyiz. Doğu ve Güneydoğu sınır illerimizin tamamı hatta Erzurum, Diyarbakır, Batman..gibi sınır ili olmamasına rağmen sınıra komşu il tanımıyla yirmi iki ile SINIR TİCARETİ hakkı tanınmıştır. Edirne bundan mahrum bırakıldığı gibi var olan imkanları da elinden alınmıştır. Tabii ki bu haksızlığın yaratıcısı zamanın ve günümüz hükümetleridir. Ne yazıktır ki bu haksızlık karşısında değerli vekillerimiz, yerel siyaset kurumlarımız, ne de ticaret ve sanayi Odası yöneticilerimiz gereken mücadeleyi yapamamışlardır. Başta Kapıkule olmak üzere sınır kapılarımızdan kağıt üzerindeki ekonomik katma değer Edirne ili adına gelişmişlik hanesinde gösterilerek bize haksızlık yapılmaktadır. Komşu ülkelere gidiş-geliş hala vizeli olup, gümrüksüz alışveriş için en az bir gece kalma zorunluluğu devam etmektedir.
Dozvola gelirinden Ticaret Sanayi Odası mağdur olmuştur. Yerel ticarette sınır kapılarından ihracat – ithalat yapan tacir sayısı son derece azdır. Bugüne kadar maalesef Ticaret ve Sanayi Odamız, Edirne ekonomisi ve ticareti için bir Stratejik Plan hazırlayamamış, bir proje geliştirememiştir. Başta yatırımcı kuruluşlar olmak üzere ünüversiteler ve diğer sivil toplum kurumlarıyla ortak bir vizyon oluşturup liderlik edememiştir.
Yeni yapılan seçimlerle görev alan yöneticiler inşallah, Ticaret ve Sanayi Odamızı Edirne’nin sahip olduğu imkanların hiç birine sahip olmayan illerdeki Ticaret ve Sanayi Odaları seviyesine getirirler. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı başarılı iş adamı Recep Zıpkınkurt ve yönetimi, Meclis Başakanı Mehmet Eren ve meclis üyeleri var olan imkanları kullanarak vizyonel bir anlayışla ETSO’yu arzu edilen seviyeye getirip Edirne ekonomisi ve ticaretine katkı sağlayacaklardır. Değerli İş Adamı Başkan Recep Zıpkınkurt ve tüm Ticaret ve Sanayi Odası yöneticilerine başarılar diliyorum.