“Siyaset Facebook’a fotoğraf atmakla olmuyor”
25’nci dönem AK Parti Milletvekili Şemsettin Emir, kentin tüm yönetici ve STK temsilcilerini, maskelerini takarak ortak akıl çerçevesinde toplanıp vatandaşın ve esnafın sorunlarını dinlemeye davet etti.
Yayın Tarihi: 15 Eylül 2020, Salı 07:00
Siyaset Haberleri

 

Emir, “Yoksa siyaset Facebook’a fotoğraf atmakla olmuyor. Milletin sevinciyle yanında olmakla oluyor kederini paylaşmakla oluyor. Bu sıkıntılar paylaşarak azalır. Sevinçler de paylaşarak büyür. Sevincimizde halayımızı çekelim ama cenazede de birlikte ağlamayı öğrenmemiz lazım” dedi.

Emir, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Edirne’de hala 30-40 seneden beri ortak akıl göremiyorum. Devlet kademeleri başka bir tarafta, belediye başka bir tarafta, esnaf odası başka bir tarafta, ticaret odası başka bir tarafta. Gidin bakın bakalım diğer illerde de böyle mi? İktidar partisi olsun, muhalefet partisi olsun. Eğer o şehrin menfaatiyle ilgili orada oturan insanların hayatına dokunacak, onların refahını artırabilecek herhangi bir hamle yapılıyorsa dini meşrebi, siyasi görüşü ne olursa olsun insanlar onun üzerinde ‘şap’ diye kenetleniyorlar.

Neden? Çünkü bulunan yerin refah seviyesi yükselsin diye” şeklinde konuştu.

Edirne’nin tüm yöneticilerinin kentin menfaati için ortak çatı altında toplanması gerektiğini vurgulayan Emir, “Güneşin çarığı, çarığın ayağı sıktığı bir dönemdeyiz. Klasik bir şeyler söylemek istemiyorum. Ne şiş yansın ne kebap. Bana dokunmayan bin yıl yaşasın zihniyetinde mikrofon uzatıldığı zaman o zihniyetle konuşmaktan hicap ediyorum.” dedi ve şunları sıraladı:

 

“Al birini, vur ötekine”

“Bu tür konuşanları da her türlü sıkıntı olmasına rağmen hem sivil toplum örgütlerinin başında olacaksınız, hem de size bağlı olan o kurumları müdafaa etmeyeceksiniz. Onların sıkıntılarını, acılarını, dertlerini haykırmayacaksanız o zaman orada o makamlarda bulunmanızın bence bir anlamı yok. Zaten sivil toplum örgütleri diyelim ki konumuz esnaf ya da ticaret odası. Al birini, vur ötekine. Bir şehrin ticari hayatı canlı değilse inanın o şehirde yaşayan insanlar mutsuzdur. O zaman ben de diyorum ki eğer şehre bir şey katamayacaksanız bir vizyonunuz, heyecanınız yoksa bu tür yerlere talip olmayın. Talip olacak olan heyecanlı, gayret içerisinde olan insanların önünü kesmeyin. Maalesef Edirne’mizde gerek esnaf konusunda, gerek ticaret erbabı konusunda bugün Kayseri’deki, Konya’daki atraksiyonu göremiyoruz. Denizli’deki esnafın ve ticaret erbabının heyecanını, vizyonunu, gayretini göremiyoruz. Bunları hep söylüyoruz ama fayda yok. Konuşmaktan da söylemekten de yoruluyorsunuz.

 

“Sıkıntı büyük”

Zaman zaman esnaf kardeşlerimizle konuşuyoruz. Biz de yetkili yerlere söyledik. Onlar da söylemekten yorulmuş. Şu anda biz konuşma zamanında değiliz. Eylem zamanındayız. Sıkıntı büyük. Bu sıkıntı sadece benim haneme düşmüyor. Her hanede şu anda maddi ve manevi sıkıntı var. Maddi plandaki sıkıntılar evin içerisindeki manevi sıkıntıyı da getirir. Şu anda iki taraftan sıkıntı mevcut. Eğer biz bir masayı kaldırmak istiyorsak, tek elimizle kaldırmaya çalışırsak sakatlanırız. Ama 4 kişi 4 tarafından tutarsa bu masa rahatlıkla kalkar. Bir tarafından ticaret odası, bir tarafından esnaf odası, bir taraftan muhalefetiyle iktidarıyla siyasi partiler, bir taraftan belediye dolayısıyla topyekun bir hamle yapmamız gerekiyor.

Bakıyoruz herkes kendi sahasında top çeviriyor. Mikrofon uzatıyorlar. Bu mikrofonlara söylemesi gerektiği şeyleri söylemiyorlar. ‘Vali ne der, Emniyet Müdürü ne der, Esnaf Odası Başkanı ne der?’ diye düşünüyorlar.

 

“Edirne’de ortak akıl göremiyorum”

Esnaf Odası Başkanı adına konuşuyorsan benim söylediklerime esnafım ne der? Belediye Başkanı adına konuşuyorsan halkım ne der? Bir de bunun hesabını yap. Sıkıntının olduğunu söylemek bile sıkıntı. İnsanlar hiçbir şey olmamış gibi hareket ediyorlar. Netice itibariyle bu bir istişare. Edirne’de hala 30-40 seneden beri ortak akıl göremiyorum. Devlet kademeleri başka bir tarafta, belediye başka bir tarafta, esnaf odası başka bir tarafta, ticaret odası başka bir tarafta.

Gidin bakın bakalım diğer illerde de böyle mi? İktidar partisi olsun muhalefet partisi olsun. Eğer o şehrin menfaatiyle ilgili orada oturan insanların hayatına dokunacak, onların refahını arttırabilecek herhangi bir hamle yapılıyorsa dini meşrebi, siyasi görüşü ne olursa olsun insanlar onun üzerinde ‘şap’ diye kenetleniyorlar. Neden? Çünkü bulunan yerin refah seviyesi yükselsin diye. Eğer insanların refah seviyesi yükselmezse sen bana bütün gün nutuk at. Bütün gün konuş. Her gün yüz bin kere Atatürk de. Yüz bin kere İslam de. Bir anlamı var mı?”  Haber Ergin Yıldız

Bu habere ilk yorum yapan siz olun...
Adınız :
E-mail :
Başlık :
Yorumunuz :
Güvenlik Kodu
:

Yaşagör ve Zeren ailelerinin mutlu günü
"Bir günde 78 imzadan 9 imzaya düştük"
Yeni ilçe başkanlarına mazbatalarını teslim etti
Mora katliamı 202. yılında unutulmadı
TOGG’da geri sayım başladı
Makine ihracatı 18,6 milyar dolara yükseldi
Üretici destek bekliyor
Zanlı polis ekipleri tarafından yakalandı
‘Ülkücü yaşarken yiğit, ölürken şehittir’
Esnaf ve STK ziyaretleri yapacak
Edirneli üreticilere 21,5 milyon TL ödeme yapılacak
Pilot yüzbaşı ve 64 asker şehit olmuştu