Edirne’de uzun yıllardır bulunan doğal bitki işletmesinde vatandaşlara hizmet veren Aktar Esat Güven, son zamanlarda uyuz hastalığına yakalanan ve kendilerine gelen kişilerin sayısında artış olduğunu söyledi.
Uyuz problemi olan kişilerin, koronavirüs vakaları dolayısıyla hastaneye gitmekten çekindikleri belirten Güven, bu durumun uyuz hastalığının tedavisini zorlaştırdığını kaydetti. Güven, “Ancak uyuz koronavirüsün yanında çok hafif şikâyet olacağına göre şu süreçte yine evde kalmayı seçmek en doğru yoldur” dedi.
Aktarlara çok kişi başvuruyor
Güven, kişisel hijyenin önemine değinirken, uyuz hastalığında aile tedavisinin uygulandığını hatırlatarak, “İlimizde son zamanlarda uyuz vakalarında oldukça fazla sayıda vatandaşlarımızın uyuz rahatsızlığı nedeniyle hastanelere gittiklerini, biz aktarlara müracaat ettikleriniz gözlemliyoruz. Uyuz rahatsızlığı yaşayanlara bazı tavsiyelerde bulunabiliriz. Öncelikle bu kişilerin kişisel ve evsel hijyen kurallarından taviz vermemeleri gerekiyor. Aile bireyleri arasında temastan kaçınmaları gerekiyor. Çünkü ele ele tutuşmayla bile bulaşabiliyor. Erken tedavi edilmezse kaşıntıya, egzamaya, deride oluşan yara nedeniyle enfeksiyona da yol açtığı biliniyor” şeklinde konuştu.
Uyuz hastalığına yakalanan kişilerin evde uygulayacağı yöntemler üzerine bazı tavsiyelerde bulunan Güven, “Yakalanan kişilerin her gün ılık duş yapmaları ve kükürtlü veya ardıç katranlı sabun kullanmaları gerekmektedir. Bu duştan sonra 1 litre elma sirkesini 2 litre su ile karıştırarak vücutlarına döksünler 10 dakika sonra tekrar aynı sabunlarla duş alsınlar. Bu işlemi iyileşene kadar etsinler. Eğer kafa derisinde de kaşınma varsa çağ ağacı yağını sürsünler. 2 saat sonra tekrar aynı duş alma yöntemlerini aynen uygulasınlar. Elma sirkesi olmayanlar aynı işlemi İngiliz karbonatı ile de yapabilirler. Hatta sabah elma sirkesi kürüyle akşam karbonat kürüyle günde iki kez uygularlarsa daha hızlı iyileşme sağlanacaktır. Bu işlemler uyuz olan çocuktan yaşlısına kadar herkes için geçerlidir” ifadelerini kullandı.
D vitamini takviyesinin de alınmasının önemli olduğunu ifade eden Güven, kişilerin her gün en az yarım saat güneşe maruz kalmaları gerektiğini kaydetti.
Koronavirüs gibi izolasyon gerektiriyor
Aktar Güven, hastalığın tıpkı koronavirüs gibi izolasyon gerektiren bir yönü olduğuna da işaret ederek, “Bazı böcek türlerinin çamaşır suyuyla bile ortadan kalmadığını duyuyoruz. Bu nedenle evlerimizde gözle görülmeyen yerlere, eşik altlarına giriş çıkış noktalarına karbonat ve defne yaprağı, sirke, nane, tarçın gibi ürünlerden koymalarını tavsiye ediyoruz. Bunlarla birlikte hastalıktan iyileşinceye kadar özellikle limon en başta olmak üzere kaşıntıyı artırmaya sebep olan sarımsak, turşu, domates ve salça, kimyon hariç diğer acı baharatlar ile bunlardan yapılan yemeklerle birlikte sucuk, yumurta, sosis, pastırma, çiğ köfte ve lahmacun yemeklerini yoğurt hariç süt ve peynirden de uzak durmalarını tavsiye ediyoruz. Son olarak bu kişilerin koronavirüs hastaları gibi kendilerini on gün kadar karantinaya almaları gerekmektedir. Hasta olan herkese sağlıklı günler diliyorum” dedi. Haber Jale Avyüzen Zobar