Tunca ve Meriç nehirleriyle sulanan Karaağaç Mahallesi'ndeki bahçelerde yetişen Edirne'ye özgü acı biberler, ciğerciler tarafından üreticilerden tonlarca alınıyor. Bir yıl boyunca ciğerin yanında 4 ton acı biberi garnitür olarak sunan bir ciğerci, sezondaki mesaisinin belli bir dönemini de acı biberin hazırlanmasına harcıyor.

      Gölgede kurutulmasına özen gösterilen, iplere saplandıktan sonra duvarlara asılan ve iplere ilk dizildiği sırada yeşil renkteki biberler, renginin yeşilden kırmızıya döndüğü aşamada farklı bir görüntü oluşturuyor.

      Aile efradının ve komşularının yardımıyla önce çürüğünden ayrılan acı biberler, iplere büyük bir özenle dizilerek gölgede kurutuluyor. Bir ayda istenilen kuruluğa gelen acı biberler, depolarda saklanarak, bir yıl boyunca meşhur tava ciğere lezzet ortaklığı yapıyor.

      Edirne'yi Tanıtma ve Tava Ciğeri Koruma Derneği Başkanı Bahri Dinar, yaptığı açıklamada, ciğercilerin Karaağaç'ta yetişen biberi ''en tatlı acı'' olarak adlandırdıklarını ifade ederek, ciğercilerin en tatlı acıyla imtihanının başladığını söyledi.

      Son yıllarda Edirne tava ciğerinin ününün yurt sınırlarını aşmasının yanında tava ciğerin garnitürü biberinin de en az ciğer kadar ünlendiğini ifade ederek, ''Bibersiz ciğer olmaz. Şimdi biberde hasat zamanı imece usulü biberler iplere dizilerek kurutuluyor. Kısa dönemde yapılması gereken ve özen gösterilmesi gereken bir iş, özenle tüm ciğerciler bu aylarını biber kurutmaya ayırıyorlar'' dedi.

      İmece usulü biber yapan Nefise Çakıcı da oğlunun ciğerci olduğunu, bu nedenle komşularının yardımıyla yaklaşık 3 ton biber yaptıklarını söyledi.

      Çakıcı, işlerinin çok zor olduğunu belirterek, biber yapmanın çok dikkat isteyen bir iş olduğunu ifade etti.

     -Edirne tava ciğeri

     Edirne'nin mutfak kültüründe ayrı bir yeri olan ve mutlaka dana ciğerinden yapılan tava ciğeri, Edirne'de oturan ya da Edirne'ye ziyarete gelen yerli, yabancı tüm turistlerin vazgeçemediği bir damak tadı olarak biliniyor.

      Edirne tava ciğeri; pişirildikten sonra kararmaması için, önce zarından ayrılıyor, yaprak şeklinde doğranan ve kanlarından arınması için yıkanan ciğer, tekrar kanlanmaması için tuzlanıyor.

      Bir süre dinlendirilen ciğer daha sonra tuzlanarak, kızgın yağda pişiriliyor.